Edirne'de 17'nci yüzyılın ortalarında bazı evlerde hamur kıvamına getirilen, misk, amber ve gül kokuları karıştırılmasının ardından meyve şekli verilerek, üretilen sabunlar, özel günlerde süs eşyası olarak alıcı buluyor. Edirne'de iş kolu haline gelen 'meyve sabunu' üretimi, Edirne Halk Eğitim Merkezi'nde açılan kurslarda ise meraklısına öğretiliyor.
'PANDEMİ ÇOK ETKİLEDİ AMA YAŞATMAYA DEVAM EDİYORUZ'
Geleneksel sabunculuğu teknolojiyle buluşturarak gelecek kuşaklara aktarmak için üretim yapan Can Ürenli, pek çok ülkeye ihraç yaptıklarını söyledi.Osmanlı'dan gelen el emeği mesleğin rahmetli Edirne Valisi Fahri Yücel zamanında tekrar canlandığını kaydeden Ürenli, "Biz bu el sanatını biraz daha geliştirdik, biraz daha dünya ile entegre hale getirdik ve bu şekilde ilerliyoruz.
Bir yükseliş trendi yakaladı bu ürün başlarda. 2015'ten sonra yatay bir çizgiye döndü. Sonra bir dip yaptı ve yapmaya da devam ediyor. En son olarak da pandemiden etkilendi. Çünkü kısıtlamadan en olumsuz etkilenebilecek ürünlerden bir tanesi de 'mis meyve sabun'ları oldu. Ürün sadece hediyelik olarak satılıyor. Ama biz bir şekilde devam ettiriyoruz ve yaşatıyoruz" dedi.
'DÜNYANIN BİR ÇOK NOKTASINA ÜRÜN GÖNDERİYORUZ'
Ürenli, "Rusya'ya çok yoğun gönderiyoruz şu anda. Meyve sabununun biraz daha değişiğini, daha çok kullanılabilecek gibi olanlarını gönderiyoruz. Bu ay Almanya'ya da meyve sabunu sevkiyatı yaptık" diye konuştu.
'AMACIMIZ GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAK'
Eşi Can Ürenli ile birlikte çalışan Sermin Ürenli de Edirne'nin geleneksel sabunculuk mesleğini yaşattıkları için mutlu olduklarını söyleyerek, "Daha da ileriye götürmeliyiz. Bu el emeği meslek, 'Edirne varoldukça devam etmeli' diye düşünüyoruz.
En güzelini, doğalına en yakın olanını yapmaya çalışıyoruz. Biz uzun yıllar önce bu mesleğe başladık. Üretimini yaptıktan sonra sabunları, dükkanlarımızda perakende satıyoruz" ifadelerini kullandı.
'ÇOK EMEK GEREKTİREN BİR İŞ'
Özellikle yurt dışından talep aldıklarını ifade eden Sermin Ürenli, "Hemen hemen her ülkeye ihracat yaptık. Dünyada bulunabilen bir sabun değil. Uzun bir el işçiliği var. Herkesin uğraşıp yapabileceği bir iş değil.
Sabuna şekil verdikten sonra 5- 6 kere ele almanız gerekiyor. Bu çok emek gerektiren, özveri isteyen bir iş. O nedenle tek Edirne'de devam ediyor. Bir süre herkes yapabiliyor ve sonra bırakıyorlar. Biz devam ettirmeye var gücümüzle uğraşıyoruz" dedi.