Tatile gitmeden mutlaka bakmanız gereken 6 cennet koyu

Akdeniz'de herkesten uzak koy arayışında olanlar için birbirinden farklı orman ve denizle iç içe koylar bulunuyor. Alem Dergisinde yer alan habere göre Antalya'da birbirinden farklı koylar yer alıyor. İşte Adrasan Koyundan Kekova Koyuna kadar cennet köşeleri...

ADRASAN KOYU: Kumluca’ya bağlı olan Adrasan, bozulmamış doğasıyla Antalya’nın favori koyları arasına girmeyi hak ediyor. Antalya’nın merkezine 95 km uzaklıkta olan bu masmavi koyda Helenistik Çağ’ın izlerine rastlayabilirsiniz. Ayrıca denizinin sığ ve kumlu olması ile çocuklu aileler tarafından sıklıkla tercih edilirken, açık deniz ve rüzgarlara karşı korunaklı olmasıyla da tekneler için doğal bir liman olma özelliğini taşıyor. 

KEKOVA KOYU: İnce ve uzun bir kayalık ada olan Kekova, Akdeniz’in en temiz bölgesinde, Kaleköy ve Üçağız köylerinin açıklarında yer alıyor. Mavi tur tekneleri ve yatların uğrak noktası olan Kekova’ya ulaşım ise deniz yoluyla sağlanmakta. Roma İmparatorluğu’ndan önce Likyalılara ev sahipliği yapmış olan bu küçük ada, tarihi mirasının yanı sıra su altı zenginlikleriyle de dalış turizmi için ideal bir lokasyon. 

KALKAN KOYU: Sadece Türkiye’nin değil, Akdeniz’in de en güzel koylarından birine sahip olan Kalkan, arkasına aldığı Toros Dağları’yla hem balıkçı hem de gezi tekneleri için vazgeçilmez bir liman. Aynı zamanda soyu tükenmekte olan caretta caretta kaplumbağalarına ev sahipliği yapan Kalkan Koyu, Yunan adalarına da oldukça yakın. Berrak ve sakin sularıyla su sporları, dalış ve balıkçılık için elverişli olan bu koy, özellikle yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. 

SAZAK KOYU: Çıralı ve Adrasan’dan bir saatlik tekne yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Sazak Koyu, durgun ve masmavi deniziyle adeta saklı bir cennet. Sakin bir tatil planlıyorsanız, bol oksijenli havasıyla Musa Dağı’nın eteklerinde bulunan bu koyda dilerseniz kamp kurabilirsiniz. Sazak Koyu’nu ziyaret ederken aynı bölgede bulunan Ceneviz ve Yalancı koylarına da uğrayabilirsiniz. Yeşil ve mavinin en güzel tonlarını görebileceğiniz Sazak Koyu’nda güneşin tadını çıkarıp, yüzdükten sonra doğa yürüyüşüne çıkabilir, tepelerden manzarayı izleyebilirsiniz. 

KLEOPATRA KOYU:Adını Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan alan Kleopatra Koyu, yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki plajı ve altın renkli kumlarıyla sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin de en önemli plajlarından biri olarak kabul ediliyor. Her yıl koyu ziyarete gelen pek çok yerli ve yabancı turist, rivayete göre Marcus Antonius’un aşkını ölümsüzleştirmek üzere kayaya oydurduğu Kleopatra silüetini görmek için geliyor. Alanya’daki tarihi yarımadanın batısında yer alan mavi bayraklı Kleopatra Plajı, berrak sularıyla denizin dibindeki doğal güzellikleri izlemenize olanak sağlıyor.

PHASELİS KOYU: Sakin, sığ ve kumluk bir deniz arayışında olanlar için Phaselis Koyu tüm şartlarıyla oldukça elverişli. Antalya’daki çoğu koy gibi antik çağlardan izler taşıyan Phaselis, tertemiz deniziyle Kemer’e yaklaşık 12 km uzaklıkta yer alıyor. Çam ağaçlarıyla kaplı yemyeşil doğasıyla rahatlıkla kamp yapabileceğiniz muhteşem manzaralı bu antik kentin üç doğal koyu bulunuyor. Antalya’ya yolunuz düşerse eğer, Phaselis turlarına katılıp mutlaka buranın doğasını ve denizini tecrübe etmelisiniz.