FOTO GALERİ
Türk edebiyatının mihenk taşlarından! İşte Tanpınar’ın pek bilinmeyen fotoğrafları…
Türk edebiyatının önemli kalemleri arasında yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın vefatının bugün 58’inci yıldönümü. Eserlerinde ortaya koyduğu bakış açısıyla Türk edebiyatına yeni soluk getiren Tanpınar’ın, pek bilinmeyen fotoğraflarını sizler için derledik. İşte o kareler…
TM Dijital Haber Merkezi
Türk edebiyatının önemli kalemleri arasında yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.
Eğitim hayatına İstanbul’da başlayan Tanpınar, babasının mesleğinden (kadılık) dolayı Anadolu’nun birçok yerinde bulundu.
YAHYA KEMAL’İN ETKİSİYLE EDEBİYAT OKUDU
1919 yılında ilkokul, ortaokul ve liseyi farklı şehirlerde okuyan Tanpınar, lise öğrencisiyken şiirlerinden tanıdığı Yahya Kemal Beyatlı’nın etkisiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girdi.
1919 yılında ilkokul, ortaokul ve liseyi farklı şehirlerde okuyan Tanpınar, lise öğrencisiyken şiirlerinden tanıdığı Yahya Kemal Beyatlı’nın etkisiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girdi.
İlk şiirlerini Dergâh Dergisi’nden yayınlayan Tanpınar, üniversiteden mezun olduktan sonra 1923’te Erzurum, 1926’da Konya, 1930’da Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü ve 1932 yılında İstanbul Kadıköy liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı.
“TÜRK TOPLUMUNUN MEDENİYET KARMAŞASI”
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde yaşadığı dönemde Türk toplumunun içinde bulunduğu medeniyet karmaşası geniş yer tutar. Yazar, Doğu ve Batı medeniyeti arasındaki farklılıktan doğan çatışmaları ele alır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde yaşadığı dönemde Türk toplumunun içinde bulunduğu medeniyet karmaşası geniş yer tutar. Yazar, Doğu ve Batı medeniyeti arasındaki farklılıktan doğan çatışmaları ele alır.
Türk edebiyatına önemli eserler bırakan Tanpınar’ın başlıca eserleri şöyledir: “Mahur Beste”, “Huzur”, “Sahnenin Dışındakiler”, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, “Ay’daki Kadın”, “Yaz Yağmuru”, “Beş Şehir”…
“ZAMAN KAVRAMI SABİT DEĞİL, AKIŞKAN VE KATMANLI”
Tanpınar, şiirlerini içe dönük bakış açısıyla yazar. Ona göre zaman kavramı, basit değil çok katlı ve karmaşık akıştır. Şiir tarzının farklılığı “Ne İçindeyim Zamanın”, “Bursa’da Zaman” dizeleriyle fark edilir.
Tanpınar, şiirlerini içe dönük bakış açısıyla yazar. Ona göre zaman kavramı, basit değil çok katlı ve karmaşık akıştır. Şiir tarzının farklılığı “Ne İçindeyim Zamanın”, “Bursa’da Zaman” dizeleriyle fark edilir.
“EN İYİSİ DÜŞÜNMEMEK VE KAÇMAKTI”
Eserlerinde Türk insanın Doğu ve Batı arasındaki ikilemlerini konu alan Tanpınar, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde konuyu şöyle özetler: “En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak... Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.”
Eserlerinde Türk insanın Doğu ve Batı arasındaki ikilemlerini konu alan Tanpınar, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde konuyu şöyle özetler: “En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak... Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.”
TAMAMLANAMAYAN ROMAN: “AYDAKİ KADIN”
Tanpınar, büyük bir kısmını yazdığı “Aydaki Kadın” romanının müsveddelerini çalışma masasına bırakarak, 24 Ocak 1962 yılında hayatını kaybeder.
Tanpınar, büyük bir kısmını yazdığı “Aydaki Kadın” romanının müsveddelerini çalışma masasına bırakarak, 24 Ocak 1962 yılında hayatını kaybeder.
İŞTE TANPINAR’IN HAYATA DOKUNAN SÖZLERİ:
“Bazen düşünüyorum, ne garip mahlûklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikâyet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?” (Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
“Bazen düşünüyorum, ne garip mahlûklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikâyet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?” (Saatleri Ayarlama Enstitüsü)
“Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Para yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.” (Mahur Beste)
“Kendi kendime biz gurbetin insanlarıyız diyorum. Mesafelerin terbiye ettiği insanlar.” (Huzur)
“Kâinatta her şey insana musallat, fakat en büyük düşmanımız yine insan, diye düşündüm. Evet, en büyük düşmanımız yine insan!” (Suat’ın Mektubu)
