Yapımının 14. yüzyılda olduğu öngörülen Kelpaşa Camisi, asırlardır adeta tarihe tanıklık ediyor. Çatkı sistemiyle yapılan tarihi cami, minaresiz olarak Sakarya Nehri kıyısında 8 köyün birleşiminde yer alıyor.
Mezarlık içinde bulunan caminin geçmiş yıllarda vatandaşlar tarafından modernize edildiği ve ahşap görünümünün verildiği, bu sebeple iç yapısının tarihi yansıtmadığı öğrenildi. Bayram ve cuma namazlarını Kelpaşa Camisinde kılan vatandaşlar, yapının tescillenmesini ve koruma altına alınmasını istiyor.
"Mezar taşlarına bakıldığında buranın bir tekke gibi hizmet verdiği de anlaşılıyor"
Caminin 14. yüzyıldan günümüze ulaştığını söyleyen Sanat Tarihçisi Yaşar Sarı, "Tarihçi, Mimar ve Yazar Dr. Ekrem Hakkı Ayverdi, bu tür yapıları çatkı mimari mabetleri olarak nitelendiriyor. Bu cami de çatkı mimariye uygun yapılmış. Orhan Bey zamanından Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar bu mimari yapılar kullanıldı. Kelpaşa Cuma Camisi de 14. yüzyıl yapısını koruyor. Kültür Varlıklarının bu yapıyı koruma altına almaması çok ilginç bir durum" dedi.
Tarihçi Oğuzhan Kır ise, "Kelpaşa Cuma Camii, Sakarya Nehri kıyısında 8 köyün birleşiminde yer alıyor. Bayram namazları ve cuma namazlarının kılınması için kullanılan bir mescit camidir. Çevresindeki mezar taşlarına bakıldığında buranın bir tekke gibi hizmet verdiği de anlaşılıyor" diye konuştu.
"Evliya Çelebi'nin bu bölgede barınıp, bu camiyi yaptırdığına dair söylentiler de var"
Caminin tescillenmesini ve koruma altına alınmasını talep eden Hürriyet Mahallesi Muhtarı Cumhur Özkan ise "Turizme kazandırılabilir, tekrar ibadete açılabilir. Yetkililerden bu konuda destek bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Hürriyet Mahallesi Merkez Cami İmam Hatibi Mustafa Ayter ise "Evliya Çelebi'nin bu bölgede barınıp, bu camiyi yaptırdığına dair söylentiler de var. Bu da tarihinin bin yıl öncesine dayandığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.