Ramazan ayının yaz günlerine denk geldiği 2017 yılında iftar sofralarına daha çok hafif gıdaların tercih edileceğini belirten tatlıcılar, damak tadının ise yine güllaçla tamamlanacağını kaydetti.
Bursalı börek ustası Hasan Acar, iftar sofralarının baş tacı güllacın nasıl yapıldığını tek tek anlattı.
Süt, şeker, kavrulmuş fındık içi, Antep fıstığı, özel yufkanın kullanıldığı güllaç tatlısının ramazan sofralarına lezzet kattığını belirten Acar, "Bir tepsi için 10-12 tane yufka yeterlidir. 3 kilogram süt ve 200 gram şeker. Ama ben esmer şeker kullandım.
Hafif olan tatlıyı biraz daha hafifleştirdim. Meyve de kullandım. Yaz aylarında hazmını kolaylaştırmak istedim. Ayrıca diyabet hastaları da gönül rahatlığı ile yesin istedik.
Bir porsiyon tatlıda 230 kalori bulunuyor. Bunun için yemek isteyenler için tavsiye edilen tek tatlı diyebiliriz.
Sütle yumuşattığımız yufkaları tepsiye kat kat diziyoruz. Bir miktar dizdikten sonra arasına fındık veya ceviz koyuyoruz. Daha sonra hafif olması için muz diziyoruz.
Üzerine biraz süt ve yufka ilave ediyoruz. Tatlımızın üzerini de çilek ve kivi ile süsledikten sonra servise hazır hale geliyor" dedi.
Güllacın Osmanlı'dan günümüze gelen bir tatlı olduğunu da belirten Acar, "Ramazan denince akla ilk gelen tatlılardan olan güllacın asıl adı 'güllü aş'tır. Ama artık halk arasında sütlü bir tatlı olarak güllaç diye adlandırılıyor.
Vatandaşlar sofralarından eksik etmiyor. Hafifliğinin yanı sıra serin tüketilen bir tatlı olması iftar sonrasında yenilecek tatlılar listesinde ilk sırada yer alıyor. Merdiven altı diye tabir edilen tatlılara dikkat etmek gerekiyor. Nerede yapıldığı belli olmayan tatlı veya benzeri ürünleri tüketmekten kaçınmalıdır. Çünkü insan sağlığını tehdit ediyor. Ortalama bir güllaç kilogramı 30 liradır" diye konuştu.
Güllacın günlük olarak tüketilmesinin tazeliği açısından önemli olduğunu belirten Acar, künefe ve baklava çeşitlerinden de ramazan aylarında ziyaretlerin vazgeçilmez hediyelerinden olduğunu da sözlerine ekledi.