Yeni ´uzaylı avcısı´ için geri sayım
Bilim kurgu filmlerinin değişmezi insanoğlu ile uzaylıların karşılaşmaması kuşkusuz Hollywood filmlerindeki gibi olmayacak ancak dünya dışı bir medeniyetin keşfi için oldukça ciddi bir adım atılıyor.
ELF olarak da bilinen 'ExoLife Bulucu' bu aralar bilim dünyasının en çok konuştuğu projelerden biri.
Zira ELF, gezegenimizden 24 ışık yılı (yaklaşık 120 trilyon mil) uzaklıktaki gezegenlerin atmosferini son derece detaylı bir şekilde inceleyebilecek.
Bu nedenle dünya dışı bir medeniyet veya yaşama ev sahipliği yapan bir gezegen bulabilmek için bugüne kadar geliştirilen en gelişmiş cihaz olan ELF 'uzaylı avcısı' olarak da anılıyor.
ELF, kullanıma girdiğinde dünya dışında hayat var mı sorusuna yanıt bulmak biraz daha kolaylaşacak.
Ancak bilim insanları ELF'in kullanıma girmesi için en az 2 yıl daha beklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Geçtiğimiz günlerde "Uzaylılar bizimle neden bağlantı kurmuyor?" Sorusuna cevap veren Oxford Üniversitesi insanoğlunun uzaylı bir medeniyetle iletişim kurmamasının nedeninin evrenin ısısı olabileceğini belirtmişti.
İleri teknolojiye sahip bir uzaylı medeniyetinin dijitalleştiğini varsayan 'Aestivation Hipotezi' olarak adlandırılan bu iddiaya göre, evrende başka medeniyetler arayan uygarlıklar evrenin koşulları düzelene kadar hipernasyon yani kış uykusunda olabilir.
Pek çok filme konu olan bu olayın neden henüz gerçekleşmediğini araştıran başka kurumlardaki bilim insanlarının belirlediği diğer hipotezler ise şöyle...
Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir.
Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir.
Ayrıca bu dalgalar bizim fark edemeyeceğimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu için gözden kaçırıyor da olabiliriz.
Zira uzayı 1984'ten beri dinliyoruz ve bu teknolojimiz oldukça ilkel olabilir.
Ayrıca gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.
Bizim de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını söylemek mümkün.
En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz.
Ya da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş olabilir. Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten yok olması da oldukça muhtemel.
En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi. Bu da bizimle bağlantıya geçmemelerini oldukça mantıklı hale getiriyor.
Kaynak: NTV