Kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya, soya fasulyesi vb. kurubaklagiller arasında çoğu toplumlarda tüketilen ana besinlerdendir ve tahıllarla birlikte tüketildiğinde önemli bir besin kaynağıdır. İşte baklagillerin faydaları…
Kurubaklagiller en yağlısı soya fasulyesidir.
Kurubaklagillerin protein kalitesi düşüktür. Protein kalitesi, yüzde 40-60 arasında değişmektedir.
Kurubaklagiller belirli oranlarda tahıllarla karıştırılır ve iyi pişirilirse karışımın biyolojik değeri yüzde 70’e kadar yükselir.
Kurubaklagiller aynı zamanda demir, çinko, kalsiyum ve magnezyum bakımından da zengindir.
Kurubaklagillerde fitatların fazla olması nedeniyle demir ve kalsiyumun kullanılma oranlarının düşük olduğu bilinmektedir.
Kurubaklagiller B12 vitamini dışındaki B grubu vitaminlerden ve E vitamini yönünden de zengindir.
Bazı kuru baklagiller (kuru fasulye v.s), tripsin inhibitörü olan lektin içerir, bu nedenle suda bekletildikten sonra pişirilmesi ve kabuğu ayrıldıktan sonra kullanılmaları önerilir.
Kurubaklagillerden soya fasülyesi isoflavon içerdiğinden kalp damar hastalıkları ve kanser oluşumuna karşı koruyucudur.
Prof. Dr. Gülden Köksal’ın Bebek Beslenmesi kitabında yer alan bilgiye göre toksinli baklanın neden olduğu zehirlenme anemi, hemoglobinüri ve yüksek ateşle karakterizedir.
Toksinli bakla yenildikten 24-48 saat sonra etkisi görülür. Zehirlenme taze çiğ baklanın yenmesi ile olur.
Bakla pişirildiği zaman toksinin etkisi kalmaz. Favizme neden olabileceği düşünüldüğünden süt çocukluğu döneminde bakla önerilmez.