FOTO GALERİ

Pandeminin ardından ´´Tükendim´´ diyorsanız...

Pandeminin ardından birçok insan “Tükendim, artık çalışamıyorum, yoruldum.” şeklinde iç geçiriyor. Pandemi sürecinin psikolojik etkisi nasıl oldu? Uzmanların açıklamalarına göre pandeminin geride bıraktığı ruhsal hastalık oranlarında çocuklarda, ergen veya erişkinlerde belirgin bir artış var. İşte olumsuzluk girdabından kurtaracak öneriler…

  • 1
  • 13

Pandeminin geride bıraktığı ruhsal hastalıkların başında kaygı (anksiyete) bozuklukları, panik bozukluk, saplantı zorlantı bozukluğu (obsesif kompulsif bozukluk) geliyor.

  • 2
  • 13

İHA’ya pandemi sürecinin ruhsal sağlığa etkilerini değerlendiren Psikoloji Uzmanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat, pandeminin geride bıraktığı hastalıklara dikkat çekerek olumsuz düşüncelere sahip olanlar için önerilerde bulundu.

  • 3
  • 13

Pandemi sürecinin psikolojik etkisi merak ediliyor. İşte pandemi sürecinde olumsuzluk girdabından kurtaran tavsiyeler…

  • 4
  • 13

Sürekli haber takip etmeyi bırakalım. Günde bir veya iki kez haberleri takip edelim ve covid-19 ile ilgili olarak ülkemizdeki ve dünyadaki son durum hakkında bilgi edinelim.

  • 5
  • 13

Kendimize pandeminin ikinci fazına uygun şekilde yeni bir hayat düzeni kuralım. Bunun içine, yeni normalleşme süreciyle ilgili gerçekleri, olağan hayatımıza en yakınını elde edecek şekilde uyarlayalım.

  • 6
  • 13

Asılsız bilgi kaynaklarından gelen gerçek dışı, bilim dışı olumsuz verilere itibar etmeyelim. Haberin kaynağını daima sorgulayalım.

  • 7
  • 13

Resmi otoritelerin verilerini ve bilgilerini takip edelim.

  • 8
  • 13

Geride bıraktığımız günlerdeki ülke başarımızın farkında olalım. Bu süreçte, Sağlık Bakanlığımız kısa sürede çok iyi bir organizasyon ve eylem planı oluşturup bunu aktif olarak uyguladı. 

  • 9
  • 13

Salgının başından itibaren ülkemize özgü denilebilecek bir tedavi algoritması oluşturularak başarıyla uygulandı. 

  • 10
  • 13

Sağlık sistemimiz bu süreçte büyük bir tecrübe ve kıvraklık kazandı. O nedenle de sağlık sistemimizin başarısının bilincinde olmak ve güvenmek kendimizi çok daha iyi, güçlü ve olumlu hissettirecektir.

  • 11
  • 13

COVID-19 pandemisinin kısa soluklu bir süreç olmadığını bilimsel verilere dayalı olarak biliyoruz. Unutmamalıyız ki “hayat eve sığar” ama “hayatın tümü evde geçmez”. 

  • 12
  • 13

Hayata adapte olabilen ayakta kalır prensibinden yola çıkarak, şimdi de olumluyu düşünerek ikinci faza adapte olmamız gerekiyor. 

  • 13
  • 13

O nedenle, temel tedbir kurallarımız olan maske takılması, kişiler arası mesafe kuralları ve hijyen kurallarına dikkat ettikten sonra, olabildiğince olağan hayatımıza, yeni normalleşme kurallarına uyarak devam etmemiz, kişisel ve toplumsal ruh sağlığımız için en olumlusu olacaktır.