Kağıt koyup para çıkan makinenin sırrı bakın neymiş? Böyle ifşa etti

Kağıt koyup para çıkan makinenin sırrı bakın neymiş.

İşte izleyicileri şaşırtan ilizyon numaraları.nın sırrı

Dynamo havada durmakla kalmadı; otobüse tutundu, havada adımlar attı, otobüsle birlikte hareket etti!

Bu numara da asa ile havada duran sihirbazlarla aynı prensibe dayanıyor. Çünkü, Dynamo'nun otobüsü tuttuğunu gördüğümüz kol aslında takma kol! Kendi sağ kolu kıyafetinin içinde, çaktırmıyor. Takma kol ise kıyafetin içinden ayak altlarına kadar uzanan bir demir sisteme bağlı; yani Dynamo aslında gayet rahat bir şekilde demir platformun üzerinde ayakta duruyor, dışarıdaki sol koluyla da şaşırıp fotoğraf çekenlere el sallıyor

İşte havada durma numarasının yapım aşaması...

Breaking Magician's ismiyle gösteriler yapan maskeli sihirbaz, herkesin merak ettiği sihirbazlık gösterilerinden bir tanesinin hilesini daha gözler önüne serdi.

Bu sefer sırrını verdiği gösteri diğerlerinden daha tehlikeliydi.

Maskeli Sihirbaz, diğer sihirbazlardan çok farklı. Çünkü o hem gösterileriyle insanları büyülüyor, hem de hilesini açıklıyor.

Ünlü sihirbaz bu kez en tehlikeli gösterilerinden birinin hilesini açıkladı.

Genç kadını demirden yapılma sivri okların üzerine yatıran sihirbaz, sihrini gösterdi ve oklar bir anda kadının karnına saplandı.

Heyecan dolu bu tehlikeli gösterinin ardından sihirbaz sırrını açıkladı.

Sivri demirler aslında bükülebilen yumuşak bir maddeden yapılmış.

Genç kadının üzerine yatırıldığı demirde de bir hile var. Demirin ucu içeri göçebilen bir sisteme sahip. Kadının elbisesinin içine giydiği bu özel kemer de demirin ucunun sabitlenmesine yardımcı oluyor.

Kemerin sırtı tam olarak içeri göçebilen demire yerleştiriliyor. Bu sayede kadın sabit bir şekilde durabiliyor.

Gösteriye bir de uzaktan kumanda yardımcı oluyor.Kumandayı kullanan kişi tam zamanında düğmeye basarak kadının üzerinde yattığı demirin içeri girmesini sağlıyor.

Okun bir ucu kadının elbisesinin içine giydiği kemer sayesinde çıkıyor.

Ok ucu kemerin önünde bulunan mıknatıslı uca kadın tarafından gizlice sabitleniyor.

Gösterinin belirlenen zamanında kadın ellerini kemerden çekiyor.

Bu sayede karnına saplanmış gibi gözüküyor.

İllusionist bir sandalyeye oturur. Sonra asistanları sandalyeyi çıkarır, yani sihirbaz hareketsiz ve havada oturur.

Sihirbazın oturması için platformda görünmez bir pint vardır. Ayakkabı bu pintle bağlıysa, bacak yerinde güvenle donacak ve hareket etmeyecektir.

Sandalyenin şekli, bacağa tutturulmuş olan çerçevedir.

İllüzyonist Steven Frayne ingiltere parlamento binası önünden Thames nehrine girmiş ve nehrin ortasına kadar yürüyebilmiştir. Uzun süre bu numaranın nasıl yapıldığı meraklı takipçiler tarafından sorgulandı.

Sosyal medyada bazı yorumlar okadar uçuktu ki Steven Frayne'nin bir numarası olmadığı mucizevi şekilde su üzerinde durabildiğini bile yazanlar oldu.

Lakin küçük bir prodüksiyon ile yapılmayacak numara yok. Parlamento Binası'nın şahit olduğu gösteri polis botunun illüzyonisti tekneye almasıyla son buldu. Frayne'nin diğerlerinden bir farkı da yaptığı illüzyonlara dans ve hiphop kültüründen bir şeyler de eklemesi.

Böylelikle Frayne'nin sihir ve büyü dünyasını rutinlikten kurtardığına inanılıyor.

Numara aslında oldukça basitti Steven Frayne bir kaç tane dalgıç adam tutup Thames Nehri'nin karanlık sularından fırsat bilerek özel kıyafetli ve şeffaf plastiklerden yürüme alanı oluşturulduğu ortaya çıktı.

Hatta olayın gerçek gibi görünmesi için gelen polisler bile şovun bir parçasıydı yani hepsi Steven Frayne tarafından ince ince ayarlanmıştı.

Dünyada yüzbinlerce hayranı olan sanatçının bazı numaraları ise hala çözülmeyi bekliyor...

Tabutların hep bir kapısı daha vardır...

Onlar için gizli bir bölme var...

Kaybolma oyunu...Bu tip sandıkların her zaman arka kısmında bir kapı vardır. Bu kişiler bunu yüzlerce kez prova etmişlerdir...

Kaybolan su...Kabın içinde suyu emen bir sünger hep vardır... Bazen buz da kullanılabilir. Bu buz sıradan buz değildir. Suyu emer fakat şeffaftır.

Bir insanı germek ürkütücü gelebilir. Fakat durum böyle değil. Çünkü orada birden fazla insan var...

Bu bıçaklar tahtaya fırlatılır, ya da öyle yapılır. Çünkü bıçak fırlatılırken kimse bıçakları takip etmez.

Herkes tahtaya bakar. Bu da koordine bir çalışmanın sonucunu insanlara gösterir. Arkadaki biri zaten orada olan bıçakları çıkarır.

Herkes tahtaya bakar. Bu da koordine bir çalışmanın sonucunu insanlara gösterir. Arkadaki biri zaten orada olan bıçakları çıkarır.

Batırılan yer deri değil, silikondur...