Tıp tarihinin bilinmeyen korkunç tarihi
Modern zamanlar öncesindeki tedavi yöntemleri çoğunlukla can acıtıyordu. Hastalıklar oldukça korkunçtu ama tedavi yöntemleri daha da kötüydü. Bu korkunç yöntemler Londra’daki Bilim Müzesi’nde sergileniyor. Yaklaşık 2500 parçadan oluşan sergi tıp tarihinin karanlık günlerinin bir kanıtı niteliğinde. İşte o dönemin alet ve yöntemlerinden bazıları...
Eter ile Yapılan Cerrahi Operasyonları, 1855
1937 tarihli bu fotoğraf aslında büyük bir trajediyi göstermekte… Poliomyelit, (çocuk felci) o yıllara kadar bir çok çocuğun ölmesine, kurtulabilenlerin ise ciddi düzeylerde sakatlıklara mahkum olmasına sebebiyet veren bir hastalıktı . Hastalıktan en fazla etkilenen ülkelerden biri de Amerika Birleşik Devletleridir. 1955 de Dr.Salk aşıyı bulana kadar ise fotograftaki tedavi yöntemi uygulanmaktaydı. Çocuk felcine neden olan virüs bazı şansız hastalarda beyin sapına yerleşerek buradaki solunum merkezini felç ediyor ve hastayı nefes alamaz hale getiriyordu. Buna engel olmak için yapılan bu ekmek fırını benzeri alet mekanik bir akciğer olup, çocukların nefes alıp vermesine yardımcı olmaya çalışsa da bu makinede aylarca yaşayan çocukların hemen hepsi hayatını kaybetmiştir.
Eğer modern dişçiliğin çok rahatsız edici olduğunu düşünüyorsanız, bir de nereden buralara geldiğimize bakın. Ortada gözüken vida dişe geçirilip, diş çekme olayının daha kolay olması sağlanıyordu. Tabi ki bunlar anestezinin icadından önce olduğunu unutmayın.
Leonid Rogozov, kendi apandisit ameliyatını 30 nisan 1961 kendi yapan bir Sovyet doktor. Bir insanın başına gelebilecek en büyük ağrılardan biri olan apandisit ağrısını kendisini ameliyat ederek çözmüş ve tarihe geçmiştir. Leonid Rogozov, o zamanlar 27 yaşında genç bir Rus doktor.
Raşitizm genellikle D vitamini eksikliğine bağlı olan kemiklerde zayıflığa ve şekil bozukluklarına sebep olan bir hastalıktır. Günümüzde D vitamini takviyesiyle tedavisi yapılmaktadır. Fakat geçmiş zamanda, tedavi sadece bir solaryum aletiyle yapılmaktaydı. Bu deney için iltica edenlerin çocuklarını veya yetim kalan çocuklar bu deneylerde kullanılıyordu.
1890-1900 yılları arası çekildiği sanılan bu fotoğrafta bacağını kaybeden bir kadına takılan tahta protezi görüyoruz.
Tekerlekli Sandalye: 1878'de, Dr Clark'ın belkemiği makinası belinde rahatsızlığı olan hastaların birkaç saniye, birkaç saat yada birkaç gün yürüyebilmesine yardımcı olabilmesi için piyasaya sürüldü. Aslında bu ürkütücü aletin etrafındaki çerçeve çok ağırdı ve hasta olan insanı boş verin, sağlam bir insan bile güçlükle santimetreleri gidebiliyordu.
“Walter Reed fizyoterapi deposu” Fizyoterapi Cihazı, 1920'ler...
Cerrah Testeresi: Baş ağrısına çare bulmak isteyen doktorlar cerrah testeresi denilen aletle hastanın kafa tasına delik açma yöntemini kullanıyorlardı.
Plastik Cerrahi: Belki inanması zor olabilir ama basit plastik cerrahi çok eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Bu yüzden günümüze kadar son derece basitti. Bu ürpertici maskeler yüzdeki yaralanmaları gizlemesi için kullanılıyordu.
Kan transfüzyonu şişesi, İngiltere 1978
Elektrikli cihaz ile Nörolojik muayene, 1884.
Protezlerin kullanımı Antik Mısır'a kadar gitmektedir. Modern zamanlara kadar bu Steampunk dünyadan çıkmış gibi gözüken rahatsız edici, pratik olmayan ve sahiplerini utandıran protezler kullanılmıştır.
Amerikan İç Savaşında Kullanılan İlk Yardım Çantası, 1860.
Eroin ve Kokain Öksürük Şurubu: Bağımlılık yapıcı özelliği keşfedilmeden önce, eroin ve kokain ağrı kesici olarak kullanılıyordu. Üretici olan Bayer bu maddelerin bağımlılık yapıcı özelliğini bulmadan önce bir kaç yıl boyunca bu 2 madde öksürük şurubu olarak kullanıldı.
Doğumda kullanılan sandalye. 1800'lü yıllara kadar...
Korsenin Zararı: Bayanların daha ince bir vücuda sahip olmak için kullandıkları korseler kaburgaları sıkıştırarak ölümlere yol açıyordu.
18.yüzyıl 18.yy icadı olan bu bıçak, özellikle cerrahlar tarafından bacağı dizin altından kesmek için kullanılıyordu. Anestezi olmadan uygulanan yöntem hasta için çok uzun sürse de gerçekleştiriliyordu.
Ampütasyon Testeresi: 17.yüzyıl Cerrahlar zengin olduktan sonra özellikle bu tarz tıp ekipmanlarına para harcamaktan oldukça hoşlanıyorlardı. Özellikle altın kaplamalı aletler çok gözdeydi. Ne yazık ki bu ekipmanlarda bakteri üremesi çok yaygındı ve çoğu cerrah, operasyonlar arasında testereyi yıkamıyordu.
16.yüzyıl 16.yüzyıl başlarında ateşli silahların yaygınlaşmasıyla kullanıma giren bu alet, kurşunu çıkarmak için kullanılan vidaya sabitlenmiş uzayıp kısalabilen uzun bir çubuktan oluşuyordu.
Yara Açıcı: Pis kanı akıtmak için kullanılıyordu.
Kafatası Testeresi: Zincirli bir düzeneğe sahip bu testere beyin ameliyatlarında kullanılıyordu.
Yapay Göz: Bu gözler, hastanın doğal gözüne en uygun gözü bulmak için gözle ilgilenen doktorlar tarafından kullanılıyordu.
Ameliyat Bıçakları: 19- yüzyılda Çinliler tarafından kullanılmaktaydı.
Radyoloji teknisyeni hemşire, Fransa Birinci Dünya Savaşı 1918.
Veba Doktorları: 1800'ler de bu korkunç görünüme sahip veba doktorları sadece Hıyarcıklı Veba salgınını tedavi etmesi için çağrılırdı. O zamanlarda hastalığın koklama yolu ile yayıldığını düşünen bu doktorlar kendilerini korumak için içi çiçeklerle dolu bir gagaya sahip tüyler ürpertici maskeler giyerlerdi. Bu doktorlar tedavi olarak hastayı kırbaçlama(ya da azarlama) yöntemini kullanıyorlardı çünkü veba "Tanrı'nın cezalandırması" olarak görülüyordu. Ayrıca tedavi süresince kanı temizlemesi için sülük kullanılıyordu.