Türk savunma sanayisi gücünü Kuveyt´e taşıdı

Türk firmaları da fuardaki yerini aldı.

Türk savunma sanayisi firmaları zırhlı araçlar, deniz platformları, silah sistemleri, bilgi güvenliği ve yazılım çözümleriyle Körfez Savunma ve Havacılık Fuarı'nda (GDA 2019) boy gösterdi. Kuveyt'te düzenlenen GDA 2019, Kuveyt ve bölge ülkelerin askeri ve sivil yetkilileri ile savunma ve havacılık firmalarını buluşturdu. Savunma Sanayii Başkanlığı standı, fuardaki yerini aldı

HAVELSAN standı, fuardaki yerini aldı.

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) standı, fuardaki yerini aldı.

Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) standı, fuardaki yerini aldı.

Türkiye'nin önde gelen askeri ve ticari araç üreticilerinden Otokar standı, fuardaki yerini aldı.

Türk savunma sanayisinin silah üreticilerinden Trabzon Silah Sanayi AŞ (TİSAŞ) standı, fuardaki yerini aldı.

Kırıkkale'de faaliyet gösteren özel bir şirkete ait savunma sanayi fabrikasında yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla prototip üretimi gerçekleştirilen 'sniper' (Keskin nişancı tüfeği), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleriyle 'sniper' üretiminin gerçekleştirildiğini kaydeden şirketin Genel Müdürü Emrah Hamzaoğlu, fabrikada ilk üretilen 'sniper'ı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye edeceğini söyledi.

Hamzaoğlu, "Bu silahı ben Cumhurbaşkanımıza hediye etmek istiyorum. Onun direktifleri doğrultusunda biz hareket ettik. Bakanlarımıza, ordumuza ve emniyet teşkilatımıza yani bu silah Türkiye'de yok. Bu silah tamamen Türk mühendislerimiz tarafından başarılı bir şekilde ortaya çıktı. Bunda Türk mühendislerin çok büyük bir etkisi var. Kırıkkale gibi bir şehirde 3 Türk mühendisle bunu başardık" dedi.

"Önceliğimiz Türkiye Cumhuriyetini dışa bağımlılığını azaltma" Güvenlik güçlerinin keskin nişancı tüfeği ihtiyacının yerli olarak karşılanması amacıyla proje yaptıklarını anlatan Hamzaoğlu, "Kırıkkale'de önceliğimiz yerli ve milli olarak bir silah üretmekti. Bunun çerçevesinde ülkemizi yurt dışına bağımlılığını azaltacak. Cumhurbaşkanımızın ve devlet büyüklerimizin söylediği yani milli olmasıydı. Bizim silahımız yüzde 100 yerli ve milli olarak başarılı bir şekilde tamamladığımıza inanıyoruz. Önceliğimiz Türkiye Cumhuriyetini dışa bağımlılığını azaltma çerçevesinde Kırıkkale'ye yatırım yapma kararı aldık. Kırıkkale Türkiye'nin silah şehri. 100 yıllık bir geçmişe sahip olan bu şehrin tekrar kalkınması gerekiyordu. Kırıkkale zaten silah şehriydi biz de buna destek amaçlı belirli imkanlarını kullanarak zaten silah sanayisi kurulmuştu onun ilk yatırımı gerçekleşti" diye konuştu.

"Türkiye'nin yüzde 100 yerli ve milli sniperini ürettik" Hamzaoğlu şöyle devam etti: "AR-GE inovasyon konusunda KOSGEP'ten destek alarak proje geliştirmeye başladık. Projemiz; dünyanın yaptığı ürünleri Türkiye'de yapabilmekti. Dünyada 'sniper' denilen silahlar üretilmektedir. Biz de bunu başaracağımıza inandık. Türkiye'nin yüzde 100 yerli ve milli 'sniper' silahını ürettik. Bu kapsamda Cumhurbaşkanımıza, tüm bakanlarımıza, devlet büyüklerimize, KOSGEP Başkanlığımıza, Kırıkkale Valiliğimize, siyasetçilerimize KOSGEP İl Müdürlüğüne çok teşekkür ediyoruz."

"ABD ve Avrupa'nın ürettiği üründen daha etkili bir ürün" Ürettikleri keskin nişancı tüfeğinin, ABD ve Avrupa'nın ürettiği üründen daha etkili olduğunu belirten Hamzaoğlu, "Silahımız tamamen yerli ve milli üründür. Bütün parçaları tamamen Türkiye'de üretilmiştir. Dünyada artık hafif ve ağırlık makineli silahlarda değişim oldu. Bunu Amerika ve Avrupa iyi yapıyordu. Kendileri bizim geri kaldığımızı düşünüyordu ama biz geri kalmadık. Onların ürettiği üründen daha etkili bir ürün görüyorsunuz. Bu ürün, dünya savunma sanayi mekanik teknoloji ile buluşuyor. Neden yarı otomatik 'sniper?' diyorsanız; hedefe daha hızlı manevra, daha az zaman, hareketli hedeflerle vuruş açısı. Şimdi hedefimiz bu 'sniper'ın daha iyi gelişmesini sağlayarak ülkemizi daha ileriye getirebilmek. Özellikle Abdullah Dikmen Bey buna çok inanıyor ve onun yatırımı sayesinde bunu gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu.

"2 bin metre menzili vurmasını hedefliyoruz" Silah üretiminde 10 milyon kadar bütçe ayıracaklarını kaydeden Hamzaoğlu, "Silahın üretimi ortalama 2 yıl sürdü. Özellikle bizim için en önemli şey 2 bin metre menzili vurmasını hedefliyoruz. Azami olarak 3 bin 500 metreye kadar gidiyor. Aslında biz silahımızı teknolojik ürünlerle birleştirmeyi düşünüyoruz.

Çünkü dünya buna döndü, dünyada silahla teknoloji ile buluştu. Bizde onlardan geri kalmayacağımıza inandığımız için 'sniper'ın en büyük özelliği dürbün. Dürbünler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Üzerindeki dürbünü Türk firması yaptı. İşe başlamadan önce 6 milyon kadar bir para harcadık, 10 milyon kadar daha para harcayacağız. Devamı da gelecek. Onun dışında bizim hedefimiz en az 350 kişiyi çalıştırabilmek. Tek bir ürünle girmeyeceğiz, farklı ürünlerde üreteceğiz" ifadelerini kullandı. Kırıkkale Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren özel bir şirkete ait savunma sanayi fabrikasında KOSGEB AR-GE ve İnovasyon Desteği kapsamında desteklenen ve tamamen yerli ve milli imkanlarla tasarlanarak üretilen keskin nişancı tüfeği 113 parçadan oluşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle özel bir savunma sanayi şirketi tarafından Türkiye’de ilk kez prototipi tamamlanan yarı otomatik keskin nişancı tüfeğine (sniper tüfeği) 3 ülkeden sipariş geldiğini belirten şirketin Genel Müdürü Emrah Hamzaoğlu, "3 ülkeden sipariş verdiler, bizimle çalışmak istediler" dedi.

Kırıkkale’de AR-GE çalışmalarına 2018 yılında başlanan ve yüzde 100 yerli ve milli olarak 3 mühendis tarafından tasarlanan yarı otomatik keskin nişancı tüfeğinin, prototipi tamamlandı.

Sniper tüfeğinin testleri tamamlandıktan sonra seri üretim için Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) da hibe desteği alınacağı bildirildi.

AR-GE süreci devam eden sniper tüfeği, 5+1 mermi kapasitesine sahip ve 6 yivsetli namlu ile donatıldı. 6 kilogram ağırlığındaki tüfeğin etkili menzili bin 300 metre, azami menzili ise 3 bin 500 metre olacağı öngörülüyor. Sniper tüfeğinin diğer bir özelliği ise hem sağ hem de solak atıcılar tarafından kullanılabiliyor olması.

"Sniper tüfeğinin en büyük özelliği dürbünüdür" Türkiye’nin ilk yarı otomatik keskin nişancı tüfeğinin prototipini ürettiklerini belirten şirketin Genel Müdürü Emrah Hamzaoğlu, "Artık teknoloji ürünleri silahlar bir güç sağlamaya başladı.

Sniper tüfeğinin en büyük özelliği dürbünüdür. Dürbünler çok gelişti artık hedefi daha net mesafe ölçer. Atıcının daha hızlı hedef alması, hareketli uzak mesafeli hedefleri kolay vurma, birde zaman kaybını önlemek için yarı otomatik sniper tüfeğinin Türkiye'mize kazandırmak istedik" dedi.

"Kırıkkale şehrimizi dünyaya tanıtımını yapmak istiyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ’özel sektördeki firmaların yerli silah üretimine el atması’ isteği üzerine yüzde 100 yerli olarak sniper tüfeği ürettiklerini kaydeden Hamzaoğlu, şöyle konuştu:

"Kırıkkale gibi bir şehirde 100 yıllık geçmişi olan bir Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) var. Çok büyük işler yaptı. Milli Piyade Tüfekleri (MPT), Bora tüfekleri ile beraber. Biz de Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun geliştirdiği tüfeklere yakın tüfekler yapmak, onlardan farklı tüfekler gerçekleştirerek ülkemize bir şeyler kazandırmak için Kırıkkale’ye geldik.

Şu anda zaten Kırıkkale’de bu imkan çok iyi sağlanıyor. Ben her zaman şunu söylüyorum: Kırıkkale, Türkiye’nin Savunma Sanayi şehri yani 100 yıl önce kurulmuş ama gelişmede bir durağan söz konusu. Artık Kırıkkale bu durağandan atak duruma geçti bunu da Makine Kimya Endüstrisi Kurumu çalışanlarına özellikle teşekkür ediyorum.

Milli Piyade Tüfeği ve Bora gibi silahları geliştirdiler, ordumuza hizmet ettiler. Biz de onlara destek amaçlı yarı otomatik sniper tüfeğini üretmek istedik, buraya yatırım kararı aldık.

Bizim önceliğimiz; Türkiye’nin ilk yerli yarı otomatik sniper tüfeğini gerçekleştirmek için hem Kırıkkale'mizi onurlandırmak, hem devletimizi onurlandırmak hem de Kırıkkale şehrimizi dünyaya tanıtımını yapmak istiyoruz. Geçen gün basın açıklamasından sonra talepler geldi. 3 ülkeden sipariş verdiler, bizimle çalışmak istediler. Şu anda silahımızı geliştireceğimiz için daha iyi şartlar daha iyi ortam hazırlayacağız. Zaten ilk testleri başarıyla gerçekleştirdik. Silahımızın 4 evresi var onları da gerçekleştirip ondan sonra bizim için önceliğimiz Türk devleti. Devletimin emniyet ve askeri güçleri. Devlet büyüklerim beğendiği zaman yurt dışında da pazarlamayı düşünüyoruz. Önceliğimiz kendi ülkemize hizmet edebilmek."

"Tüfeğimizi NATO testlerinden daha iyi testlere sokacağız" Hamzaoğlu, "Çeliğe şekil veren Türklerdir. Avrupalı ve Amerikalılar şekil vermiş çeliği alarak standart halini sundular. Bu standartları ile bizi zorlamaya başladılar. Ama biz şuanda onlardan daha iyi ürünler yapabiliyoruz.

Daha iyi ürünler ortaya çıkacağına inanıyorum. Türkiye atalarından çeliğe şekil verdi, şimdi standartların üstüne çıkacaktır. O yüzden de NATO ve Amerika’da üretilen silahlar Türkiye’deki testlerden kalabiliyor, bunu da gördük. Türk firmaları var, NATO standartları üzerinde olan silahlar Kırıkkale’nin Milli Piyade Tüfeği NATO testinde geçmiş bir silahtır. Avrupa bu testlere tabi olduğu için bizde bu testleri gerçekleştireceğiz. Hatta benim bir iddiam var; NATO testlerinden daha iyi testlere sokacağız. İleri de o silahlarla beraber NATO testlerinden kendimize ait testler olmasını da talep ediyoruz. Özellikle daha zorlu şartlarda. Bir silah dünyanın her yerinde çalışabilmeli.

Çölde’de çalışabilmeli, Kuzey Kutbunda da çalışabilmeli, silahları ülkemizde geliştirebilecek özelliğe sahibiz. Yaklaşık olarak silahımızı 7-8 ay sonra test aşamasını başarılı bir şekilde devletimize sunacağımız" şeklinde konuştu.

Antalya'da tamamı yerli malından üretilerek 35 ülkeye ihraç edilen silahlar, görüntülerinden dolayı dünyaca ünlü Hollywood filmleri ile yerli ve yabancı dizilerden de talep görüyor.

Organize Sanayi Bölgesinde yer alan fabrikada üretimi yapılan silahlar, Amerika'dan Kanada'ya, Rusya'dan Umman'a kadar 35 ülkeye ihraç ediliyor.

Tamamı yerli malzemeden üretilen silahlar, birçok filmde de kullanılıyor.

UTAŞ Savunma Sanayi ve Ticaret AŞ Başkanı Abdullah Güzeldere, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatının büyük bir bölümünün ABD'de geçtiğini, 2006'da Türkiye'ye taşınarak silah fabrikası açtığını söyledi.

ABD'de 1997'de silah fabrikası kurarak işe başladığını anlatan Güzeldere, "Çocukluğumdan beri hayalim silahlarla ilgili iş yapmaktı, şimdi bu hayalime fabrika kurarak kavuştum.

Antalya'da açtığımız silah fabrikasında 13 yıldır üretim yapıyoruz. Fabrikada yivli, yivsiz tüfekler 9, 5.56, 7.62 kalibre ile aynı zamanda 12 kalibre pompalı tüfek ve yivsiz tüfek üretiyoruz." dedi.

Yerli malı patentli pompalı tüfek üretti Güzeldere, fabrikada 6 çeşit silah ürettiklerini, aynı zamanda Türkiye'de tescil edilmiş yerli malı patentli pompalı yivsiz tüfek UTS-15'i imal ettiklerini belirtti.

Bu silahı ABD başta olmak üzere farklı ülkelere de gönderdiklerini belirten Güzeldere, şunları kaydetti:

"Bir silahın tasarlanıp üretilme süreci 2-3 yılı buluyor. Bu kolay bir süreç değil. Silahlarımız sadece savunma alanlarında kullanılmıyor.

Silahlarımız dünyaca ünlü Hollywood filmleri, yerli ve yabancı dizilerden de talep görüyor.

Birçok filmin sahnesinde kullanıldı. Ürettiğimiz silahların bu alanlarda da kullanıldığını görmek bizi sevindiriyor.

Yurt dışına bağlı kalınmaması için üretim yapıyoruz.

Türkiye olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız gerekiyor.

Makineli tabanca, pompalı tüfek ve susturucu gibi aksesuar ihracatıyla ülke ekonomisine yıllık ortalama 10 milyon dolar girdi sağlıyoruz."

Güzeldere, 80 kişinin çalıştığı fabrikada ülke ekonomisine katkı sağlamak için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini kaydetti.