Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi'nde yer alan Kaunos Antik Kenti'ne erişebilmek için tur tekneleriyle yaklaşık 10 dakika süren bir yolculuk yapan ziyaretçiler, ağaçlarla kaplı yolda 15 dakika kadar yürüdükten sonra 3 bin yıllık antik kentin kapılarını aralıyor.
Ziyaretçiler, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan 2 bin 400 yıllık kaya mezarlarını görüyor, 5 bin kişilik tiyatroda soluklanıyor.
Bazilika, hamam ve agorada dolaşan ziyaretçiler, 1300 yıllık mozaikleri inceliyor, Demeter Kutsal Tapınağı'nda fotoğraf çektiriyor.
KAZILAR 55 YILDIR ARALIKSIZ SÜRDÜRÜLÜYOR
Prof. Dr. Baki Öğün'ün bölgede 1966'da başlattığı kazılar, öğrencisi Prof. Dr. Cengiz Işık başkanlığında 2020'ye kadar sürdü.
Kazı çalışmalarını 2021'de Işık'ın öğrencisi Doç. Dr. Ufuk Çörtük devraldı.
Çalışmalarda bu yıl önemli verilere ulaşan Çörtük, Kaunos'un arkeolojiye kazandırdığı "ilk"lerle ön plana çıktığını söyledi.
Çörtük, antik kentin, tiyatrodaki döner perde sistemi, tanrılara bağış toplanan kumbara, dünyaca ünlü kaya mezarları, Karca ve Yunanca çift dilli yazıt gibi birçok "ilk" ile ünlendiğini aktardı.
Doç. Dr. Ufuk Çörtlük, arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim bulunan kentin daha sonra terk edildiğini dile getirdi.
Çörtlük, Kaunos kazılarının Türk bilim heyeti tarafından 55 yıldır aralıksız sürdürüldüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Antik kentteki kazılar son 3 yıldır liman agorasının batı tarafını sınırlayan Roma bazilikasında gerçekleşiyor. Milattan sonra 2. yüzyıla tarihlenen bazilikada yürüttüğümüz kazı çalışmalarında Bizans dönemi kilisesiyle karşılaştık. Kaunoslular milattan sonra 5. ve 6. yüzyılda bazilikanın doğu kenarını kiliseye çevirerek kilise işlevini kazandırmışlar.
Antik kentin, tiyatrodaki döner perde sistemi, tanrılara bağış toplanan kumbara, dünyaca ünlü kaya mezarları, Karca ve Yunanca çift dilli yazıt gibi birçok "ilk" ile ünlendiğini aktaran Çörtlük, arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim bulunan kentin daha sonra terk edildiğini dile getirdi.
Roma bazilikası, 98 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğinde devasa bir yapı. Kazı çalışmalarını gün yüzüne çıkarılan kilisede sürdürüyoruz. Kilisede yaptığımız çalışmalarda, çok güzel bir işçiliğe sahip ve büyük ihtimalle kilisenin baş rahibinin mezarıyla karşılaştık. Bu mezar en az üst üste 3-4 gömüyü de barındırıyor. Bu nedenle çok ilginç bir yapıya sahip. Biz bölgedeki mezarları açtık, tanımlamalarını ve çizimlerini yaptık, fotoğrafladık. Ancak kemiklere henüz dokunmadık. Kilisenin yine batı duvarına bitişik yerde iki mezar daha çıktı. Bunlar Bizans dönemi mezarları."
Kilisenin doğu kısmında ise devasa iki blokun gün yüzüne çıkarıldığını belirten Çörtlük, "Bunlar üzerinde yazıtlar var. Bu yılın önemli buluntuları arasında yer alıyor. Yazıtın içeriğinin tam olarak anlaşılması için çalışma yürütülüyor. Yunanca yazıtı okumak o kadar kolay değil. Bizans kendinden önceki sürecin mimari parçalarını alıp kendi işlevine göre kullanabiliyor. Bu da o kullanmaların bir yansıması olarak görülüyor." diye konuştu.
Kaunos Antik Kenti'nde birçok döneme ait izleri görebilmenin mümkün olduğuna işaret eden Çörtük, Hitit dönemi izleriyle de karşılaşmaları durumunda da şaşırmayacaklarını söyledi.
Kaunos'un arkeoloji biliminin bilinmezlerine ışık tuttuğunu, kentte yarım yüzyıl içerisinde çok önemli tarihi yapıların ortaya çıkarıldığını anlatan Çörtük, çalışmalara Kültür Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği ve MUÇEV tarafından da destek verildiğini ifade etti.