Enver Paşa Arnavutluk ve Mısır devlet başkanlarına ismini verdi
Dünyanın ilk ateist devletini kuran Enver Hoca ile Mısır'ın Nobel ödüllü üçüncü Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın isminin Osmanlı komutanı Enver Paşa'dan geldiğini biliyor muydunuz?
MEHMET ŞİMŞEK / aksam.com.tr
İSTANBUL'DA BAŞLAYIP TACİKİSTAN'DA BİTEN BİR ÖYKÜ
Enver Paşa 95 yıl önce bugün (4 Ağustos 1922) Tacikistan’da, Kızıl ordunun kuşatmasını yarmak isterken şehit düştüğünde arkasında hiç şüphesiz çok renkli bir sayfa bırakmıştı...
SIRADAN BİR MEMURUN OĞLU
İsmail Enver, 1880’de İstanbul’da sıradan bir memurun oğlu olarak dünyaya gelir.
ŞÖHRET MERDİVENİNDE BASAMAKLARI ÜÇER BEŞER ATLAR
1908’de Genç Türkler İhtilali ile yıldızı parlayan genç Enver’in hızlı yükselişi 1913’te Yarbayken yine aynı senenin sonlarında Albaylığa, 19 gün sonra 1 Ocak 1914’te Paşalığa yükselmesi ile başlar. Kabineye Harbiye Nazırı olarak girer; Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir süre sonra da Başkumandan Vekilliği yetkilerini de elinde toplar.
PADİŞAHA DAMAT OLUR
Naciye Sultanla hayatını birleştirip, (Padişah Abdülmecit'in torunu (Şehzade Süleyman'ın kızı) Naciye Sultan'la evlenmiştir) saraya, Padişaha damat oluşu (damat-ı şehriyari) da bu döneme denk düşer Enver Paşa kendini zirveye ulaştıran basamakları yine kendi elleriyle döşer. Enver Paşa’nın vatanseverliği ve bu topraklara olan bağlılığı gerçektir. Bunun yanısıra hayal gücünün genişliği ve gerçeklerle bu hayallerin zaman zaman birbirine karıştığı da inkar edilemez.
EŞİNE YAZDIĞI MEKTUPLAR EDEBİYAT ŞAHESERİDİR
Enver Paşa Türkiye dışında yurt hasreti çekerken eşi Naciye Sultan'a yazdığı mektuplar sıradan duyguları ifade etmez; adeta bir edebiyat şaheseridir
İşte onnlardan bir tanesi:
Enver Bey’den Naciye Sultan’a:
24 temmuz- 1911 Berlin “İki gözüm, Sultanım, Efendim,
Siz hiç olmazsa benim resmimi gördünüz, ya bendenizde o da yok. Karanlıkta gözlerimi kapar, sizin hayalinizi gözümün önüne getirmek isterim. Yatarken Allah?ımdan hiç olmazsa rüyada olsun sizi bir kerecik göstermesini dilerim. Fakat şimdiye kadar hiç muvaffak olamadım. Haşa sümmehaşa, nasıl Cenab-ı Hakk?ı bir şekil vermeden seviyorsam, sizi de şimdi bir ruh-u latif olarak, şeklinizi düşünmeden seviyorum.
Artık sizin hayalinizle meşgul olarak yatağıma gireceğim. Bundan evvel bütün kalbimle saadetinizi temenni ederek sizi kucaklar, gözlerinizden öperim iki gözüm?...
Enveriniz
ORDU DÜZENİNDE ALMANLAR'I ÖRNEK ALDI
23 Ocak 1913'te İttihat ve Terakki tarafından düzenlenen Babıali baskınına katıldı. Sadrazam Kamil Paşanın istifasını sağladı. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyetinin iktidarı ele geçirmesinden sonra, Edirne'nin kurtarılmasında önemli rol oynadı. Bu başarısından sonra albaylığa ardından da tuğgeneralliğe yükselen Enver Paşa, 1914'te de Sait Halim Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı oldu. Şehzade Süleyman'ın kızı ile evlendi. Orduda bazı düzenlemeler yapan Enver Paşa, Fransız modeli yerine Alman stilini uyguladı.
SONUN BAŞLANGICI
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'nda yenilgisinden sonra, 1-2 Kasım 1918'de İttihat ve ıTerakki'nin diğer yedi yöneticisiyle birlikte yurt dışına çıktı. Amacı önce Azerbaycan'a giderek burada yönetimi ele geçirmekti. Ancak bindiği geminin batması ve başka sebeplerden ötürü bunu gerçekleştiremedi. Ardından Berlin'e geçti. Burada Radek'le görüştü; oradan çeşitli maceralarla Moskova'ya geçti. Rusya ve Kafkasya'da bulunan İttihatçıları toplayarak bir araya getirmeye ve yeniden örgütlenmeye çalıştı.
MİLLİ MÜCADELEYE KATILMAK İÇİN MUSTAFA KEMAL'E MEKTUP YAZDI
Anadolu'da Mustafa Kemal'in hareketiyle bağ kurmaya ve ona katılmaya çalıştı. Ancak Mustafa kemal ve ekibi, Enver Paşa'nın fikirlerine uzak duruyorlardı. Enver Paşa, 16 Temmuz 1921 tarihinde Mustafa kemal'e yazdığı uzun bir mektupta "milli mücadele"ye katılmak istediğinden, kendisine karşı bulunan şüphelerin yersiz olduğundan söz etti.
TEKLİF KABUL GÖRMEYİNCE TÜRKİSTAN'A YÜRÜDÜ
Anadolu'daki harekete katılma talebi kabul edilmedikten sonra Kafkaslara geçerek faaliyetlerini sürdürdü. Moskova'nın desteğini almak için Türkiye Şuralar Fırkası adını verdiği bir örgüt kurdu, ancak Moskova'nın Mustafa Kemal'i desteklemesi üzerine Türkistan'a çekildi. Burada yerel güçleri birleştirerek Turan'ı kurmak fikrinin peşinden gitti
MİTRALYOZ KURŞUNUYLA SON NEFESİNİ VERDİ
Sovyetler'den beklediği desteği göremeyince Buhara'ya gitti ve Ruslar'a karşı Asya'nın Müslüman halkını örgütlemek istedi. 4 Ağustos 1922 sabahı Pamir Dağları'nın eteklerindeki Çegan Tepesi'nde bir Rus birliğinin saldırısında en ön safta çarpıştı. Bu esnada mitralyöz kurşunlarıyla can verdi ve bugün Tacikistan'ın sınırları içerisinde bulunan Âbıderyâ Köyü'ne defnedildi.
NAAŞI 74 YIL SONRA TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ
3 Ağustos 1996'da İstanbul'a getirilen naaşı bir gece Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nde tutuldu. Ölüm yıldönümü olan 4 Ağustos 1996 tarihinde, Şişli Camii'nde 8 imamın kıldırdığı cenaze namazının ardından Şişli'deki Abide-i Hürriyet Tepesi'nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültü?r Bakanlığı'nca ortak ola?ak hazırlanan, Talat Paşa'nın yanındaki mezara defnedildi.
ENVERİ ALFABESİNİ İCAT ETTİ
Enver Paşa'nın yeni bir alfabe oluşturma işine girmesi de onun kişiliği hakkında bir ipucu veriyor. Enveriye ismi verilen u alfabe bitişik yazılan Osmanlı Türkçesi’nin tam tersine harflerin ayrı olarak tek tek yazılması ve sesli harflerin de yazılması esasına dayanıyordu. Bu sebepten bu alfabeye “huruf-i munfasıla” da denmekteydi. Harbiye Nâzırı olan Enver Paşa bu alfabenin ordu yazışmalarında kullanılması emrini verdi.Kısa bir süre sadece askerî yazışmalarda kullanılan bu alfabe I.Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle akamete uğradı ve kullanılmadı.
KENDİSİNİN ÇİZDİĞİ BAYRAK
Enver Paşa'nın Orta Asya'da şekillerini kendisinin çizip kullandığı bayraklar: Üstte ay-yıldızın üzerinde "Lâ ilâhe illâllah" yazan "Emîr-i Leşker-i İslâm" (İslam Ordusu'nun emiri)
ORAK ÇEKİÇLE AYYILDIZ YANYANA
Enver Paşa'nın Rusya'da tasarladığı ayyıldız ve orak çekici yanyana koyduğu bayrak...
OSMANLI COĞRAFYASINDA DOĞAN ÇOCUKLARA 'ENVER' İSMİNİ KOYMAK MODA OLMUŞTU
Çok genç yaşta imparatorluk ordularının başkumandanlığına kadar yükselen Enver Paşa'nın yaşadığı dönemde Osmanlı coğrafyasında doğan çocuklara 'Enver' ismi koymak moda olmuştu.
O-'NUN İSMİ ENVER PAŞA'DAN GELİYOR
Dünyanın ilk 'ateist devleti'ni kuran Arnavutluk'un efsanevi lideri Enver Hoca'nın doğduğu yıllarda çocuklara 'Enver' ismi koymak modaydı. O yıllarda Arnavutluk Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer alıyordu. Enver Hoca'nın babası sıkı bir Enver Paşa hayranı olduğu için doğduğu çocuğa bu ismi verdi... (Fotoğrafta Enver Hoca'nın çocukluğu görülüyor)
KATI BİR DİKTATÖR MÜ? YOKSA HALK KAHRAMANI MI?
Enver Hoca, dünyanın ilk Ateist Devletini kuran Arnavutluk Devlet başkanıdır. Ölüm tarihi olan 1985 yılına kadar yönettiği Arnavutlukta, bugün bile hala tartışılan ve dünya üzerinde önemli bir siyasi etkiye sahip oldu. Enver Hoca bugün hala eleştirilen ve Arnavutlukta seveni kadar sevmeyeni olan bir isim olarak tanınıyor. Katı bir diktatör mü yoksa halk kahramanı mı olduğu hala tam olarak bir şey söylemek zor. Kendi adı verilen Hocaizm adlı düşünce akımı mevcuttur. Aynı çerçevede sosyalist dünyada da 'Enver Hocacılar' akımının önüsüdür.
BİR DİĞER ENVER DE MISIR'DA
Enver Paşa'nın ismini alan bir diğer lider de Enver Sedattır. Cemal Abdül Nasır'ın yardımcısı oldu. 1960-1969 yılları arasında Mısır Meclis Başkanlığı görevini yürüttü.
Nasır 1970'de ölünce, onun yerine Mısır Cumhurbaşkanı oldu.11 yıl Mısır Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.
İSRAİL'LE YAKINLAŞTI NOBEL ÖDÜLÜ'NÜ ALDI
1973 yılında meydana gelen Yom Kippur Savaşı’ndan sonra 1975’te Sovyetler Birliği ile ilişkileri kesmiş ve İsrail’le Kudüs’ü ziyaret ettiği 19 Kasım 1977 tarihinden itibaren iyi ilişkiler geliştirmiş 17 Eylül 1978’de ABD’nin arabuluculuğunda İsrail’le masaya oturarak Camp David Sözleşmesini imzaladı. Bu antlaşma ile İsrail tarafından Altı Gün Savaşı’nda ele geçirilen Sina Yarımadası Mısır’a geri verildi Barış çabalarının sonucu olarak Menahem Begin ile birlikte 1978 yılı Nobel Barış Ödülünü aldı.6 Ekim 1981’de bir askeri tören sırasında uğradığı silahlı sukisatte öldürüldü.
İŞTE İŞTE PEK BİLİNMEYEN ENVER PAŞA FOTOĞRAFLARI...