Akıllı mühimmata yerli çözüm (Türkiye´nin yeni nesil yerli silahları)
TÜBİTAK SAGE tarafından akıllı mühimmatlarda kullanılmak üzere geliştirilen aktif anten sisteminin tüm testleri tamamlandı.
Sistem Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilen Hassas Güdüm Kiti (HGK) ve Kanatlı Güdüm Kiti (KGK) mühimmatlarında kullanılacak.
SG-KONUM-01 olarak adlandırılan sistem, l1/L2 bantlarında çalışıyor.
Geliştirme çalışmaları TÜBİTAK SAGE tarafından yapılan SG-KONUM-01 ile ilgili testler 401. Filo tarafından yapıldı.
Seri imalata geçen anten, Hava Kuvvetleri envanterine giren HGK ve KGK’larda kullanılacak.
TÜRKİYE'NİN YENİ NESİL YERLİ SİLAHLARI
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
ATAK HELİKOPTERİ
Türkiye'nin yerli üretimi taarruz ve taktik keşif helikopteri 'Atak' için ilk adım 1995 yılında atılmıştı.
İtalyan AgustaWestland, TUSAŞ ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen ATAK T-129 helikopteri ilk uçuşunu İtalya‘da AgustaWestland tesislerinde 28 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirdi.
TSK’nın son yıllarda envanterine kattığı T 129 ATAK helikopteri, hem tarruz hem de taktik keşiflerinde kullanılıyor.
ATAK helikopteri, tamamen yerli imkanlarla üretilen silah ve güç sistemlerine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Türk yapımı lazer güdümlü Cirit füzesi ve uzun menzili Mızrak tanksavar füzesi ATAK’ın silahları arasında yer alıyor.
T-129 ATAK, 5 palli ana rotor, güçlü motoru, yeni nesil hedef tespit sistemi, entegre kask sistemi, etkin ve özgün silah teknolojisi, sayısal kokpit mimarisi, görev bilgisayarları ile gelişmiş uçuş ve atış kontrol istemleriyle öne çıkıyor.
Helikopter, iki pilotun da maksimum görüşe sahip olduğu tandem adı verilen önlü arkalı kokpit dizaynıyla dikkati çekiyor. Yüksek manevra kabiliyetine sahip ana rotor sistemi ve her biri bin 292 beygir güç üreten iki motoru helikopteri benzerlerinden üstün kılıyor.
TSK'DAN YENİ YERLİ SİLAH: BOMBA ATAR
Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için yeni bir yerli üretici devreye giriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile sözleşme imzalayan Ata Silah, bu yıl teslimata başlamayı hedefliyor.
Türkiye'nin önde gelen ateşli silah üreticilerinden Ata Silah, 70'i aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Yivli tüfek üretim izni aldıktan sonra savunma sanayisi alanında faaliyet göstermeye başlayan şirket, milli piyade tüfeği MPT-76'nın ana parçalarının üretimini gerçekleştirdi. Sonrasında keskin nişancı tüfeği ve piyade tüfeği üretimi için harekete geçen Ata Silah, bomba atar ve tabanca projelerini gündemine aldı.
Kara Kuvvetlerine pompalı tüfek, Deniz Kuvvetlerine yarı otomatik tüfek üreten Ata Silah, ayrıca Gürcistan, Bahreyn, Kazakistan, Mısır gibi ülkelerin de silahlı kuvvetlerine teslimatlar gerçekleştirdi.
Ata Silah, SAHA EXPO 2018'de sergilenen ve 1,5 yıllık çalışmanın ürünü olan BA 40 Bomba Atar için SSB ile sözleşme imzaladı. Bu yıl başlaması planlanan teslimatların ardından bomba atarlar farklı birliklerin kullanımına sunulacak.
Özgün tasarımıyla yerli olarak üretilen bomba atar için ulusal ve uluslararası patent başvuruları yapıldı.
Dipçik aksamı takılarak tek başına kullanılabilen bomba atar, aynı zamanda MPT-76'nın altına takılabilecek şekilde tasarlandı.
Tasarımı dolayısıyla aynı bomba atar, sağ ve sol elli personel tarafından kullanılabiliyor.
MEVCUT ÜRÜNLERDEKİ DEZAVANTAJLARI ORTADAN KALDIRIYOR
Ata Silah'ın ürünü, tek yönden doldurulan ya da çift yönden doldurulduğunda piyade tüfeğiyle kullanımı güçleşen, istenildiği gibi atış yapılamayan mevcut ürünlerden farklı olarak iki yönden de kolay ve hızlı doldurulabilecek şekilde tasarlandı.
BA 40 Bomba Atar, bunların yanında namlunun atış esnasında hareket etmemesi, namlu tam olarak kapanmadan ateşleme yapılamadığı için daha emniyetli olması, piyade tüfeği alanda kullanıldığında herhangi bir engel teşkil etmemesi dolayısıyla mevcut ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Bu özellikleriyle BA 40 Bomba Atar'ın uluslararası pazarda da rekabetçi bir seçenek oluşturacağı belirtiliyor.
MİLLİ İHA'LARA GEZİCİ ÜS
Türk savunma sanayisinin insansız hava aracı/silahlı insansız hava aracı (İHA/SİHA) üreticisi Baykar, araçların ve üzerlerindeki faydalı yüklerin komuta edildiği yer kontrol istasyonu için mobil çözüm geliştirdi.
Baykar, son dönemde ülke içinde ve sınır ötesinde etkin olarak kullanılan ve 66 bin saat uçuş süresine ulaşan Bayraktar TB2 ile sahada edindiği deneyimleri sistemin geliştirilmesine yönelik kullanıyor. Baykar mühendislerinin bilfiil sahada yer alıp ortaya çıkan ihtiyaçlara anında müdahale etmesi aynı zamanda yeni çözümlere de kapı aralıyor.
MİLLİ MUHARİP UÇAĞI TF-X'TE YENİ GELİŞME
Milli muharip uçağının rüzgar tünelinde olduğu ve konfigürasyonlarına son rötuşların yapıldığı belirtildi.
İŞTE TÜRK ASKERİNİN BİR KARIŞ BOYDAKİ YENİ GÖZCÜSÜ
Yeni teknolojilerle birlikte güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarına yönelik sunulan ürünler de çeşitleniyor.
Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı kategorisinde yer alan, küçük boyut ve yarım kilogramın altında ağırlığa sahip TRobot, keşif-gözetleme kabiliyetleriyle dikkati çekiyor.
Yapılan açıklamaya göre, TRobot adındaki bu araç, operasyon kamerası olarak kullanılacak.
HayZek Savunma Müdürü Nazmi Türkeş, aracın mağara ya da kapalı alanlarda bomba, silah, tuzaklama olup olmadığının tespitinde kullanılabildiğini belirtti. Bu sayede güvenlik güçleri tehlike arz eden bölgelere girmeden durumu kontrol edebilecek.
TSK'NIN GÖZ BEBEĞİ MPT-55
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) mühendislerince tasarlanan, 2017 yılında da seri üretimine başlanan MPT-55, yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine göre hafif ve etkili bir silah olma özelliğiyle ön plana çıkıyor.
MPT-55, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ihtiyacına binaen özgün, muharebe ortamında, gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava şartlarında kullanılan, "gaz piston hareketli, döner başlı kilitlemeli sistem" ile çalışan bir tüfek olarak geliştirildi.
2018'DE 23 BİN TANE GÖNDERİLDİ
Dakikada 850 atım yapma kapasitesine sahip MPT-55'ten 2018 yılı içerisinde Cumhurbaşkanlığı koruma ekibine, TSK'ya, Emniyet Genel Müdürlüğüne, MİT personeli ile diğer güvenlik birimlerinin envanterine 23 bin adet gönderildi.
Özellikle meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek etkili bir yeni nesil piyade tüfeği olarak şekillendirilen MPT-55, uzun (MPT-55) ve kısa namlulu (MPT-55K) olmak üzere iki tip tasarlandı.
30 fişek kapasiteli plastik kompozit şarjörlü ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahip tüfek, 5,56x45 milimetre kalibreye sahip ve toplam ağırlığı 3 bin/3 bin 100 gram.
ÇİFT TARAFLI EMNİYET MANDALI
Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki atış moduyla çalışabilen MPT-55'in etkili menzili 400, maksimum menzili ise 3 bin 600 metre.
MK-84 ve NEB genel maksat bombalarında belirli modifikasyonlar yaparak bombaları akıllı bombalara dönüştüren Hassas Güdüm Kiti (HGK), bir süredir test aşamasındaydı.
Üretim sürecini ASELSAN’ın üstlendiği HGK, test ve üretim sürecinin tamamlanması sonucunda envantere giriş yaptı.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Milli Muharip Uçak Endüstriyel İşbirliği Günleri kapsamında açıklamalarda bulundu.
Kotil konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Uçağımız şu anda rüzgar tünelinde, konfigürasyonun son şeklini vermeye çalışıyoruz. Çok hızlı şekilde uçağı tamamlamak istiyoruz. BAE Systems ile teknik iş birliğimiz var. Şirketin yaklaşık 70 personeli burada çalışıyor. Bu iş birliği basit bir mühendislik hizmeti satın alımı değil. Teknolojik olarak da bir araya gelmiş durumdayız."
Yerli tank Altay'ın seri üretim sözleşmesi, Savunma Sanayii Başkanlığı ile BMC arasında imzalandı.
Altay tankı seri üretim projesinde ilk etapta 40, bunun ardından 210 adet tankın üretimi planlanıyor. Proje kapsamında insansız altay tankı da geliştirilecek
ALTAY TANKI
İşte Altay tankının özellikleri...
Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu.
Altay, Türkiye'nin geliştirdiği 3+ nesil ana muharebe tankıdır.
ALTAY TANKI
Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
ALTAY TANKI
Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu, yani 4 mürettebat çalışıyor. Altay’ın üzerinde ana silah olarak, pek çok değişik mühimmatı atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top mevcut.
ALTAY TANKI
Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilebilmesi adına Altay’a yeni nesil atış kontrol sistemi entegre etme çalışmaları ise devam ediyor.
Bu sistem sayesinde Altay, hareket halindeki hedefleri dahi son derece yüksek isabet oranıyla vurabillecek.
MOBİL İSTASYON VE YERLİ MOTOR TSK ENVANTERİNDE
Yerlilik oranı yüzde 93 olan Bayraktar TB2 için geliştirilen mobil yer kontrol istasyonunda lastikten motora, kaldırma mekanizmasından elektronik donanım ve yazılıma kadar milli ürünler tercih edildi.
Baykar, mobil yer kontrol istasyonu için Türkiye'de sıfırdan geliştirilip üretilen ilk kamyon motoru olan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge desteği de alan Yeni Nesil Ecotorq'un (Ecotorq Euro 6 motor, 330 beygir) kullanıldığı Ford Otosan'a ait bir kamyon seçti.
Mobil yer istasyonuyla birlikte bu motor da ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi.
Mobil yer istasyonu, Türkiye’nin ardından Bayraktar TB2'nin ilk kez ihraç edildiği Katar'da da kullanılacak.
Şirket bu kapsamda "insansız hava uçakları sistemleri üslerinde" yer alan ve İHA/SİHA'ların komuta edildiği yer kontrol istasyonunu bir kamyon üzerine konumlandırarak mobil hale getirdi.
Yer kontrol istasyonunun mobil hale getirilmesiyle İHA/SİHA sistemleri hareket kabiliyeti kazandı. Böylece istasyonlar, üslerdeki sabit pozisyonlarından farklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere hızla gönderilip görev icra edebilecek. Olası tehditlere karşı da yer değiştirme imkanına sahip olacak.
Kamyon kasasına entegre edilen şelter içinde yer alan yer kontrol istasyonundan İHA/SİHA ve üzerlerindeki faydalı yükler komuta kontrol edilebilecek, izlenebilecek.
Yer kontrol istasyonunda, İHA/SİHA'nın uçuşu sırasındaki kontrolünü, bilgi teminini ve araçlarla iletişimi sağlayan elektronik yazılım ve donanım bulunuyor.
ANKA
TUSAŞ ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), ANKA platformlarının motor ihtiyacına çözüm sağlamak amacıyla 31 Ekim 2014'te imzaladıkları sözleşmeyle ANKA-S Motor Modifikasyon Projesi'ni başlattı. Projeyle tamamen özgün olarak TEI tarafından tasarlanıp geliştirilmesi hedeflenen PD170 motorunun hizmete girişine kadar, ANKA'nın motor ihtiyaçlarına çözüm hedeflendi. Böylece TEI'nin yurt içindeki insansız hava aracı motorlarına yönelik projelerine bir yenisi eklenmiş oldu.
ANKA
Proje kapsamında, TUSAŞ tarafından seçilen sivil havacılık motoru, ANKA'nın ihtiyaçları doğrultusunda modifiye edilerek insansız hava aracı motoruna dönüştürüldü.
Çalışmalar 155 beygir gücünde, 165 kilogram ağırlığında, 30 bin feet irtifada görev yapabilen bir motora yönelik olarak yürütüldü.
Yapılan modifikasyonla motorun yüksek irtifada verdiği güç ve elektrik güç üretimi artırılarak insansız hava aracında kullanımı sağlandı.
SOM FÜZESİ
TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ve üretimini ROKETSAN'ın yaptığı yerli cruise füzesi Som'un menzili 180 kilometrenin üstünde.
CİRİT FÜZESİ
Cirit Türkiye'nin roket ve füze sistemleri üreticisi ROKETSAN tarafından geliştirildi.
"YÜKSEK GÜÇLÜ LAZER" HEDEFLERİ ON İKİDEN VURDU
Erdoğan, savunma sanayi ve yerli teknoloji çalışmalarından bir başka özgün ürününün de TÜBİTAK BİLGEM tarafından yürütülen "Yüksek Güçlü Lazer Sistemi Geliştirilmesi", kısa adıyla "Işın Projesi" olduğunu aktararak, canlı yayında sistemin test edilmesi emrini verdi.
20 kilovatlık milli lazer silah ile 1.5 kilometre mesafedeki 3mm kalınlığında çelik hedefi tahrip edildi.
ALTAY TANKI
Altay'da, her çeşit tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin olduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine imkan sağlayan yardımcı sistemler de var.
CİRİT FÜZESİ
Hafif zırhlı/zırhsız sabit ve hareketli hedeflere karşı yüksek hassasiyete sahip, sınıfının en uzun menzilli füzesi Cirit, ATAK helikopterlerince de kullanılmaya başlandı.
ZIPKIN
Türkiye’nin ilk yerli Kaideye Manteli Stinger‘i (KMS) olan Zıpkın, ASELSAN tarafından üretildi. Zıpkın TSK envanterindeki yerini 20 Ekim 2004‘te almıştı.
KAYI SINIR GÜVENLİK SİSTEMİ
Modern elektronik algılayıcı cihazların yer aldığı "Kayı Sınır Güvenlik Sistemi Hatay sınırında hizmet veriyor.
KAYI SINIR GÜVENLİK SİSTEMİ
Türk yapımı cihazların yer aldığı elektronik sistem sayesinde sınıra yaklaşan İHA, araç veya insanlar tespit edilip, komuta merkezi uyarılıyor. Sınırda kaydedilen tüm görüntüler tek merkezde toplanılıyor ve kameralar tehdit oluşturan nesneye otomatik odaklanıyor. Radar karıştırıcı cihazların da bulunduğu sistem, her türlü tehditte komuta merkezindeki güvenlik güçlerine bilgi aktarıyor.
FIRTINA OBÜSÜ
Atış kontrol sisteminde ASELSAN imzalı özel bir yazılımın kullanıldığı Fırtına, 25 kilometre menzilli yaptığı atışlarda, yakın aralıklarla attığı mermilerle hedefi üç farklı noktadan vurabilme özelliğine sahip.
UMTAS FÜZESİ
Lazer güdümlü füze L-UMTAS'ın atış testleri ve milli imkanlarla üretilen Atak helikopterine entegrasyon çalışmaları geçtiğimiz yıl başarıyla sonuçlandırıldı. UMTAS'lar Atak helikopterlerinde kullanılabiliniyor.
"TÜRK KAPLANI" SERİ ÜRETİME HAZIR
Türk savunma sanayisinin önde gelen zırhlı kara aracı üreticilerinden FNSS ile Endonezyalı PT Pindad firması tarafından Türkiye'de tasarlanan ve geliştirilen orta ağırlık sınıfı tank Kaplan MT, Endonezya'daki kalifikasyon testlerinden başarıyla geçerek seri üretime hazır hale geldi.
KAPLAN MT’nin Teknik Özellikleri şöyle...
Azami Yol Hızı: 70 km/sa
Yol Menzili: 450 km
Azami Meyil Tırmanma: %60
Azami Yan Meyil: %30
Dik Engel Aşma: 0,90 m
Hendek Aşma: 2,00 m
Motor:Dizel
Transmisyon: Tam Otomatik
Mürettebat: 3 (Sürücü, Nişancı ve Komutan)
Ana Silah: 105 mm Top
İkincil Silah: 7,62 mm Eş Eksenli Makinalı Tüfek
SİLAHLI HÜRKUŞ'A KENDİNİ KORUMA YETENEĞİ
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından geliştirilen Hürkuş, Hava Kuvvetleri Komutanlığının eğitim ihtiyacını karşılamanın yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına operasyon bölgesinde yakın hava desteği sağlaması için geliştiriliyor. Bu kapsamda her iki komutanlıkla çalışmalar devam ediyor.
Silahlandırılan Hürkuş-C uçağı için 3 farklı varyant üzerine geliştirme süreçleri devam ediyor. Buna göre, maliyet etkin ve takvim olarak teslimatı hızlı olabilecek varyantlara da kullanıcılarla çalışılıyor.
İlk atış tecrübesi Konya Karapınar'da ROKETSAN'ın LUMTAS füzesiyle gerçekleştirilen Hürkuş-C'nin yeni özellikler ve farklı mühimmatlarla testleri devam ediyor.
Uçağın Kahramankazan'da yapılan uçuşta kendini koruma özelliği başarıyla test edildi. Hürkuş, eğitim uçağı olma yanında artık silahları ve korunma sistemleriyle yakın hava desteği görevine de hazır hale gelmeye başladı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, sosyal medya hesabından Hürkuş-C'nin son testine ilişkin, "Hürkuş eğitim uçağı olma yanında, silahları ve korunma sistemleriyle yakın hava desteği görevlerine de hazır hale geliyor." ifadesini paylaştı.
Hürkuş-C serisinin son versiyon uçağı yaklaşık 5 ton ağırlığa sahip olacak ve 1,5 ton faydalı yükü taşıyabilecek.
Lazer işaretleme kabiliyetine sahip mesafe ölçerli kızıl ötesi çok bantlı kamerayla gündüz ve gece gözetleme yapılabilecek Hürkuş-C, gerektiğinde yerli füze ve bombalarla görev icra edebilecek. Hürkuş-C, 35 bin feet irtifa tavanıyla 6 saate kadar havada kalabilecek.
ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna ait roket ve mühimmatlar uçakta kullanılabilecek.
Hürkuş-C, geliştirmeler tamamlandığında kendi sınıfında dünyadaki benzer uçaklarla rekabet edebilecek ve maliyet etkinliğiyle pek çok ülkenin talep edeceği bir platform haline gelecek.
YERLİ SİLAH WATTOZZ TANITILDI
Tamamen yerli üretim olan Wattozz, 4 yıllık çalışmaların ardından sonunda piyasaya çıkıyor.
Albayraklar Savunma A.Ş tarafından geliştirilen, milli enerji silahı Wattozz barındırmış olduğu özelliklerle oldukça dikkat çekiyor.
Wattozz‘un uzaktan kontrol edilebilen mermileri 10 metreye kadar kadar etkili olacağı düzenlenen etkinlik sırasında açıklandı.
HİSAR FÜZELERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacıyla değişen atış kontrol ve komuta kontrol altyapılarına uyumlu şekilde Hisar Füzelerini tasarladı.
HİSAR FÜZELERİ
Hisar Füzeleri; askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacı ile sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı HİSAR-A 10 +km, HİSAR-O 16 +km menzil aralıklarında kullanılan hava savunma füzeleridir.
KAPLAN
KAPLAN; muharebe ağırlığına bağlı olarak 22-25 Bg/ton güç ağırlık oranında, otomatik şanzımanlı, ana muharebe tankları ile ortak hareket yeteneğine sahip yeni nesil zırhlı muharebe aracı. Araç farklı alt sistemlerin entegre edilmesi suretiyle her türlü görevi yerine getirmeye olanak sağlayan platform tasarımına sahip.
KAPLAN
KAPLAN, balistik malzemelerden, balistik kaynak tekniği ile birleştirilerek imal edilir. Gövde; su sızdırmaz olup, kapaklar ve tapalar su sızdırmaz contalıdır. Güç grubu kabini ile genişletilmiş sürücü bölmesi aracın ön kısmında yer alırken; nişancı ve komutan mahalleri aracın orta kısımda bulunur.
KAPLAN
Geriye kalan arka kısımda ise personel taşıyıcı versiyonunda 8 kişilik, silah kuleli versiyonun da ise 6 kişilik personel (manga) bölümü yer alır.Sürücüye, araç içerisinden dışarıyı izleme ve çepeçevre görüş imkanı sağlayan lazer korumalı cam periskoplar mevcuttur.
DENİZLER 'ATMACA'YLA KORUNACAK
Türk savunma sanayisi yurt dışından temin edilen bir ürünü daha yerlileştirdi.
Denizlerdeki caydırıcılığı artırmak için yerli imkanlarla geliştirilen Atmaca füzesinin seri üretimi "İkinci 100 Günlük Eylem Planı" kapsamında başlıyor.
DENİZLER 'ATMACA'YLA KORUNACAK
Atmaca Projesi, Deniz Kuvvetleri'nin MİLGEM platformlarında konuşlandırılacak gemiden gemiye seyir füzesi ihtiyacına yönelik başlatıldı.
DENİZLER 'ATMACA'YLA KORUNACAK
Atmaca seyir füzeleri ROKETSAN, atış kontrol sistemleri ve diğer ekipmanlar ASELSAN tarafından yerli imkanlarla geliştirildi.
PARS 4X4
İleri gözetleme, anti- tank ve komuta kontrol gibi özel maksatlı görevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış bir araçtır.
Araç tüm operasyonel gereksinimlere cevap verecek şekilde kurgulanmıştır.
PARS 4X4
25-30 Bg/ton gücündeki araç 1.9 m’lik düşük bir siluete ve amfibi özelliğe sahiptir. 5 kişilik mürettebatı bulunan araç hiçbir hazırlık gerektirmeden derin ve akıntılı suda operasyon yapabilir.
PARS 4X4
Aracın sudaki arttırılmış manevra kabiliyeti ise, arkasında konumlandırılan iki adet su jeti ile sağlanmaktadır. Araç, suda nokta (Pivot) dönüşü yapabilmekte ve aynı zamanda arzu edildiğinde suda geri istikamete doğru hareket edebilme kabiliyetine sahip.
PARS 4X4
Pars, mayınlara ve el yapımı patlayıcılara karşı korumalı olan aracın gövdesi, balistik malzemeden üretildi. CH-47 Chinook ağır yük helikopteri dahil her türlü askeri kargo uçağı ile taşınabiliyor.
ANKEROT
Konya'da bir yazılım firması, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için 'Ankerot' adını verdiği tank görünümlü uzaktan kumandalı mini insansız araç üretti.
KORAL
ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen, hedef ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlayan "KORAL" Mobil Elektronik Harp Sistemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
KORAL
KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, askeri taktik araçlara entegre edilen ve geniş bir frekans bandında çalışan Elektronik Destek Sistemi (KORAL ED) ile Elektronik Taarruz Sistemi'nden (KORAL ET) oluşuyor.
KUNDUZ - AZMİM
Türk ordusunun amfibik zırhlı aracı Kunduz-Azmim, hem karada hem de suda görev yapabiliyor.
KUNDUZ - AZMİM
FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde dahi görev alabiliyor.
KUNDUZ - AZMİM
Aracın üzerinde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, dozer bıçağı yer alıyor.
KUNDUZ - AZMİM
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
OTOKAR ARMA
Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil çok tekerlekli modüler bir araç olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre silah sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en zorlu arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.
KİRPİ
Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.
TULPAR
Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
URAL
Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural. Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
OTOKAR COBRA
Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulunuyor.
OTOKAR COBRA
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılıyor.
ASYA
ASELSAN'ın Türk ordusu için özel olarak geliştirdiği ASYA, arazide koşmayı, zıplamayı, tırmanmayı kolaylaştırıyor.
ASYA
Fiziksel yorgunluğu minimuma indiren ASYA sayesinde zorlu koşullarda askerlerimizin direnci de artırılmış oluyor.
TCG HEYBELİADA (F511)
Pendik'teki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı İstanbul Tersanesi'nde 2005 yılında ilk kaynağı vurulan TCG Heybeliada, 27 Eylül 2008 tarihinde suya indirildi.
EJDER YALÇIN
Türkiye'nin halen tümüyle personel kontrolündeki zırhlı araçları, tehlike durumlarında tek tuşla uzaktan da kontrol edilebilecek. Türk savunma sanayisi, zırhlı muharebe araçlarına yeni yetenekler kazandırmak için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalardan en dikkat çekenini zırhlı araçların aynı zamanda uzaktan komuta yeteneğiyle donatılması oluşturuyor.
EJDER YALÇIN
Yalçın'ın, ihtiyaç durumunda sürücü koltuğunda personel olmadan da görev yapabilmesine yönelik çalışmalar yapıyor. Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir'in sosyal medyadan duyurduğu test sonuçlarına göre, üzerinde ASELSAN'ın SARP Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi bulunan "Ejder Yalçın", araç dışından başarıyla kontrol edilebildi. Aracın tek tuşla uzaktan komuta moduna alınmasıyla araç dışında konumlu personel, kontrol panelleriyle "Ejder Yalçın"ı yönlendirdi ve çeşitli manevralar yapmasını sağladı.
Uzaktan komuta sadece aracın idaresiyle de sınırlı kalmıyor. Aracın üzerindeki silah sistemleri ve diğer faydalı yükler de operatörler tarafından kontrol edilebiliyor. Operatör, tüm bu faaliyetleri önündeki monitörler aracılığıyla izleyebiliyor.
DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARI BELLİ OLDU
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. Yeni nesil silahlara ev sahipliği yapan en güçlü orduları belli oldu. Business Insider'ın edindiği verilere göre listenin ilk beş sırasında sırasıyla ABD, Rusya, Çin, Hindistan ve Fransa yer aldı.
Türkiye ise 'en güçlü ordular' listesinde İngiltere ve Japonya'nın ardından 8'inci sırada yer aldı. Listenin 9'uncu sorasında Almanya, 10'uncu sırasında ise Mısır yer aldı.
ASELSAN TANKSAVARLA HEDEFİ 12'DEN VURDU
ASELSAN'ın Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı'na entegre ettiği Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'ne ilişkin atış testleri başarıyla yapıldı.
Nurol Makina'nın NMS 4X4 aracıyla ilk kez Katar'a ihraç edilen ve böylece bir ordunun envanterinde yer alan Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin geliştirilmesi, entegrasyonu ve yeni versiyonlarına ilişkin çalışmalar sürüyor. Kullanıcı etkileşimini en aza indirecek şekilde tasarlanan sistem, bilgisayarlı atış kontrol kabiliyetine sahip bulunuyor.
Sistem, modüler yapısı sayesinde kule üzerinden Kornet, Hellfire, Javelin, Shershen ve OMTAS gibi tanksavar güdümlü mermileri ateşleyebiliyor. Seçilen füzenin güdüm sistemine göre kule üzerine RF veya lazer işaretleyici yerleştirilebiliyor. Füze sayısı, kullanıcı taleplerine göre değiştirilebiliyor. Füzelere ilave olarak sisteme yakın koruma maksatlı 7,62 milimetre ve 12,7 milimetre makineli tüfekler ile 25 milimetre top entegre edilebiliyor.
ASELSAN, Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin zırhlı araç üzerindeki performansını Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı ile değerlendirdi. Atış testleri, Konya Karapınar'daki test sahasında gerçekleştirildi. Atışlarda hedefler etkili şekilde vuruldu. Sistem testten başarıyla geçti.
Atış testine ilişkin görüntüler ise hem Ejder Yalçın'ı hem de Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'ni envanterine katan Katar'da düzenlenen Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIMDEX 2018) paylaşıldı.
ASELSAN'ın Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ ve Katar Savunma Bakanlığına bağlı Barzan Holding ile kurduğu BARQ (Şimşek) ortaklığının standında Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin yeni tasarımı, atış testi görüntüleri eşliğinde sergilendi. Fuardaki yeni Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin merkezinde makineli tüfek, iki yanında ise ikişer adet tanksavar füze fırlatıcı yer alıyor.
'NEFER' GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Türk savunma sanayisinin lider şirketlerinden ASELSAN, Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri bas¸ta olmak u¨zere tu¨m mu¨s¸terilerine o¨zgu¨n u¨ru¨n ve sistemler sunmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Alınan bilgiye göre, ASELSAN uzaktan komutalı silah sistemi ürün ailesinin en yeni üyesi NEFER, Kazakistan'ın zorlu kış koşullarında denendi.
YETKİLİLERDEN TAM NOT
Müşteri testlerini başarıyla tamamlayan NEFER, atışlarda gösterdiği performans ile yetkililerden tam not aldı.
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli de NEFER'in Kazakistan'daki testleri başarıyla geçtiğini resmi Twitter hesabından duyurdu. Canikli, NEFER'in atışlarda gösterdiği performans ile yetkililerden tam not aldığını bildirdi.
ANTİTANK FÜZELERİ DE TAKILABİLİYOR
Batı veya Doğu menşeli 25/30 milimetrelik otomatik topların ve antitank füzelerinin takılabildiği, üzerinde 7.62 milimetre eş eksenli silahın bulunduğu NEFER silah sistemi, hafifliği ve düşük silüetiyle de pazarda bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Şirketin fuarda en dikkat çeken ürünlerinden KORHAN silah kulesi de bu sürede hazır hale getirildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları dikkate alınarak geliştirilen KORHAN'ın üretimi için ihtiyaç ve tedarik makamlarının kararları bekleniyor.
MİLLİ DONANIM VE MÜHİMMAT
KORHAN, muharebe sahası ihtiyaçlarını en ileri teknolojik olanaklardan yararlanarak karşılamak üzere geliştirdi. Yüksek ateş gücüne sahip, gelişmiş hedef tespit ve takip sistemleriyle donatılan KORHAN, kendini koruma ve çevresel farkındalık sistemleriyle kullanıcı ve sistem bekasını en üst seviyede sağlayabiliyor.
Sistemde, ana silah olarak yüksek atım hızına sahip 35 milimetre top kullanılıyor. Söz konusu top Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından üretiliyor. KORHAN, herhangi bir dışa bağımlılık olmaksızın Türkiye'de üretilen 35 milimetre parçacıklı mühimmatı kullanma kabiliyetine sahip bulunuyor.
ASELSAN, gelişen teknolojiler ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda çalışmalarını sürdürerek yeni özgün ürünlere imza atıyor. Geçen yıl İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2017) bir dizi yeni ürününü tanıtan ASELSAN, geçen sürede bu ürünlere yönelik çalışmalar gerçekleştirdi.
COBRA II
Savunma sanayisinde 30 binden fazla aracı Tu¨rkiye’nin yanı sıra 30'dan fazla dost ve müttefik ülkenin silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçleri tarafından aktif olarak kullanılan Otokar, EFES-2018'de Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Aracı ilk kez sergileyecek.
COBRA II
Cobra II platformu üzerine geliştirilen Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç, Cobra II’nin sahip olduğu üstün arazi ve manevra kabiliyetine sahip. Araç, gece ve gündüz, zorlu arazi ve iklim koşullarında, farklı operasyon bölgelerinde ihtiyaca cevap verebilecek.
Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç, gelişmiş hareket kabiliyetinin yanı sıra operasyon bölgesinde görev yapan diğer araçlarla uyumlu yüksek koruma sağlayacak.
Yüksek taşıma kapasitesiyle dikkat çeken araç, 2,5 ton faydalı yük taşıma imkanı sunuyor.
COBRA II
Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç’ın üstün hareket kabiliyeti, gerek meskun mahalde gerekse kırsal alanlarda, her türlü zorlu saha koşulunda hizmet verebilmesini sağlıyor. Ayrıca gerektiğinde meskun mahal operasyonlarında aktif olarak da kullanılabiliyor.
Araç, yük taşıma amacının dışında farklı görevler de yerine getirebiliyor. Aracın kasasına monte edilen uçaksavar silahıyla hem yakın koruma hem de birlikte kendini savunabilecek ateş gücü sağlanıyor.
Aracın en büyük avantajını Cobra II ile aynı platform üzerinde geliştirilmiş olması oluşturuyor. Bu sayede envanterdeki diğer Cobra II’lerle birliklere standart yedek parça kullanımı kolaylığı sağlanıyor, düşük işletme ve bakım maliyeti sunuluyor.
BORAN
Test atışları başarıyla gerçekleştirilen Boran ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin lojistik ve taktik manevra kabiliyeti büyük ölçüde artırılacak. Benzer sistemlere göre çok daha hafif yapısı sayesinde helikopterle harekat bölgesine rahatlıkla taşınabilen Boran’ın seri üretimine bu yıl sonu itibarıyla başlanması planlanıyor.
BORAN
105 milimetrelik obüs sisteminin yeniden geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkan silah için eski silah sisteminin parçaları değiştirildi. 17 kilometreyi etki altına alabilen silah, 1700 kg ağırlığı ile Sikorsky S-70 helikopteriyle harici yük, Chinook CH-47 helikopteriyle de hem harici hem dahili yük olarak taşınabiliyor
BORAN
Klasik mevzilenme prosedürlere ihtiyaç olmadan hedefe yönelme yapabilen silah kara, hava ve denizden intikal esnasında konum ve istikamet bilgilerini güncelleyerek –32 ile +44 derece aralığında 8 saat kesintisiz atış yapabiliyor.
"MİLLİ GOOGLE EARTH" OLARAK ADLANDIRILAN CAS EFES TATBİKATI'NDA KULLANILDI
Mobil haberleşme için ordumuzun hizmetine sunulacak olan Coğrafi Analiz Sistemi (CAS) geçtiğimiz günlerde tanıtıldı.
Efes 2018 Tatbikatı çerçevesinde sergilenen ve şu ana dek oldukça başarılı sonuçlar alan uygulama, henüz sivil kullanıma açılmadı. Geçtiğimiz yıl bir dönem sivil kullanıma açılan ancak kısa bir süre sonra yayından kaldırılan uygulamanın yeni dönemde kullanıma açılması bekleniyor.
"MİLLİ GOOGLE EARTH" OLARAK ADLANDIRILAN CAS EFES TATBİKATI'NDA KULLANILDI
Konuyla ilgili Baykar Teknik Müdürü olan Selçuk Bayraktar bir tweet atarak uygulamayı halka duyurdu: "Milli "Google Earth" diyebileceğimiz CAS (Milli Coğrafi Analiz Sistemi) ve SIHA'larımızdan yerdeki tablete canlı görüntü aktaran KUZGUN sistemi de Efes Tatbikatı'nda görevde."
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
Seferihisar ilçesindeki Doğanbey Atışlı Tatbikat Bölgesi'nde gerçekleştirilen tatbikata katılan TCG Bayraktar'ı gezen gazetecilere gemiyle ilgili bilgi verildi.
Anadolu Tersanesi'nin, yerli savunma sanayisinin önemli bir parçası olan TCG Bayraktar, 2014 yılında kızağa alındı ve 2017 Nisan ayında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
Yüzde 72'lik millilik oranına sahip Bayraktar, tek tekneli, deplasman tipi ve tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edildi. Üst binası balistik korumalı olan gemi, nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılar için tam personel korumasına sahip bulunuyor.
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
TCG Bayraktar, Türkiye'de özel sektör tersanelerince inşa edilen en büyük ve ileri teknolojiye sahip harp gemisi özelliği taşıyor. Sınıfında dünyanın en büyüğü olan geminin boyu 139 ve eni 19,60 metre, bir tabur asker ve 13 tank taşıyabiliyor.
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
Gemide 15 tonluk genel maksat helikopterinin iniş ve kalkışına olanak sağlayacak helikopter platformu yer alıyor. Yükleme ve boşaltma işlemlerini sağlayabilmek amacıyla geminin üç tarafında birer kapak bulunuyor. Gemide ayrıca her biri 8 ton yük veya 40 kişi taşıyabilen, 20+ knot sürat yapabilen 4 LCVP çıkarma aracı yer alıyor.
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
Gemi, bin 200 ton yük veya tank, zırhlı araç ve diğer araçları taşıma kapasitesine sahip bulunuyor.
TCG Bayraktar, ikmal yapmadan 30 gün denizde kalabiliyor ve 5 bin deniz milinden fazla yol alabiliyor. Bayraktar, 2 metrelik sığ sulara kapak atabiliyor. Gemide yerli üretim komuta kontrol sistemi ve stabilize makineli tüfek platformu ile pek çok elektronik ve silah sistemi yer alıyor. Bayraktar, geniş muhabere ve elektronik imkanlarıyla komuta kontrol, hareket ve lojistik görev fonksiyonlarına katkı sağlamanın yanı sıra gerektiğinde doğal afet yardım görevlerini de yerine getirebilecek kapasiteye sahip bulunuyor.
TCG Bayraktar kapılarını basın mensuplarına açtı
Kan testi yapabilecek seviyede sıhhi donanımı da bulunan gemide ameliyat dahi gerçekleştirilebiliyor.
EFES-2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nda ilk kez kullanılan geminin görevi, bir tabur askeri 14 gün boyunca ikmal amaçlı muhafaza etme ve sahile intikal ettirmek oldu.
ASELSAN'DAN İHA'LARA KARŞI "LAZER SAVUNMA SİSTEMİ"
Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirdirme Vakfı kuruluşu olan ASELSAN'ın lazer savunma sistemleri programının son aşamasında saha testleri yapıldı. LSS adı verilen sistem, arazi ve meskun mahal kullanımı için zırhlı araç üzerine entegre edildi.
ASELSAN'DAN İHA'LARA KARŞI "LAZER SAVUNMA SİSTEMİ"
Testlerde LSS'nin hareketli bir kara aracı üzerinde istenen bölgeye hızlıca intikali, ardından el yapımı patlayıcılara, branda, örtü gibi geçici yol engelleyicilere, saldırı ya da istihbarat amaçlı uçan ticari drone'lara karşı etkinliği gösterildi. LSS, altına patlayıcı madde bağlanmış ticari insansız hava aracını güvenli bir mesafede patlatmayı başardı.
ASELSAN'DAN İHA'LARA KARŞI "LAZER SAVUNMA SİSTEMİ"
Sistem sayesinde mini insansız hava aracının kamerası da yakılarak etkisiz hale getirildi. Atım maliyeti kuruş düzeyinde olan sistem ile aracın yakıtı olduğu sürece kesintisiz atış yapılabiliyor.
UKAP
Güvenlik güçlerinin kullanımına sunulan insansız araçlara bir yenisi ekleniyor. Katmerciler tarafından geliştirilen ve ASELSAN silah sistemi entegre edilen Uzaktan Kumandalı Atış Platformu'nun (UKAP) ilki sahada görev yapmaya hazır hale getirildi.
UKAP
Hareket performansı ve atış kabiliyeti talepler doğrultusunda geliştirilen UKAP, son olarak hareketli atış testlerinden başarıyla geçti.
TÜRKİYE'NİN TANK AVCISI
FNSS tarafından Silah Taşıyıcı Araç (STA) Projesi için geliştirilen Pars 4x4 Tanksavar Aracı, Paris'teki Eurosatory Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı'nda görücüye çıktı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilen Pars 4x4'ün lansmanı için sektörün dünyadaki en önemli fuarı olarak gösterilen Eurosatory seçildi.
Fuarda, Pars 4x4 STA’nın kalifikasyon testleri için üretilen 2 prototipinden biri sergileniyor. Eurosatory ziyaretçileri, FNSS standında, kalifikasyon testlerine hazır bir aracı yakından inceleme fırsatı buluyor. Proje kapsamında üretilen 2 prototip, üretici doğrulama testlerinin ardından gelecek aylarda kalifikasyon testlerine tabi tutulacak.
TÜRKİYE'NİN TANK AVCISI
Pars 4x4 STA, her türlü arazi şartında, sürati ve yüksek manevra kabiliyetiyle düşmana ait tanklar ve diğer zırhlı unsurları uzak mesafeden imha edip, kısa sürede mevzi değiştirerek ikinci hedefi ateş altına alabilecek yeteneklere sahip olarak geliştirildi. FNSS, tecrübesi ve yenilikçi yaklaşımıyla bu zorlu gereksinimleri bir arada karşılayacak, çok özel bir amfibi araç ortaya çıkardı.
Aracın en dikkati çeken özelliğini, güç grubunun, aracın arkasında yer alması oluşturuyor. Bu yerleşim, soğutma ızgarası ve egzozunun da üst bölümde bulunmasıyla Pars 4x4’e, hiçbir hazırlık yapmadan suya giriş imkanı ve dolayısıyla sınıfının en üstün amfibi kabiliyetini kazandırıyor. Ayrıca Pars 4x4’ün, daha yüksek süratle manevra yapabilmesine de imkan sağlıyor. Ancak güç grubu arkada bulunan bir aracın sahip olabileceği tüm bu özellikler, Pars 4x4'ün, atış sonrası konumunu terk edip, tehlikeden hızlıca uzaklaşabilmesine olanak veriyor.
DRONE TEHDİDİNİ 'KAPAN' DURDURACAK
Türk savunma sanayisi, saldırı amacıyla kullanılan "drone"ları etkisiz hale getirmek için yeni bir çözüm geliştirdi.
Geleneksel güvenlik önlemleriyle tespit edilmeleri çok güç olan "drone"ların, tüm dünyada düşman unsurlar veya teröristler tarafından istihbarat veya saldırı amaçlı kullanımı yaygınlaşıyor.
Meteksan Savunma, SDT ve Tamgör Elektronik, farklı alanlardaki uzmanlıklarını birleştirerek bu tür tehditlere karşı Kapan Drone Savar Sistemi'ni geliştirdi.
İHA VE SİHA’LARA ÖZEL YERLİ YAZILIM: KUZGUN
İHA ve SİHA’ların yazılımsal çözümler ile desteklenmesi, fiziksel yeteneklerinden çok daha öneme sahip. Bu kapsamda mobil canlı yayın yazılımı Kuzgun tanıtıldı.
Efes 2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nda tanıtılan uygulama, Baykar Makina ve paydaşları tarafından geliştirildi.
İHA VE SİHA’LARA ÖZEL YERLİ YAZILIM: KUZGUN
Bayraktar TB2’den gelen görüntüler, Kuzgun ile canlı olarak fuar alanındaki katılımcıların mobil cihazlarına aktarıldı.
Güvenlik ve performans testlerini başarıyla geçen Kuzgun, uçtan uca şifrelemeile görüntüleri askeri ağdan mobil internet ağına güvenli şekilde aktarabiliyor.
Sistem sayesinde bölgede bulunan askeri personel, İHA ve SİHA‘lardan gelen görüntüleri anlık olarak mobil cihazında görebilecek.
ASELSAN YENİ SİLAHIYLA HIZ REKORU KIRDI
ASELSAN, dünyada henüz gelişme aşamasında olan elektromanyetik fırlatma sistemlerine yönelik çalışmalarında ulaştığı noktayla dikkati çekti.
Elektromanyetik fırlatma konusunda 2014'ten bu yana çalışmalar yürüten ASELSAN, geçen yıl Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF), Tufan Elektromanyetik Top Sistemi'ni tanıttı.
Saniyedeki hızı 2 bin-2 bin 500 metre, yani ses hızının 6 katından fazla olduğu belirtilen sistemle geçen sürede atış testleri gerçekleştirildi.
Tufan'ın ön prototipiyle Konya-Karapınar'da gerc¸ekles¸tirilen atıs¸lı testlerde mühimmat, ses hızının 9 katı hızla hedefe gönderildi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de katıldığı testlerde, saniyede 3 bin metre namlu c¸ıkıs¸ hızı sağlanarak rekor kırıldı. Bu değer, barut kullanan klasik silahların mermiyi atma hızının yaklaşık 3 katına karşılık geliyor.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri, geleceğin hava savunma silahı olarak gösteriliyor. Bu teknoloji kullanılarak geliştirilen ve "railgun" adı verilen silahların çok uzun mesafelerde etkili olması, savunma alanında önemli bir kuvvet çarpanı olarak yer alması öngörülüyor.
Mühimmatın namludan yüksek hızla çıkması, klasik silahlara nazaran çok daha uzun menzillere atıs¸ yapılabilmesi anlamına geliyor. Türkiye'de geliştirilecek akıllı mühimmatlar ile birlikte "railgun" sistemleri hem uzun menzilli kara topçu silahı hem de çok etkili bir hava savunma silahı olarak kullanılabilecek.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri sayesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal patlayıcı kullanılan konvansiyonel silahlara göre çok daha etkili silah sistemlerine sahip olması sağlanacak.
Türkiye, elektromanyetik fırlatma sistemleri konusunda yürütülen çalışmalar sayesinde birçok yeni teknolojikazanacak.
Bu konuda ABD başta olmak üzere Almanya, Fransa, Çin, Rusya, Güney Kore gibi ülkelerde de çalışmalar yürütülüyor.
ASELSAN, bu alanda geliştireceği ürünlerle dünyanın önde gelen üreticilerinden birisi haline gelmeyi hedefliyor.
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.
Savunma alanında Dikey Atış Sistemi gibi ürünlerin yurt içinde geliştirilmesi hem maliyet hem de ülkenin kendi taktik ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi açısından önem taşıyor.
Bilkent Üniversitesi bünyesinde bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak, Dikey Atış Sistemi'nin prototipinin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine çalışıldı. Bu konuda kapsamlı literatür çalışması gerçekleştirildi. Proje ekibi, mevcut ürünlerdeki sınırlılıkları ortadan kaldırmaya ve ROKETSAN'ın belirttiği gereksinimler doğrultusunda tasarımı şekillendirdi.
Proje kapsamında doğru ve hızlı konumlandırma ve ateşlemeyle hedefin vurulmasını sağlayacak bir sistemin ortaya konulmasına çalışıldı. Öğrencilerden İlyas Kocaer'in verdiği bilgilere göre, ekip, en az 3 farklı mühimmatı, toplamda ise 6 mühimmatı atabilecek roketatar prototipi geliştirdi.
Sistem, yatay eksende 360 derece hareket edebiliyor ve çok sayıda tur atabiliyor. Tüm hareketler ateşlemeye gereksinim olmaksızın mekanik olarak gerçekleştiriliyor. Roketatarın 6 namlusu da bağımsız olarak dikey eksende 90 derece görev yapabiliyor. Komutlar sisteme, araç bilgisayarından bir arayüz üzerinden gönderiliyor.
Mevcut ürünlerde hareket kısıtlılığı, farklı tipte mühimmatları atamama ya da sistemin korunmasına yönelik kısıtlılıklar bulunuyor. Geliştirilen Dikey Atış Sistemi, yatay ve dikey eksendeki geniş hareket alanı, farklı tipte mühimmatlar atabilmesi ve korumaya yönelik mekanizmalarıyla benzer ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Sistem sayesinde aynı operasyonda farklı tipteki hedeflere farklı mühimmatlar kullanılması mümkün olabilecek.
Ağırlığı 60 kilogram olan sistem, yatay ve dikey eksende saniyede 20 derece hareket edebiliyor. Sistem, yüksek hareket olanaklarıyla geniş bir alanda hedeflemeye olanak veriyor. Dikey Atış Sistemi, hem kara hem de deniz platformlarında kullanılabilecek.
YERLİ HELİKOPTER MOTORUNUN GÜCÜ TEST EDİLDİ
İlk uçuşunu başarıyla yapan Türkiye'nin özgün helikopterinin motor ihtiyacının yerli olarak karşılanmasına yönelik Savunma Sanayii Başkanlığının koordinasyonunda TUSAŞ Motor Sanayii AŞ’nin (TEI) yürüttüğü projede, önemli kilometre taşlarından biri daha başarıyla aşıldı.
Alınan bilgiye göre, motorun kalbini oluşturan çekirdek motorun ön prototip imalatının tamamlanması ve ilk ateşlemenin başarıyla gerçekleştirilmesi sonrasında proje yoğun şekilde sürdürülüyor.
T625'İN YERLİ MOTORLA İLK UÇUŞU 2021'DE
Turboşaft Motor Geliştirme Projesi'nin 8 yıllık süresinin 1,5 yıllık dönemi geride kaldı. TEI, projede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen söz doğrultusunda 5,5 yıllık sürede gelinecek noktaya 4 yılda gelmeyi hedefliyor. T625'in yerli motorla ilk uçuşunu 2021 yılının ilk yarısında yapması amaçlanıyor. Proje kapsamındaki çalışmalar bu hedef doğrultusunda hızlandırıldı.
TASARIM DOĞRULANDI
İlk ateşleme sonrasında projedeki önemli aşamalardan biri, T625'in ilk uçuşunu yaptığı 6 Eylül’den bir gün önce gerçekleşti. Motor 5 Eylül’de kararlı rejimde çalıştırıldı. Projenin kilometre taşlarından birini oluşturan bu gelişmeyle motorun tasarlandığı şekilde çalıştığı görüldü.
TEI bünyesinde motorun karakterizasyon çalışmaları devam ederken, 1 yıl sonunda prototip motorun çalıştırılması planlanıyor.
ANKA’LARA YERLİ GÖZETLEME SİSTEMİ
Türk savunma sanayisi, hava platformlarının hedefleme, keşif ve gözetleme görevlerinde kritik rol oynayan bir sistemi başarıyla millileştirerek güvenlik güçlerinin kullanımına sundu.
Elektro-Optik Kes¸if, Go¨zetleme ve Hedef Tespit Sistemi (Cats) HD gece/gündüz kamerası, Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Anka-S Projesi kapsamında yerli teknoloji imkanları en üst düzeyde kullanılarak ASELSAN tarafından geliştirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından uydu kontrollü insansız hava aracı Anka-S'ye entegre edilen Cats'in kabulleri 25 Eylül'de başarıyla tamamlandı ve sistem envanterdeki yerini aldı.
Geliştirme çalışmaları kapsamında 500 saat uçuş testi yapılan ve zorlu çevre şartlarına uygun kalifikasyon testleri başarıyla gerçekleştirilen Cats, kabulle birlikte operasyon sahasında kullanılmaya başlandı.
Lazer işaretleme özelliğiyle diğer hava araçları ve yüklü olduğu İHA sisteminin taşıdığı silah sistemlerine hedefleme kabiliyeti de sağlayan Cats, rakiplerine eşdeğer full HD görüntü verme kabiliyetine sahip bulunuyor.
Cats, Türk savunma sanayisi tarafından üretilen hava platformlarının ihracatı açısından da önem taşıyor. Anka-S, bu yerli faydalı yük kabiliyetiyle ihracat sahasında gücünü daha artırarak önemli milli teknoloji adımlarından birini daha başarıyla sağlamış oldu.
ASELSAN, dünyada sınırlı sayıda ülkenin çalıştığı ve yakın geleceğin en önemli su altı silahlarından olması beklenen Hard-Kill Torpido (Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu) konusundaki çalışmalarını emin adımlarla sürdürüyor.
Denizaltılar ve gemiler için torpido tehdidine karşı en etkin savunma, soft-kill (işlevsel imha) ve hard-kill (fiziksel imha) yöntemlerinin birlikte kullanılmasıyla sağlanıyor.
ASELSAN, bu teknolojilerin geliştirilmesine yönelik bir süredir çalışma yürütüyor.
Şirket, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu desteğiyle yürüttüğü çalışmalar kapsamında kısa süre içinde Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu Tork'un prototipini üretti ve tecrübe etmeye başladı.
Tork, Türkiye'de ilk defa milli olarak geliştirilen sonar arayıcı başlığıyla gerçekleştirilen deniz testlerini başarıyla tamamladı.
Testler kapsamında Tork, su üstü hedeflerini sonar arayıcı başlığıyla tespit edip kendi güdümüyle hedeflere başarılı şekilde yöneldi. Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen bu testlerle torpido ve torpido karşı tedbir alanında kritik bir eşik daha geçildi.
ASELSAN'ın gemilerin torpidolara karşı savunulması amacıyla tamamen milli olarak geliştirdiği, özgün donanım ve yazılıma sahip Tork ile yüksek değerli unsur olarak tanımlanan ve stratejik öneme sahip gemiler, denizlerde daha güvenli seyir yapma imkanına kavuşacak.
Tork, gemilere ve denizaltılara karşı atılacak akustik güdümlü/güdümsüz, tel güdümlü ve dümen suyuna güdümlü torpidoları sonar arayıcı başlığıyla bulabilecek ve gelişmiş algoritmalarıyla torpidoya en yakın mesafede infilak ederek görev yapamaz hale getirecek bir fiziksel imha (Hard-Kill) tedbiri olarak geliştirildi.
TANK AVCILARI ATTIĞINI VURDU
Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı olan "yeni nesil tank avcılarının" geliştirilmesine yönelik projede ortaya çıkan araçlar ve silah sistemi, testlerde başarılı bir sınav verdi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilen "yeni nesil tank avcıları" atış testlerinde yüksek performans gösterdi.
STA Projesi kapsamında geliştirilen paletli ve tekerlekli araçların seri üretimlerinin 2021'de tamamlanması ve 260 aracın tamamının Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor.
Araçlarda FNSS tasarımı, uzaktan komutalı, insansız bir tanksavar kulesi bulunuyor. Balistik korumaya da sahip kulede, 2 tanksavar füzesi ve 1 adet 7,62 milimetre makineli tüfek yer alıyor.
YERLİ KAMİKAZE DRONE: KARGU
İlk olarak Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’nda denenen 'kamikaze drone' Kargu' düşman hedefleri üzerinde kendini patlatıyor
Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) tarafından üretilen Türkiye'nin yerli kamikaze insansız hava aracı Kargu'ya, yurt dışından da yoğun ilgi olduğu belirtiliyor
Güvenlik güçlerinin kullanımına sunulan insansız kara araçlarının çeşidi ve sayısı artırılacak.
Türkiye'de insansız sistemlerin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesi yönündeki çalışmalar, dünyadaki gelişmelere paralel olarak 2000'li yılların başında yoğunlaştı. Çalışmalar sonucu çeşitli insansız hava ve kara aracı, güvenlik güçleri tarafından operasyonel olarak kullanılmaya başlandı. Geçen sürede ise askeri ve sivil alanda insansız sistemlere olan ihtiyaç hızla arttı.
Bu gelişmeleri dikkate alan Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), insansız sistemler alanında yerli çözümlerin artırılmasına ve çeşitlendirilmesine yönelik çalışmaları yoğunlaştırdı.
SSB, Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük Eylem Planı kapsamında geliştirilmesi planlanan insansız kara araçlarını hafif, orta ve ağır sınıfta olmak üzere 3 ana kategoride gruplandırdı.
KÜÇÜK ROBOTLAR GİRİLMEDİK YER BIRAKMAYACAK
Buna göre, Hafif Sınıf İnsansız Kara Araçları kategorisinde yürütülecek çalışmalar 3 farklı seviyede gerçekleştirilecek.
Bu kategorideki birinci seviye araçların ağırlığı 1 kilogramdan az olacak. Gündüz ve gece ortamında keşif ve gözetleme maksadıyla toprak yol, oyuk, mağara, bina içi ortamlarda ilerleyebilecek mobiliteye sahip bu araçlar, özellikle bina içi ve kapalı alanlardaki görevleri çok düşük ses seviyesiyle yerine getirecek.
Atılabilir ve bir personel tarafından sökülüp takılabilir, gerektiğinde uzatılabilir/ayarlanabilir çubuk yardımıyla gözetleme ve dinleme yapabilir özellikteki araçlar, uzaktan kumandayla kontrol edilebilecek ve görev süresi 2 saati bulacak.
Kategoride yer alan ikinci seviye araçlar ise toprak yol, oyuk, mağara, menfez, meskun mahal/kapalı alan, çok katlı bina içi operasyon öncesi keşif, gözetleme, tuzak tespiti ve emniyet operasyonları icra edebilecek.
Atılabilen ve merdiven çıkabilen, ağırlığı 3 kilogramla sınırlı olacak bu araçlar, yüksek otonom seviyede, yarı otonom ya da uzaktan kumandalı olabilecek. 17 santime kadar dik engelleri aşabilecek araçlar, 2 saate kadar görev yapabilecek.
Kategoride yer alan üçüncü seviye araçlar, toprak yol, oyuk, mağara ve benzeri ortamlarda keşif-gözetleme kabiliyetiyle birlikte geniş arazi bölgelerinde ve meskun mahal içinde bulunan oda/alanlarda operasyon öncesi karar destek sağlamak ve emniyet almak amacıyla haritalama yapabilmekte kullanılacak.
Keşif-gözetleme, genişletilmiş gözetleme, haritalama, KBRN modüllerine sahip olacak, merdivende ilerleyebilecek araçların ağırlığı 6 kilograma kadar çıkabilecek, bunlar yarı otonom ya da uzaktan kumandalı görev yapabilecek.
ARAÇLAR BÜYÜDÜKÇE GÖREVLER ÇEŞİTLENECEK
Orta Sınıf İnsansız Kara Araçları kategorisinde ise iki farklı seviyede araç geliştirilecek.
Bu kategorideki araçlar genel olarak uzaktan komuta birimiyle kontrol edilerek keşif ve gözetleme yapabilecek, gerektiğinde silah kulesi entegre edilebilecek, eve dönme, belirlenecek seviyede balistik koruma, yüksek hareket ve engel aşma, kablolu ve kablosuz kontrol edilebilme gibi kabiliyetlere sahip olacak.
En az 500 metreden kesintisiz olarak kontrol edilip veri aktarımı yapabilecek araçlar, kontrol paneliyle iki yönlü ses iletişimi sağlayabilecek, belirlenen genişlikteki hendekleri ve su birikintilerini aşabilecek.
Bu kategorinin birinci seviyesinde keşif, gözetleme ve küçük çapta hafif silahla ateş etme yeteneğine sahip, azami 500 kilogram ağırlıkta, üstün hareket kabiliyetinde sahip araçlar geliştirilecek.
İkinci seviyede ise keşif, gözetleme ve hedef tespiti yapabilecek, üzerinde faydalı yük olarak değişik çapta silah sistemleri ve lojistik kapsamda değişik yükleri ve gerektiğinde insan taşıma kabiliyeti olan, değişik hava, arazi ve görüş şartlarında üstün hareket kabiliyetine ve faydalı yükle birlikte azami 2,5 ton ağırlığa sahip araçlar üretilecek.
MEVCUT ZIRHLILAR İNSANSIZ DA GÖREV YAPACAK
Ağır Sınıf İnsansız Kara Araçları kategorisinde ise öncelikle envanterde bulunan taktik tekerlekli ve paletli kara araçlarının insansızlaştırılması, bununla birlikte araçları insansızlaştırmak için asgari hazır bulunuşluk gereksinimleri göz önüne alınarak geliştirilecek insansızlaştırma kitinin ve bu kitin uygulanabileceği asgari araç özelliklerinin belirlenmesi hedefleniyor.
Bu kapsamda insansızlaştırılan platformların lojistik hizmetler, riskli arazi kesimlerinde keşif ve ulaştırma hizmetleriyle yüksek ateş gücü ve hareket kabiliyetini kullanarak düşmana yaklaşma ve gerektiğinde etkisiz hale getirme amaçlarıyla kullanılması planlanıyor.
Söz konusu araçlar her türlü hava, arazi ve görüş şartlarında uzaktan kumandalı/yarı otonom görev yapabilecek, istendiğinde insan tarafından normal bir platform gibi kullanılabilecek, üzerindeki kameralardan gelen görüntüler uzaktan kontrol birimine gönderilebilecek, platformun görev kritik alt sistemleri (far, fren, gaz, vites, direksiyon ve benzeri), üzerindeki silah, çevre izleme ve karıştırıcı sistem gibi faydalı yükler uzaktan kontrol edilebilecek.