Samsun'da 359 kuş türünün yanı sıra yılkı atları ve manda varlığı ile öne çıkan, birçok endemik bitki türüne sahip Kızılırmak Deltası'nda bulunan irili ufaklı 30 göldeki su seviyesinde son dönemlerde önemli düşüş yaşandı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, AA muhabirine, dünyada ve Türkiye'de küresel iklim değişiminin etkilerinin son yıllarda ciddi şekilde görülmeye başladığını söyledi.
Türkiye'de güneyden kuzeye doğru gelen kuraklık endeksinin yaygınlaştığına, buna bağlı olarak sıcaklık artışları yaşandığına işaret eden Demir, şunları belirtti:
"Özelikle Kızılırmak Deltası gibi sulak alanların olduğu bölgelerde daha belirgin kuraklık yaşanıyor. Deltada özellikle 3-4 aydır yaşanan ciddi kuraklık, göllerde su seviyesinin çekilmesine neden oldu. 56 bin hektar genişliğindeki deltadaki göllerde kuraklıktan dolayı su çekilmeleri var. Söz konusu su çekilmesi, mevcut durum için çok önemli tehlike oluşturmuyor ancak yeterli yağış düşmemesi halinde doğal yaşam bundan büyük ölçüde etkilenecek."
Deltanın sulak alan özelliğini koruyabilmesi için yeraltı sularıyla beslenmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Demir, "Türkiye son 15 yılın en kurak yılını yaşıyor. Sulak alanların yüzde 50 ile 60'ı kuraklık riski altında." ifadesini kullandı.
Demir, kuraklığın küresel iklimin etkisine bağlı bir süreç olduğuna dikkati çekerek, son 20 yıldır bölgede iklimlerin değiştiğini gözlemlediklerini anlattı.
"Kuraklık devam ederse sulak alanda üreyen canlıların geleceği açısından da risk taşıyabilir"
Demir, Avrupa kuş alanları envanterindeki en önemli 4 kriterden 3'üne sahip Kızılırmak Deltası'nın gölleri, sazlık alanları, ender subasar ormanları, mera alanları, 12 bin hektarı bulan sulak alanı ve barındırdığı canlı türleri ile Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturduğunun altını çizdi.
140 kuş türünün ürediği, kış döneminde ise 100 binin üzerinde su kuşunun kışladığı deltanın bu yönüyle de uluslararası ornitolojik öneme sahip bulunduğunu aktaran Demir, Ancak ülkemizde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Kuraklık, deltanın yeraltı sularının çekilmesine neden oluyor. Eğer kuraklık böyle devam ederse sulak alanda üreyen canlıların geleceği açısından da risk taşıyabilir. Bu da gelecekte doğal yaşam açısından ciddi problemler ortaya çıkaracaktır. Bu bölgede hidrolojik döngünün değişmeye başlaması en önemli nedendir. Bilinçsiz şehirleşme, suların kirletilmesi bu döngüyü hızlandırmaktadır. Bu nedenle şimdiden tedbirlerin alınması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.