Yıllarca kazdılar ve ortaya inanılmaz bir sonuç çıktı
Onlarca kişi yıllarca devamlı kazdı. Metrelerce kazdılar ve sonunda ulaştılar. Bulunan kemik parçaları 50 bin ile 67 bin yıl öncesindeki bir dönemde yaşamış üç yetişkin ve bir çocuğa ait. Uzmanlara göre, 'Homo luzonensis' yakın zamanda yaşamış insanlarınkine benzer fiziksel özellikler gösteriyor.
Mağarada onlarca insan birlikte kazdı.
Proje 2007 yılında başladı, 12 yıl sonra inanılmaz bir sonuç ortaya çıktı.
Filipinler'in Luzon adasında nesli tükenmiş yeni bir insan türü bulundu.
Adadaki bir mağarada 13 fosil kemik ve diş kalıntısı bulundu.
'Homo luzonensis' adı verilen yeni türün ilk insanlarla, daha yakın dönemde yaşamış insanlarınkine benzer fiziksel özelliklere sahip olduğuna işaret ediyor.
Bilim insanlarına göre, bu buluş ilk insanların Afrika'dan Güney Doğu Asya'ya uzanan bir yolculuğa çıktığının da göstergesi.
Araştırmacılara göre, dişler ve iskelet parçaları, ilk insanların geldiği dönemde burada üç-dört türün daha olduğunu gösteriyor.
Bu türlerden biri 'Hobbit' adı verilen ve 50 bin yıl öncesine kadar Endonezya'nın Flores adasında yaşayan Homo floresiensis.
Bilim dergisi Nature'da yer alan bulgulara göre, Callao mağarasında bulunan iskelet parçaları ve dişler, 50 bin ile 67 bin yıl öncesindeki bir dönemde yaşamış üç yetişkin ve bir çocuğa ait.
Bulunan parçalar arasında dişlerin yanı sıra el ve ayak kemikleriyle kırık bir kalça kemiği de var.
Arkeolog Florent Detroit, fosil ve dişlerin Filipinler'de şimdiye kadar bulunan en eski insan türüne ait olduğunu vurguladı.
Uzmanlara göre, 'Homo luzonensis' yakın zamanda yaşamış insanlarınkine benzer fiziksel özellikler gösteriyor.
Ancak bu tür, Afrika'da 2-4 milyon yıl önce yaşayan Australopithecus'lar ve Homo türünün ilk üyelerinkine benzer özellikler de taşıyor.
Homo Luzonensis'in el ayak ve ayak parmaklarının kavisli olması tırmanmanın bu tür için önemli bir aktivite olduğuna işaret ediyor.
Tırmanma, Australopithecus'ların da en belirgin özellikleri arasında yer alıyor.
Bilim insanlarına göre, Australopithecus benzeri bir türün Güney Doğu Asya'ya ulaşmış olması insan ailesi ağacında Afrika'yı ilk kimin terk etiğine ilişkin tezleri değiştirebilecek nitelikte bir gelişme.