ROKETSAN´a 3 farklı mühimmatlı roketatar
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.
Savunma alanında Dikey Atış Sistemi gibi ürünlerin yurt içinde geliştirilmesi hem maliyet hem de ülkenin kendi taktik ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi açısından önem taşıyor. Bilkent Üniversitesi bünyesinde bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak, Dikey Atış Sistemi’nin prototipinin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine çalışıldı. Bu konuda kapsamlı literatür çalışması gerçekleştirildi. Proje ekibi, mevcut ürünlerdeki sınırlılıkları ortadan kaldırmaya ve ROKETSAN’ın belirttiği gereksinimler doğrultusunda tasarımı şekillendirdi.
KOMUTLAR BİLGİSAYARDAN
Proje kapsamında doğru ve hızlı konumlandırma ve ateşlemeyle hedefin vurulmasını sağlayacak bir sistemin ortaya konulmasına çalışıldı. Öğrencilerden İlyas Kocaer’in verdiği bilgilere göre, ekip, en az 3 farklı mühimmatı, toplamda ise 6 mühimmatı atabilecek roketatar prototipi geliştirdi.
Sistem, yatay eksende 360 derece hareket edebiliyor ve çok sayıda tur atabiliyor. Tüm hareketler ateşlemeye gereksinim olmaksızın mekanik olarak gerçekleştiriliyor. Roketatarın 6 namlusu da bağımsız olarak dikey eksende 90 derece görev yapabiliyor. Komutlar sisteme, araç bilgisayarından bir arayüz üzerinden gönderiliyor.
BENZERLERİNDEN ÜSTÜN
Mevcut ürünlerde hareket kısıtlılığı, farklı tipte mühimmatları atamama ya da sistemin korunmasına yönelik kısıtlılıklar bulunuyor. Geliştirilen Dikey Atış Sistemi, yatay ve dikey eksendeki geniş hareket alanı, farklı tipte mühimmatlar atabilmesi ve korumaya yönelik mekanizmalarıyla benzer ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Gebze’deki Teknopark’ta tasarımı ve yazılımı tamamen bir Türk firması tarafından geliştirilen ve Alkar adı verilen savunma amaçlı İnsansız Kara Aracı (İKA) tıpkı İnsansız Hava Araçları gibi görevler ifa edebilecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Gürcan Karakaş’la görüştü.
Görüşmenin ayrıntıları hakkında detaylı bilgi verilmedi. Bakan Varank, sadece 'Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su sayın Mehmet Gürcan Karakaş ile projenin yol haritasını değerlendirdik. Elektrikli otomobil, ileri teknoloji ekosisteminin de önemli bir öncüsü olacaktır.' demekle yetindi.
Ancak Varank’ın devamında söyledikleri önemliydi. Çünkü bakanın söyledikleriyle geçen hafta ziyaret ettiği Gebze Organize Sanayi Teknopark’ta kendisine gösterilen, kuluçkadan çıkmakta olan teknolojiler arasında doğrudan bağlantı vardı.
Varank “Ülkemizin gelecekte çok önemli fırsatları yakalayabilmesi için otomobil projesinin mutlaka başarılı olması gerekiyor. Bu sadece bir otomobil projesi değil, yeni bir teknolojik ekosistem oluşturma hamlesidir. Dünyanın nereye yöneldiğinin farkındayız. Artık akıllı şehirler ile entegre otomotiv teknolojileri, yapay zeka tabanlı otonom sürüş algoritmaları, akıllı şarj alt yapıları ve benzeri alanlarda girişimci firmalarımız için fırsatlar bulunmaktadır. Bu fırsat penceresini çok iyi değerlendireceğiz. Dünya ile rekabette insan kaynağımız da, cesaretimiz de fazlasıyla var.'
SON HALİNİ VARANK GÖRDÜ
Mustafa Varank geçen hafta Teknopark’ı ziyaret etti. Her ne kadar çok bilinmese de Gebze’deki bu teknoloji geliştirme merkezinde pek çok genç girişimci oldukça ciddi projeler üzerinde çalışıyor. İşte bu ilginç projelerden birine Habertürk ulaştı.
Alpera Savunma Sistemleri tarafından geliştirilen ‘Alkar’ isimli projeyi geçen hafta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da yakından inceledi.
Bu proje, Bakan Varank’ın “fırsatlar var” diyerek işaret ettiği “yapay zeka tabanlı otonom sürüş algoritmaları, akıllı şarj alt yapıları” alanında çalışmalar yapan birkaç genç mühendis tarafından yürütülüyor ve sona gelinmiş durumda.
AZILIMI SİVİL ARAÇLARDA DA KULLANILABİLİR
Meskûn mahallerde yürütülen operasyonlarda kullanılmak üzere geliştirilmiş olan otonom bir araç olan Alkar’ın yazılımı sivil amaçlarla modifiye edilerek sürücüsüz yerli araçların geliştirilmesinde de rahatlıkla kullanılabilir durumda.
Her türlü arazi koşulunda sürücüsüz olarak yol alabilen Alkar, görsel, işitsel ve durumsal veri aktarımı yapabildiği gibi özel yazılımı sayesinde birkaç personelin tehlikeye atılarak yapabileceği işleri de üstlenebiliyor. Aracın modüler yapısı, görev yuvasına farklı tip kalibre silah ve sistemlerin montajına imkan veriyor. Bunlar ihtiyaca göre bir bomba imha robot kolu, (düşman) keskin nişancı tespit sistemi, 7.62 mm çapında entegre M134 silah, 40mm bomba atar veya yazılım tabanlı RFEYP köreltme/karıştırma sistemi olabiliyor.
“YERLİ ARAÇ PROJESİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”
Alkar’da kullandıkları yazılımın askeri ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak hazırlandığını söyleyen Alpera Savunma Sistemleri ve Alpera Motors Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Özbarlı asıl çalışma alanlarını “Şehirlerinde ulaşımın parçası olacak farklı sivil kullanım amaçlı modellerin geliştirilerek mevcut sistemlere entegre edilmesi, yeni nesil araçların tasarımı, geliştirilmesi ve uygulanması konularında özgün ve yerli çözümler” olduğunu belirtiyor. Özbarlı sivil ulaşım alternatiflerini ana çalışma alanı olarak belirlediklerini bu amaçla elde edilen tüm bilgi birikiminin hafif ve otonom kara araçları grubundaki tüm savunma sistemlerine uygulanabilir olduğunu gibi Türkiye’nin yerli binek araç projesinde de kullanılabilir olduğunu ve o projenin bir parçası olmak istediklerini söylüyor.