Kıssadan hisse bir akü bitirme hikayesi

Kıssadan hisse bir akü bitirme hikâyesi

Otomobilinizin aküsü en son ne zaman sorun çıkardı? Teknoloji ile gelişen otomobil kontrol sistemleri sürücülerin işlerini minimuma indirmeye devam ediyor. Bunlardan biri araçtan ayrılıp kapılar kilitlendiği zaman farların bir süre sonra otomatik olarak kapanmasıdır. Bunun böyle olmadığı zaman akü biterse başınıza neler gelir? İlk ne yapmanız gerekir? Bunlardan biri, bir süre önce test aracında yaşandı. Fotoğrafı çekilmiş, detayları araştırılmak üzere park edilmiş bir test otomobilinin açık kalan farları yaklaşık 4 saatte aküyü bitirdi. İşte sonrasında yaşananlar…

TM Dijital Haber Merkezi/ Hasan Aytekin

Test otomobillerinin izlenimlerini yazarken akıldan çıkmayacak dersler de kalıyor. Bir test aracında akü sorunu çıkması ise az karşılaşılan bir durumdur. Bu durumla karşılaştıktan sonra Google amcada bulunan bilgiler dışında, şoför babadan alınan tavsiyenin olayı çözmesi ise olayın ders alınacak tarafı oldu.

FARLAR 4 SAAT AÇIK UNUTULUR

Bir markaya ait sıfır ayarında bir otomobilin sürüşü yapılır, fotoğrafı çekilir, internet araştırması yapılır ve en son sürüş izlenimi yazısı yazılır. Benim açımdan kurduğum düzen o zamanlar buydu. Bunlardan bir test otomobilinde nasıl olduğunu bilmediğim şekilde 4 saat kadar farları açık unuttum. Sonrasında otomobil akü yetersizliği nedeniyle çalışmadı. Bu durumda bilinen üç yol vardır. Birincisi o dönem ve o modeldeki arabayı biraz iterek ilk ateşlemeyi kolaylaştırmak. Bir diğer ifadesiyle “vurdurmak”… Hızlı bir çözüm olduğu, park ettiğimiz alanın itmeye uygun olduğu ve daha önce aile araçlarında bunu deneyimlediğim için bu yolu test ettik. Bütün itiş kakış yorgunluk sonrası deneme başarısız oldu.

İTMELER YETMEYİNCE BAŞKA OTOMOBİLLE ÇEKMEK

İtmeler yetmeyince hızlıca çekme halatı devreye alındı. Çekme halatı bir diğer otomobile bağlanan aküsü bitmiş aracın ilk çalışmasının kolaylaşması gerekiyordu ama çok sayıda çekmelere rağmen otomobil çalışmadı.

İKİNCİ YOL AKÜYE TAKVİYE YAPMAK

Akü bittiği zaman ikinci aşamada yapılabilecek şey takviye yapmaktır. Uzun akü takviye kabloları alınır ve aküsü sağlam bir otomobilin ürettiği elektrik, çalışmayan otomobile takviye edilir. Bu aşamaları ve kutup başlarına dikkat edilmesini, akımın aktarılma noktalarını bilen, daha önce bu işi yapmış tecrübeli olan şefimiz yapacaktı; ama o uzun kablonun tedariki o akşam sağlanamadı. Otomobilin takviye edilmesi, kablonun tedarikine vakit darlığı da eklenince iş ertesi güne kaldı. Bu noktanın da başarısız olmasının sonucu, üçüncü ve son aşamaya geçmekti. Yani servis çağrılacak, otomobile onlar müdahale edilecekti. Yapılan ayrı programlarımız nedeniyle bu durum da her şekilde ertesi güne kalacaktı. Farlar nedeniyle çalışmayan test otomobilinin farları bu sefer iyice kapatılarak çekme halatı ve başka otomobilin yardımıyla parka çekildi.

OLAYI BİTİREN TELEFON

Akü bitme süreci bir öğrenme sürecine dönüşmüştü. Bu noktada gündüz ulaşamadığım babama akşam saatlerinde ulaştım. Uzun yıllar şoförlük yapan babama durumu kısaca özetledim. O da bana Google’ın yapamayacağı şekilde kritik soruyu sordu. “Arabanın kornasına bastın mı?” dedi. Kornasına basmadığım için “Ben arabanın kornasına neden basayım?” dedim. Aldığım cevap bütün günün öğrenmesini sağladı. “Korna çalışmayacak kadar biten akü varsa, otomobil iterek, çekerek, vurdurmayla çalışmaz.” dedi. Ve benim öğrenme sürecime önemli bir deneyim eklemiş oldu.

Bu yazıyı yazmadan önce de onu aradım. Yaşadığımız konuşmaları teyit ettim. Teyit etmekle birlikte, aküye yapılacak müdahalelerin sonuçları, yeni otomobillerde beyin arızalarına yol açabilecek müdahaleleri ve yaya geçiş üstünlüğü ile alakalı bilgileri de teati ettik.