Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 3,5 milyon, Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin 2,5 milyon liralık destek sağladığı, Sındırgı Belediyesinin de maddi katkıda bulunduğu proje kapsamında tesisin yapımına ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki Çaygören Mahallesi civarında başlandı.
Sındırgı'ya bağlı kırsal Osmanlar ve Yaylabayır mahallelerinde faaliyet gösteren üretici kooperatiflerinin de yer aldığı proje için kaba inşaatı tamamlanan tesisin enerji ihtiyacı, Hisaralan bölgesinden aktarılacak 98 derece sıcaklıktaki jeotermal su ile karşılanacak.
Balıkesir ve çevre illere yönelik hizmet verecek tesiste günlük 10 ton kapasiteyle kurutulacak ürünlerin raf ömürlerinin uzatılarak yılın her döneminde satılabilmesi hedefleniyor.
Sebze ve meyvelerin paketlenerek yurt içi ve yurt dışına satışa hazır hale getirileceği, istihdama da katkılar sunması amaçlanan tesisin nisan ayında hizmete açılması planlanıyor.
"Ürünler Sındırgı'dan dünyaya yayılacak"
Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, AA muhabirine, kurutma tesisinin faaliyete başlamasıyla bölgede üretimi fazla olan domates ve biberin raf ömrünün uzatılarak daha uzun mesafelere pazarlanabileceğini söyledi.
Ürünlerin tesiste kurutulmasıyla çiftçinin daha fazla gelir elde edeceğini vurgulayan Yavaş, "Amaç burada sadece Sındırgı'nın bir ürününü kurutmak değil. Domatesi, eriği, maydanozu, rokayı kurutulabilecek, aromatik tıbbi aromatik bitkilerle alakalı lavantayı çaya dönüştürebilecek işlerde olduğu gibi Havran'ın portakalını, mandalinasını da kurutabileceğiz. Kepsut'ta bulunan şeftaliyi de burada kurutma imkanına sahibiz." dedi.
Belediye olarak ilçeyi kalkındırmayı amaçladıklarını anlatan Yavaş, ürünleri jeotermalle birleştirerek özellikle tercih edilen ve insanların tüketmeyi sevdiği kurutulmuş meyveleri piyasaya arz etmek istediklerini dile getirdi.
Yavaş, tesisin doğal ürünlere ulaşmak için bir yol açacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Çocuklarımız bugün bazı yağlı ürünlerle karınlarını doyurmaya çalışıyorlar, atıştırmalık ürünler tüketiyorlar ama bugün elmamızın, armudumuzun, eskiden analarımızın 'kak' dediği ürünü burada üretmiş olacağız. Modern jeotermal enerjiyi kullanarak bu tesiste üretme imkanına kavuşmuş olacağız. Hem insanlar doğalına ulaşacak hem de Sındırgılılar daha çok üretecek. Çiftçi daha çok ürün getirecek ve daha çok kazanacak. Yani bir kompleks halinde inşallah nisan ayında bu tesis devreye girecek ve bu önümüzdeki sezon alımlara başlayacağız. Sözleşmeli tarım uygulamaları da yaparak halkımıza hangi ürün konusunda ihtiyacımız varsa 'Siz şundan ekin, biz bunu kurutacağız' deme noktasında olacağız. İnanıyorum ki daha profesyonel manada ve bugün elit dediğimiz üst düzey marketlerde ve yurt dışında ihracat ürünü olarak satılabilecek ürünler Sındırgı'dan dünyaya yayılacak."