Yüzme fobisini yenip dalgıç oldu! Denizin metrelerce altında

Bitlisli Fırat Önerge, henüz 12 yaşında serinlemek için arkadaşlarıyla Destumi Çayı'na girip boğulma tehlikesi atlatınca yüzme fobisi oluştu. Bir süre sonra ailesiyle İzmir'e yerleşen Önerge, denize kıyısı olan kentte yıllarca sudan uzak durdu.

Sonrasında 18 yaşındayken oltayla balık tutarak denizle tanışan Önerge, yakınlarının desteği ve izlediği videolarla yüzmeyi öğrendi. Yüzmeye başlayınca şnorkelle deniz altına da merak salan genç, profesyonel dalgıç tanıdıklarından destek alıp, bu alanda kendini geliştirdi.

Fobisi hobiye dönüştü

Arkadaşlarıyla tekne turuna giden ve kendisine hediye edilen zıpkınla balık avlama isteği oluşan Önerge, denize dalış yaparak fobisini, hobiye dönüştürdü.

Karabağlar ilçesindeki iş yerinde ev tekstili işiyle uğraşan Önerge, her fırsatta uygun noktalardaki sahillere gidip dalış yapıyor.

Denizi bile görmek istemediği zamanları geçmişte bırakan Fırat Önerge, artık yaptığı nefes egzersizleriyle 3 dakika suyun altında kalıp tek nefeste 30 metreye kadar inebiliyor.

Önerge, AA muhabirine, küçük yaşlarda yaşadığı tehlikenin uzun yıllarca zihninde kaldığını belirterek, "O boğulma korkusundan sonra bir daha kafamı duşun haricinde suya sokamayacağımı zannediyordum." dedi.

Çeşme'deki tekne turunda, anlık cesaretle ilk dalışını yaptığını vurgulayan Önerge, şunları kaydetti:

"Teknenin ucunda biraz kendimle muhakeme yaptıktan sonra bir cesaretle suya girdim ve isteseniz de batmadığınızı görüyorsunuz o anda. Yeter ki sakin kalın, içinizdeki hava bitmesin. O korkuyu yendikten ve maske takıp suyun altını keşfettikten sonra denize sevgim çok farklı bir boyuta geçti. Haliyle bu aşamaları atlatarak, şu anki duruma geldim. Su altını keşfederken başka bir gezegende dolaşıyorum gibi hissediyorum."

Dalış eğitmeni olmaya hazırlanıyor

Önerge, dalış yaptıktan sonra hayatındaki birçok şeyin değiştiğini dile getirdi.

Fırat Önerge, "Hobi olarak bu işe başladıktan sonra tekrar hayata tutunmuş gibi oldum. Dalışı hayatımdan çıkartın, başka bir şey geriye kalmıyormuş gibi oluyor. Hafta sonu, 'izin günlerimiz gelsin de bir an önce kendimizi denize atalım' moduna giriyoruz. Kendi avladığım balığı eşime, çocuğuma getirmek çok keyifli." diye konuştu.

Önerge, geçmişte uluslararası zıpkınla balık avlama şampiyonalarında hakem ve bot kaptanlığı yaptığını, şimdilerde ise antrenörlüğe hazırlandığını sözlerine ekledi.