Sudan sonra çay, dünya çapında insanlar için en popüler içecek. Çin, Türkiye ve Birleşik Krallık en fazla çay içen nüfusa sahip ülkeler arasında yer alıyor. Belirli bir günde Amerikalıların yarısı bunu içiyor; ancak büyük çoğunluğu buzlu çay olarak tüketiliyor.
Popüler bir çay markası, sade siyah ve yeşil çay üzerinde "Kalp Sağlığını Desteklemeye Yardımcı Olabilir" şeklinde bir sağlık beyanı sergilemek için FDA'dan onay aldı. İçenlerin kalp hastalığı oranlarının daha düşük olması.
Kahve gibi sade çay da fincan başına yalnızca birkaç kalori içerir ve şeker içermez. Ancak eklenenler bunu değiştirebilir. Fast food restoranlarından orta boy bir tatlı çay ve büyük bir buzlu matcha latte'nin her ikisi de yaklaşık 7 çay kaşığı şeker içerir. (Amerikan Kalp Derneği gün boyu 6-9 çay kaşığını geçmemesini öneriyor).
Çeşitler farklı görünebilir ve tadabilir ancak tüm gerçek çaylar Camellia sinensis bitkisinden elde edilir. Siyah, beyaz, oolong ve yeşil çeşitleri bitkinin farklı şekillerde işlenmesiyle elde ediliyor.
Örneğin siyah çay, yeşil çaya göre havaya daha uzun süre maruz kalan (oksidasyon adı verilen) yapraklardan gelir. Bitki çayları ise o bitkiden gelmiyor. Bunun yerine farklı bitkilerin infüzyonlarıdır.
Konu sıvı alımı olduğunda kafein içeren içeceklerin bir şekilde "sayılmadığını" duymuş olabilirsiniz. Ama aslında durum böyle değil.
Çayın yüzde 99'dan fazlası sudur, bu nedenle çayın nemlendirici özellikleri idrar söktürücü etkileri dengeler.
Flavonoidler, potansiyel sağlık yararları olan doğal bitki bileşikleridir ve üzüm, çilek ve brokoli gibi yiyeceklerin tümü bunları içerir.
Çay özellikle zengin bir kaynaktır. USDA veri tabanına göre 1 fincan siyah çayda 170 miligram flavonoid bulunurken, 1 fincan brokolide yaklaşık 3 miligram flavonoid bulunur.