Tüm dünyayı derinden etkileyen fotoğrafların hikayeleri
Yakın zamanda ve geçmişte kameralara takılan tarihi anların fotoğrafları ve hikayeleri...
Hamas mevzilerini vurduğunu iddia eden İsrail, attığı füzelerde 16 kadın, 33 çocuğun hayatını kaybetti. Filistinli ailelerin evlerine yapılan bombalı saldırılarda ise birçok Filistinli yakınını kaybetti. En çok etkilenenler ise yine çocuklar oldu. Anne babasını kaybeden Gazzeli çocuklar acı manzarayı gözyaşları içinde izlemekten başka bir şey yapamadı.
Londra'da intihar için köprüye çıkmış bir adamı kurtarmaya çalışan insanlar...
Ölmek üzere olan bir kadın kızının ilk dansını 'Skype' üzerinden izliyor...
Kimsenin kendisine dokunmasına ya da sarılmasına izin vermeyen otizmli bir çocuk, hayatında ilk kez birisiyle fiziksel bir bağ kurdu. Yeni yardım köpeğiyle…
Havai fişek seslerinden şoka giren bir asker...
Hayatını kaybeden bir askerin köpekleri onun geri dönmesini bekliyor.
Hollanda’da ölmek üzere olan kanser hastası bir kadının son isteği müzeye gitmek oldu. Kadın sedyeyle Rijksmuseum'u gezdi
Justin Trudeau’nun 2015’te Kanada’nın yeni başbakanı seçilmesi ardından dolaşıma giren Fidel Castro ile bebek Justin Trudeau’nun bir arada olduğu iddia edildi.
Fotoğraf, iddianın aksine Castro’nun bebek Trudeau’yu kucakladığını göstermiyor.
Teyit'in haberine göre fotoğraftaki bebek başbakan Justin Trudeau’nun küçük kardeşi Michel Trudeau.
Justin Trudeau’nun babası Pierre Trudeau, 1968-1984 yılları arasında Kanada’nın başbakanlığını yapmış, 1976 yılında ise Küba’ya diplomatik bir ziyaret gerçekleştirmişti.
Bu ziyaret sırasında Kanada Başbakanı Justin Trudeau 4 yaşındaydı. Castro’nun kucağına aldığı küçük kardeş Michel ise henüz 1 yaşındaydı.
Kars'taki Selim Tren İstasyonu'nu havadan gösteren bir kare sosyal medyada büyük ilgi çekti.
İşte "İstasyonun amiri, ağaç sevgisi olan biri ve istasyonun yasal alanını kendi imkanları ile ağaçlandırmış. Sonuç olarak da bu çorak coğrafyada yemyeşil bir tren istasyonu ortaya çıkmış" notuyla paylaşılan ve büyük ilgi çeken kare şöyle:
Hollanda'lı iki mühendisin son fotoğrafı.. Tamir ettikleri yel değirmeni onlar üzerindeyken yanmaya başlar ve mühendisler kurtarılamaz. 29 Ekim 2013
2005 yılında Spirit tarafından çekilen Mars'da gün batımı
Yaptığı ameliyat, birinin kendi kendini -profesyonel ya da dışarıdan herhangi birinin yardımı olmadan, hastane dışında- başarıyla ameliyat ettiği ilk vaka olarak görülüyor.
İkinci Dünya Savaşı gazisi Belarus'lu Konstantin Pronin, kurtuluş günü etkinliği için "yaşayan son gazi" olarak tören alanında beklerken. 9 Mayıs 2011, Moskova, Rusya
Bomba yüklü bir araçtaki bombayı etkisiz hale getirmek için araca doğru yürüyen askerin yalnızlığı, İrlanda
Neil Amstrong'un ay yürüşü sonrasındaki ilk fotoğrafı
Bir Nazi mitingi, Nuremberg, 1937
Kaza sonucu 8 yaşındaki bir çocuğun ölümüne yol açan adamın üzüntüsü
Burnuna taktığı halkalar ile de görüntüsü ilgi çeken ve “dünyanın en ince belli kadını” olarak Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran Granger’in hikayesi şaşırtıyor.
1905-1982 yılları arasında yaşayan Granger, kocasının ince bel takıntısı nedeniyle, geceleri dahi korseyle uyuduktan sonra 61 santimetre olan belini, 33 santimetreye düşürmeyi başardı.
Ethel Granger, 12 Aralık 1905'de Chesterton’da sıradan bir kız olarak doğdu. Daha sonra ismi tarihe dünyanın en ince beline sahip olanş olan bir kadın olarak geçecekti: 13 inch yani yaklaşık 33 cm.lik bir bel…
Ethel ile tanıştığında o da 20lerin modasına uygun bol elbiseler giyen, kısa saçları olan, küçük küpeler takan naif bir kadın. Birbirlerine aşık olup evlendiklerinde William karısına korseleri ne kadar sevdiğini, ona bir korse takmışken sarılmayı ne çok istediğini söylüyor.
Kadınların eskiden daracık korseler ve iri mücevherlerle ne kadar da hoş olduğundan dem vuruyor, ve işte o an Ethel’in “dünyanın en ince bel”ine giden yolculuğu başlıyor…
Tanıştıkları zaman 61 cm olan beliyle Ethel, son olarak beli 19 inch yani 48 cm olduğunda Will’e 'hala yetmedi mi ikiye bölüneceğimden korkuyorum' dese de yetmiyor. Ethel Granger hayatını 33 cm'lik beli fotoğraflar vererek, gazetelere çıkarak, dergilere konuk olarak tamamlıyor.
Tsunami sonucu evini kaybeden kadın, Japonya, 2011
Tren beklerken aniden ölen adam için dua okuyan rahip, Shanxi Taiyuan Tren İstasyonu, Çin
Leonid Rogozov, Antartika'da kutup üssü inşaatında görevli bir ekibin üyesiydi. Apandisitiyle ilgili bir problem yaşadı ancak hastaneye gitmesi imkansızdı. Çok az anestezi ile kendi apandisit ameliyatını yapmak zorunda kaldı.
Rogozov'un oğlu Vladislav tarafından kaleme alınan bu inanılmaz hikayenin detayları, British Medical Journal'da yayınlandı. Rogozov ve 11 arkadaşı, Schirmacher Oasis 'ta kutup üssü inşaatını tamamladıktan sonra eve dönebilmek için kışın geçmesini bekliyorlardı.
Ancak Rogozov 29 Nisan 1961'de günlüğüne şöyle yazdı: "Sanırım apandisit iltihabım var. Ama bu konuda sessizliğimi sürdürüyor hatta gülümsüyorum, neden arkadaşlarımı korkutayım ki? Kimin yardımı olabilir?" Ancak kısa süre sonra güçsüzleşti ve durumu ciddileşmeye başladı. Karnının üst kısmında keskin ağrı hissediyordu.
Rogozov hayatta kalmak için ameliyat olması gerektiğini biliyordu. Ya da apandisiti patlayacaktı, ki bu durum ölümüne neden olurdu. Kar fırtınası nedeniyle Rusya'ya uçmak söz konusu bile değildi, tekne yolculuğundan da kurtulamazdı. Yeni inşa edilen istasyondaki tek doktor kendisiydi. 1 gün sonra yani 30 Nisan'da, belirtiler dayanılmaz bir hal aldığında harekete geçmesi gerektiğini anladı. Ateşi yükseliyordu, sık sık kusuyordu ve her zamanki gibi ağrısı vardı.
Leonid Rogozov, günlüğüne şöyle yazdı: "Mümkün olan tek çare üzerinde düşünmeliyim: Kendimi ameliyat etmeyi..."Ekip üyelerine bu doğaçlama olayda ne yapılacağını anlattıktan sonra odasında sadece yatak, iki masa ve lamba dışındaki her şeyi dışarı çıkardı. Aralarından birkaçını araç gereçlerini kendisine uzatmaları, lambayı konumlandırmaları ve ne yaptığını görebilmesi için aynayı tutmaları için asistan olarak görevlendirdi. Ekibine kendi hazırladığı ilacı nasıl enjekte edilmesi gerektiğini ve bilincini kaybettiğinde nasıl suni solunum yapılacağını anlattı. Sonra ellerini cerrahi yıkamayla dezenfekte etmelerini sağladı ve onlara lastik eldivenler verdi.
O gece saat 02.00'de, karın duvarına ağrı kesici enjekte etti. 15 dakika sonra 10-12 cm boyutunda bir kesi yaptı ve başladı. Ekibin de yardımıyla operasyon tamamlandıktan sonra sadece uyku hapları aldı. 4 gün antibiyotik aldıktan sonra iyileşmeye başladı ve 5. günde ateşi normale döndü. 1 hafta sonra dikişlerini aldı.
1 yıldan daha fazla süre sonra Antartika'yı terkeden ekip, 29 Mayıs 1962'de Leningrad limanına ulaştı.Rogozov, ertesi gün kliniğindeki işine geri döndü ve hayatının geri kalanında Leningard Tıp Enstitüsü Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda ders vermeye devam etti.
Rogozov, yaşadıklarını "İğneyi elime alıp vücuduma enjekte ettikten sonra, otomatik olarak ameliyat moduna geçtim. O andan sonra hiçbir şey farketmedim." şeklinde anlatırken bu inanılmaz olay her sorulduğunda aynı cevabı verdi: "Herhangi bir işti, herhangi bir hayattı."
Berlin Duvarı'nın diğer tarafında kalan akrabalarına göstermek için bebeklerini yukarıya kaldıran çift, 1961.
Alkolik babasını yerden kaldırmaya çalışan küçük çocuk
Ay yörüngesinden dünyaya bakış, 1969
Hubble teleskopu ile görüntülenen galaksiler
Büyük Buhran sonrasında birçok insana yaşam alanı olan Hooverville, Central Park, New York.
Nükleer silah denemesini ön sıralardan takip eden Las Vegaslı bir grup turist, 1953.
1930'larda kısmen tamamlanmış Rushmore Dağı Anıtı, ABD.
Eyfel Kulesi'nin çelik kirişleri zirveye doğru uzanırken, 1888.
Nazilerin Yahudileri öldürdüğü anlar...
Nazi ölüm timi, Vinnitsa, Ukrayna'daki yahudileri tek tek öldürürken (Toplam 28.000 kişi katledilmiştir), 1941
İkinci Dünya Savaşı sırasında trenden inen Yahudi'ler ilk kez ölüm kampına gitmek yerine, kurtarıldıklarını anladıkları andaki mutlulukları
ABD'nin Georgia eyaletinde Orman Müzesi'nde sergilenen bu tomruk görenleri hayrete düşürüyor.
Görevliler 1980'li yıllarda kesilen bir ağacın içindeki mumyalaşmış köpek cesedi buldu.
Öldükten sonra doğal yollardan mumyalaşan köpeğin en az 20 yıldır ağacın içinde kaldığı belirtiliyor.
Yaklaşık 4 yaşlarında olan köpeğin ağacın oyuğuna girdiği ve burada sıkışarak öldüğü tahmin ediliyor.