Yunanistan´dan Doğu Akdeniz´de kirli oyun

Ege’de 6 mil olan karasularını tek taraflı olarak 12 mile çıkaran Yunanistan, bu oldubittiyi AB çapında resmileştirmek için düğmeye bastı. Aynı plan, 13 Aralık’taki görüşmede ABD’li yetkililere de sunulacak.

Söz konusu madde “AB’ye üye devletlerden birine sınır ihlali veya saldırı yapılması halinde, diğer tüm üye devletler, saldırılan üyeye yardım etmekle mükelleftir” diyerek, topyekûn savunma felsefesini temel ediniyor. Türkiye’nin Yunanistan ile ortak anlaşmaları gereği Ege’de karasuları 6 mil olarak belirlenmiş durumda. Atina, bu planla Avrupa Birliği çapında karasularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarmayı, Ankara’nın buna tepki göstermesi halinde Türk tarafının tüm AB üyesi ülkelerini karşısında bulmasını hedefliyor.

KARADENİZ’DE DE AYNI PLAN DEVREYE GİRECEK Bu tehlikeli planı Türkiye için daha tehlikeli kılan şey ise, daha önce Fransa tarafından da benzer bir talepte bulunulmuş olması. 3 yıl önce Paris’teki terör saldırılarının ardından Fransa, AB’nin teröre karşı ortak savunma sistemi kurularak, ortak bir anti-terör biriminin oluşturulması gerekliliğini vurgulamıştı.

Dolayısıyla Fransızlar, Yunanistan’ın Brüksel’e sunacağı bu planın doğal ve baş müttefiki konumunda bulunuyorlar. Türkiye’nin Ege’de kabuğuna çekilmesi için çalışan Yunanistan, bu hedefini Karadeniz’de de AB üyesi devletler Bulgaristan ve Romanya aracılığıyla hayata geçirmenin peşinde.

ABD, AB VE İSRAİL DESTEĞİ… AB’ye söz konusu planı sunmak için hazırlık yapan Atina, bir yandan da ABD ile Doğu Akdeniz’de ana müttefik olmak için çabalıyor. Güney Kıbrıs ve özellikle İsrail ortaklığını öne süren Yunan kanadı, bu amaç doğrultusunda İsrail kartını oynuyor. Nitekim Amerikalı ve Yunan üst düzey askeri yetkilileri, 13 Aralık’ta Washington’da bir araya gelecek. Atina’nın bu buluşmada da Brüksel’e yapacağı başvuruya benzer planları masaya yatırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Böylece Türkiye’nin hem ABD hem de AB kanalıyla bölgede sınırlanması hedefi esas alınıyor.

KIBRIS İÇİN ZORLAMA YORUM! Güney Kıbrıs ile ilgili ele alınan uluslararası argüman da dikkate değer. “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak belirtilen ve Kıbrıs Türk toplumunun yok sayıldığı söz konusu ülkenin kıta sahanlığı egemenlik haklarının Türkiye tarafından görmezden gelindiği, bir Ada devletinin bu şekilde muamele görmesinin İngiltere, İrlanda, Yeni Zelanda, Endonezya gibi tüm ada ülkelerini ilgilendirdiği savı öne sürülüyor.

Böylece Yunan hükümeti, Türkiye’yi dünyadaki tüm ada ülkeleriyle karşı karşıya getirmenin hesaplarını yapıyor.