İsmini bilmediğimiz meslekler
Gündelik hayatta duyup da anlamını bilmediğimiz o kadar çok meslek ismi var ki...
MEHMET ŞİMŞEK aksam.com.tr
Goygoyculuk, harbicilik. güllabicilik ve daha nice isim...
Gündelik dilde bolca kullandığımız bu deyimler aslında birer meslek.
İşte ismini duyup da anlamını bilmediğimiz o mesleklerden bir demet:
ÇIMACI
Gemilerin iskeleye yanaşmaları sırasında halatları iskeleye veren gemi personeli
HARBİCİ
Ateşli silahların içini temizlemekte görevli kişi.
GASSAL
Ölü yıkamakla görevli olan kişi.
ISKATÇI
Cenaze sahiplerinin duygusallığından yararlanarak para isteyen kişiler.
GÜLLABİCİ
Akıl hastanelerinde hademelere verilen isim
MANİFATURA
Fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar.
KLİŞECİ
Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha yapan kişi.
HAZANLAR
Musevilerin dini törenlerinde dua okuyan görevliler.
CELLAT
Ölüm cezalarının infazını gerçekleştiren kişinin ünvanı. Arapça "Kırbaçla Vurmak" anlamına gelen "Celd" kökünden türemiştir.
KAMAROT
Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli.
DEBBAĞ
Derileri sepileyip meşin, sahtiyan, kösele vesaire yapan.
SEYİS
Ata bakan, tımar eden kimse, at bakıcısı.
RAPORTÖR
Bir komisyonun verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp genel kurul karşısında savunmakla görevlendirilen üye.
SON ÜTÜCÜ
Tekstil ürününe son biçimini veren kimse.
NARKOZİTÖR (Anestezi uzmanı)
Ameliyat sırasında hastaya narkoz veren uzman.
ZÜMRE BAŞKANI
Birden fazla öğretmen bulunan bölümde en kıdemli öğretmene denir.
ZANGOÇ
Kilise çanının ipini çeken kişiye denir. Genelde kilisenin temizliğinden de sorumludur.
ÇARKÇIBAŞI
Gemilerin makina mühendisi
SARAÇ
Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse.
KALAYCI
Bakır ve demir kapkacağa kalaydan bir cilâ çekip beyazlatan kişi.
GEVENDE
Düğünlerde müzik yapıp şarkı söyleyen ve misafirleri eğlendiren orkestra. özellikle Adıyaman bölgesinde
KUŞBAZ
Süs kuşları yetiştiren kuş meraklısı. Kuş alıp satan kimse
MAHYA
Ramazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılan resim yapan usta.
JOKEY
Yarış atlarına binen, yetenekleri bu amaca göre geliştirilmiş kimse.
KOMİ
Lokantalarda garson yardımcısı.
SAKATATÇI
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları.
DÜLGER
Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse.
FORMEN
İşçilerin düzenli ve verimli çalışmasını sağlayan ve işçiler üzerinde otoritesi olan işçi.
BİLEYCİ
Kesici aletleri bilemeyi iş edinmiş olan kimse.
MURAKIP
Denetlemeyle görevli kimse, murakıp, kontrolör.
ÇİLİNGİR
Anahtar yapan, satan veya onaran, kilitli kapıları açan kişi.
MÜBAŞİR
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı.
CASUS
Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, dil avcısı, çaşıt, ajan.
VALE
Eğlence mekanlarına gelen araçlarını park eden kimse.
INTERN DOKTOR
Tıp fakültelerinin 6. sınıfında okuyan öğrenci.
SÜFLÖR
Tiyatroda oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri seyircilere duyurmadan hatırlatan kişi.
PİŞMANİYE
Pişmaniyenin ilk yapıldığı yer İran, pişmaniye kelimesi ise Farsça yün yapağı anlamına gelen “Peşm-peşmin-peşmek” sözlerinden türemiş.
SU SAKALARI
Osmanlı'da evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse.
KAVAS
Elçilik, konsolosluk ve TBMM'de görev yapan eleman.
KAZZAZİYE
Elbiselere işlenen bu tellerden, örgü teknikleri kullanılarak farklı takılar yapılıyor. Kazaziye sanatında gerdanlık, bileklik ve ayakkabılar da üretiliyor.
SERİGRAFİ
Bir şablona gerilmiş ipeğin yüzeyine foto emisyonları yardımıyla grafik aktarılır. Sonra bu şablon üzerine dökülen mürekkebin ragle lastiği basıncı ile grafiğin baskı yapılacak malzemeye transferi işlemidir.
ORMANCI
Orman işlerine bakan, kaçak ağaç kesimini engelleyen kimse, görevli.
ÇIĞIRTKAN
Otobüs terminallerinde müşteri çekmek için yüksek sesle bağıran kişi.
ENSPEKTÖR
Geminin sefere hazır olmasını ve daima hazır bulundurulmasını sağlamakla görevli armatör çalışanı.
APRANTİ
At yarışlarında 50 den az yarış kazanmış, deneyimi jokeylere göre daha az genç binici.
YEDDİEMİN
Hukuki olarak hiç bir tarafa kesin bir şekilde ait olmayan bir malın sorumluluğunu devralan kişi.
KAHYA
Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse
ATEŞEMİLİTER
Bir elçiliğe bağlı askerlik uzmanı.
MAKYÖZ
İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında boyama ve değişim yapan kadın
KALAFATÇI
Onarma, süsleme, sahte süs veya tamir, düzen. Ahşap gemilerin içine suyun girmemesi için gerekli yerlerdeki tahtalar arasına üstüpü sıkıştırıp, üzerine kaynamış katran dökme işlemini yapan usta.
ATTAR
Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb. satan, güzel koku ticareti yapan kimse.
REMAYÖZCÜ
Trikoların yakasını yapan makina.
ARMATÖR
Ticaret gemilerini işletenlere verilen ad.
HAFRİYAT
İnşaatlar yapılırken ya da yıkılırken ortaya çıkan beton, toz toprak gibi atıkları toplama işi. (Arapça kazı yapmaktan)
CENAZE LEVAZIMATÇISI
Ölüler için kefen, tabut... vb malzemeleri satan kimselere verilen ad.
OMBUDSMAN
İngilizce kökenli bu söz hukukta “ Parlamento tarafından görevlendirilen, vatandaşları resmî makamların keyfî ve yasa dışı davranışlarına karşı korumakla görevli kişi veya kurum, kamu denetçisi.
OVERLOKÇU
Konfeksiyon ürünlerinin üretiminde, sanayi tipi overlok makinesi ve yardımcı aletler kullanarak parçaları birleştiren, sağlamlaştıran ve kenar kısımlarını temizleyen kişi.
MAL MÜDÜRÜ
İlçede devlete ait gelirleri toplayan, para ve malları koruyup saklayan ve giderlerin hak sahiplerine ödenmesine karar veren kamu görevlisi.
MASLAHATGÜZAR
Genellikle çeşitli sebeplerden büyükelçi atanmayan veya atanamayan bir ülkeyle diplomatik ilişkileri yürütmek üzere görevlendirilen kişi.
TUHAFİYE
Çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler. (Arapça'da 'tuhfe'den (armağan) türeme)
GEMİ SÜVARİSİ
İç sularda, körfez ve limanlarda yolculuk yapan bir gemiyi sevk ve idare eden, seferin emniyetle yürütülmesini sağlayan kişi.
KONDÜKTÖR
Trende bilet kontrolü yapan kimse
GURME
Fransız kökenli bir sıfat olan 'gurman'dan gelir. Gourmet, "lezzeti keşfetmiş, damak tadına sahip kişi" demek. Ayrıca, "yemesini bilen" anlamına da gelir.
MEZARCI
Mezar kazan görevli.
MEFRUŞAT
Perde ve perdecilik konusunun önemli bir yer tuttuğu ev giydirme işi.
ITRİYAT
Kadın malzemelerine (parfüm, makyaj malzemeleri, güzellik malzemeleri vb.) verilen genel isim.
SAHAF
Genellikle kullanılmış ve eski ve değerli kitap alıp satan kitapçı.
PATOZCU
Kaba yemleri, kültür yem bitkilerinin sap ve dallarını öğütmek veya fındığın dış kabuğunu ayırma işlemini yapan kişi.
ÖRÜCÜ
Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer.
CASTİNG
Güzel sanatların görsel alanında konuya ve içeriğe göre oyuncu seçme işi.
MÜTERCİM TERCÜMAN
Çevirmen, mütercim veya tercüman, bir metni veya bir konuşmayı bir dilden başka bir dile çevirmeyi meslek edinen kişilerin genel adıdır.
KOMODOR
Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı
SAYACI
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümünü yapan kişi.
FISKACI
Cam madenini potadan alıp, demir çubuğa üflereyerek biçim veren usta.
TAŞLAMACI
Kot beyazlatmak veya eskitmek için dünyada makina kullanılarak yapılan işin elle yapılması.
ZÜCCACİYE
Cam, porselen vb. maddelerden yapılmış eşya. (Arapça cam anlamına gelen 'zücc'den türeme)
ARTEZYENCİ
Burgu ile delinerek açılan ve Suyu yükseğe fışkırtan usta.
ÇERÇİ
Köy, pazar vb. yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse.
NALBANT
Hayvanların ayağına nal çakan kimse
SIĞIRTMAÇ
Sığır güden kimse, sığır çobanı
MÜCELLİT
Kitapları ciltleyen kimse.
GOYGOYCULUK
Dilenci, Derviş. Eskiden Muharrem ayının ilk haftasında aşure yapmak için sırtlarında torbalarla mahalle aralarında buğday, nohut, pirinç, şeker, fasulye, kuru üzüm gibi şeyler toplamak üzere dolaşırlardı. çoğu kör ve topallardan oluşurdu. içlerinden gür sesli biri "gökte melek, yerde can ağlar" dedikten sonra hepsi bir ağızdan "hoy goygoy canım" diye makamı tamamladıkları için bunlara halk arasında "goygoycu, goygoycular" denirdi.
HIRDAVAT
Kilit, menteşe, tel, çivi, vida gibi metal eşya. önemsiz, ufak tefek eşya, gereksiz eşya anlamına gelir.
HAMURKÂR
Fırınlarda hamur yoğuran kimse
ZERZEVAT
Çürümeye bırakıldıklarında mantar oluşturan, genellikle yeşil renkli, pişirilerek ya da pişirilmeden yenen, bitkinin kök, gövde, yaprak, çiçek ve meyve gibi organlarına verilen genel ad.
SOĞUK DEMİRCİ
Demir ve saç şeklindeki metal parçaları keserek, delerek, diş açarak, her türlü kaynak yapmak suretiyle şekillendiren kişi.
SEMERCİ
At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti yapan usta.
YER HOSTESİ
Uçağa binecek olan yolcuların bilet işlemlerini yapan, ayrıca uçağa biniş sırasında yolcuların biniş kartlarını toplayan görevli.
CATERİNG
Kelime anlamı olarak, yiyecek tedarik eden olmasına rağmen, günümüzde en çok toplu yemek hizmeti veren firmalar için söylenir.
BRÜLÖRCÜ
Yakıtın hava ile uygun oranda karıştırılarak tam olarak yakılmasını sağlayan cihazı yöneten kişi.
BAŞAKÇI
Tarımda hasat yapıldıktan sonra geri kalanları toplayanlara verilen isim.
KABZIMAL
Meyve ve sebze üreticileri ile satıcılar arasında aracılık eden kimse, sebze meyve toptancısı, çiçekçi esnafı, komisyoncu.
MÜRETTİP
Matbaacılıkta harfleri düzenleyen, hazırlayan, sıraya koyan görevli, dizgici.
AKTAR
Baharat veya güzel kokular satan kimse.
MUSAHHİH
Yazılı metinlerdeki imla hatalarını düzeltici, düzeltmen.
CELEP
Koyun, keçi, sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse.
MAKASTAR
Makastar: Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta.
İTA AMİRİ
Devlet harcamalarının yapılabilmesi için saymanlara yazılı emir verme yetkisine sahip kişi.
HAYVAN CANBAZI
Hayvan alım satımıyla uğraşan kişi.
DEGÜSTATÖR
Profesyonel şarap tadımcısı.
ZAHİRE
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık satan kişi.
HANUTÇU
Turistleri ikna edip dükkanlara çekerek oralardan alışveriş yapmalarını temin eden ve bu işlemden pay alarak geçinen kişi.
SARRAF
Altını veya gümüşü hammadde olarak alıp satan kişi.
İKRAZAT
Arapça ikraz' dan türemiştir. İkraz; borç veya ödünç verme, vadesinde iade etmek ve faiz getirmek üzere, çoğunlukla şahıs veya maddi teminat karşılığında ödünç para verme anlamında.
STENOGRAF
Alfabenin harfleri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma sistemiyle kayıt yapan kimse.
SÜRVEYAN
Gözetmen, gözetici (Kız yurtlarındaki görevlilere verilen isim)
DÜBLÖR
Bir oyuncunun yerine filmin bazı sahnelerinide asıl oyuncu yerine oynayan, rol yapan kişi.
EKSPERTİZ
Bir malın türünü, değerini, bir dokuncanın kertesini belirtmek üzere seçilen bilirkişilerce yapılan yoklama, inceleme işlemi.
MENSUCAT
Dokuma ve tekstil işi
ANİMATÖR
İnsanların tatil yerlerinde iyi zaman geçirmeleri için bir takım eğlence ve gezi programları düzenleyen kişi.
GARDİYAN
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse.
NALBURİYE
Çivi, kilit, menteşe gibi yapı işlerinde kullanılan şeyleri satan kimse (Osmanlıca 'Nal' kelimesinden)
TELLAK
Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek.
JONKLÖR
Belirli bir sayıdaki nesneyi havaya atıp tutan, bu esnada en az bir adet nesnenin seyahat halinde (havada) olmasını sağlayan sirk veya sahne sanatçıs