Birçok tarihçi, dünyanın ilk siyahi pilotunun Osmanlı askeri Ahmet Ali Çelikten mi, yoksa ABD'li Eugene Jacques Bullard mı olduğu konusunda uzun süre fikir alışverişinde bulundu. Tarihçiler, her iki ismin de 1915 yılında Birleşik Krallık'taki Bristol Uçuş Okulu'ndan mezun olduğu konusunda hemfikirler.
Konuyu TRT World'den Ufuk Necat Taşçı masaya yatırdı, Bullard'ın ABD'deki ayrımcı yasalardan dolayı bir savaş pilotu olarak Birinci Dünya Savaşı'nda sahne alamadığını, aradan geçen iki yılın ardından ise Fransa'ya giderek Fransız Yabancı Lejyonu'nda piyade olduğunu aktardı.
Ahmet Ali Çelikten ise, Bullard'ın yaşadıklarının aksine, uçuş okulundan mezun olduktan kısa süre sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda pilot olarak göreve başladı.
İşte Ahmet Ali Çelikten'in donanmadan havaya, İzmir'den Konya'ya, Birinci Dünya Savaşı'ndan Kurtuluş Savaşı'na, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne uzanan film gibi hayat hikâyesi...
NİJERYALI KADININ TORUNU
1883 yılında Aydın'da doğan Çelikten, köle tüccarları tarafından dönemin Borno Emirliği'nden (Nijerya) getirilen bir kadının torunuydu. Tarihçiler, bu kadının Sultan Abdülmecit tarafından 1847 yılında resmen yasaklanan köle ticaretinin son kurbanlarından biri olduğunu düşünüyor.
Çelikten'in annesi Emine Hanım ise özgür bir kadın olarak 1860'lı yıllarda İstanbul'da doğdu. İstanbul'da posta memurluğu yaptığı düşünülen Afrika asıllı Ali Efendi'yle evlenen Emine Hanım, İzmir'e yerleşti.
ÇOCUKLUĞU DENİZDE GEÇTİ
Afrika Araştırmacıları Derneği'nden Tuğrul Oğuzhan Yılmaz'a göre, Emine Hanım'ın üç çocuğu oldu. Bunlardan biri olan Ahmet Ali Çelikten, ilkokulunu İzmir'de tamamladı.
Çocukluk yıllarının büyük bölümünü denizle içli dışlı olarak geçiren Ahmet Ali, 1904 yılında Osmanlı donanmasına asker yetiştiren Haddehane Mektebi'ne başladı. Aradan geçen dört yılın ardından ise 1394 yaka numarasıyla Osmanlı Ordusu'nda teğmen olarak göreve başladı.
HAVACILIĞA MERAK SARDI
Birçok ülkenin havacılığa yatırım yapmaya başladığı bir dönemde, Ahmet Ali Çelikten de gökyüzüne merak sarmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu generallerinden Mahmut Şevket Paşa'nın girişimleri sayesinde pek çok kişi yurt dışında havacılık eğitimi almaya başladı. Eğitimini tamamlayan kişiler, devlet tarafından orduya alınıyordu, ki Ahmet Ali Çelikten de onlardan biri oldu.
KARDEŞİNİ ÇANAKKALE'DE KAYBETTİ
1915 yılı itibarıyla uçuş sertifikasını alan Ahmet Ali, bir yıl sonra uçuş sınavlarını başarıyla tamamlayarak Osmanlı Hava Kuvvetleri'ne katıldı. Ahmet Ali, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda piyade olarak görev alan kardeşi Ali Efendi'yi de Çanakkale Savaşı'nda kaybetti.
İTİLAF DEVLETLERİ OSMANLI'NIN UÇAKLARINA EL KOYUNCA...
Daha sonra Berlin'e giderek kısa bir süre deniz havacılığı eğitimi alan Ahmet Ali, 1918 yılında Türkiye'ye geri döndü. Aynı dönemlerde Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilen Osmanlı İmparatorluğu'nun uçaklarına İtilaf Devletleri tarafından el koyuldu.
Ahmet Ali, bu gelişmeler üzerine başlatılan Kurtuluş Savaşı'na katılmakta gecikmedi ve milliyetçi harekete dahil oldu.
Afrika Araştırmaları Derneği'nden Tuğrul Oğuzhan Yılmaz, bu dönemde yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Ahmet Ali Çelikten, Mustafa Kemal Paşa komutasında ilerleyen millî mücadeleye katıldı. Bu kapsamda Konya Hava İstasyonu'nda görev almak üzere Konya'ya gönderildi."
Ahmet Ali kısa süre sonra önce Eskişehir'de, ardından da Polatlı'da hava birliklerinin komutanlığına getirildi. İstanbul'dan üç tane uçağı Amasra'ya kaçıran Ahmet Ali ve arkadaşları, İstanbul Boğazı'ndan Batı Karadeniz'e geçen düşman kuvvetlerine karşı hava savunma ve donanmayı koruma operasyonları gerçekleştirdi.
12 YIL OSMANLI'YA, 29 YIL TÜRKİYE'YE HİZMET ETTİ
Ahmet Ali Çelikten, modern Türkiye'nin tesis edilmesine giden yolda millî mücadelenin başarılı olmaya başlaması ve işgalcilerin kentlerden temizlenmesinin ardından İzmir'e geri döndü.
İzmir'de geçirdiği süreçte Türk hava sahasını işgal eden bir Yunan uçağını düşüren Ahmet Ali, prestijli bir ödül olan Bahri Tayyare Madalyası'yla mükafatlandırılarak 1928 yılında Hava Müsteşarlığı'na atandı.
12 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu'na, 29 yıl boyunca da Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet eden Ahmet Ali, 1969 yılında hayatını kaybetti.