Bilim insanları çok endişeli Kuzey Kutbu hızla Rusya´ya ilerliyor
Manyetik Kuzey Kutbu her yıl Kanada'dan Sibirya'ya doğru yön değiştiriyor. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar beklenmedik gelişmelerin yaşandığını gözler önüne serdi.
Dünyanın manyetik kutbu yer değiştiriyor. Bilim dünyası bunu bekliyordu ancak bu kadar hızlı olmasını beklemiyorlardı. Dünya Manyetik Modeli'nin 2020 yılında güncellenmesini planlayan bilim insanları, çalışmaları neticesinde taşınma sürecinin tahmin edilenden çok daha hızlı yaşandığını gözler önüne serdi. Yer değiştiren Manyetik Kuzey Kutbu ise toplu canlı ölümlerinden elektronik aletlere kadar bir çok alanda kaos getirecek.
Önce sizlere dünyanın manyetik kutbu hakkında bilgi verelim. Dünya'nın kabuğunun merkezinde çekirdek yer alıyor. Çekirdek ise içi sıvı demirle dolu bir katman olarak biliniyor. Çekirdek içerisindeki sıvı demir sürekli olarak hareket halinde bulunuyor. Bu hareket Dünya'nın manyetik kutuplarının sürekli olarak yer değiştirmesine sebep oluyor.
Manyetik Kuzey Kutbu her yıl Kanada'dan Sibirya'ya doğru yön değiştiriyor. Fakat yapılan yeni araştırmalar taşınma sürecinin tahmin edilenden çok daha hızlı yaşandığını gösteriyor. Bir sonraki Dünya Manyetik Modeli'nin 2020 yılında güncellenmesi planlanıyordu. Ancak güncelleme beklenenden önce oldu.
GÜNCELLEME YAYINLANDI: Tehlikeyi öngören bilim insanları Dünya Manyetik Modeli için mesaj yayınladı. Mesajda Dünya Manyetik Modeli'nin güncellendiği belirtildi. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi, Arktik bölgesinde yaşanan açıklanamayan değişimler sebebiyle modelin güncellendiğini doğruladı. Plansız güncellemenin askeri, ticari, arama ve kurtarma alanlarındaki uygulamalarda kullanılan navigasyonda olası soruları ortadan kaldıracağı belirtildi.
NİYE BU KADAR HIZLI DEĞİŞTİ? : Manyetik Kuzey Kutbu'nun tam olarak neden bu denli hızla yer değiştirdiği açıklanamasa da bazı uzmanlar gezegenimizin çekirdeğinde yer alan sıvı demirin büyük kısmının normalden daha farklı hareket ettiği ihtimali üzerinde duruyor. Leeds Üniversitesi'nde görev yapan Phil Livermore, Manyetik Kuzey Kutbu'nun Kanada ve Sibirya altında yer alan iki farklı manyetik alan tarafından belirlendiğini ve şu durumda Sibirya'daki alanın maçı kazandığını söylüyor.
DÜNYADA KAOS OLACAK : Yer değiştiren Manyetik Kuzey Kutbu, navigasyon sistemlerini etkileyecek ve dünya genelinde teknoloji kaosuna sebep olacak. Birçok teknoloji konum kullanırken Dünya Manyetik Modeli'ni baz aldığı için telefonlardan uçaklara kadar her türlü araç bu değişimden etkilenecek.
Manyetik kutup merkezinin kayması, özellikle 55. paralelin üzerindeki alanlar için büyük önem taşıyor. İskandinavya, Kanada ve Rusya'nın büyük bölümü bu bölgede bulunuyor. National Geographic'e konuşan İngiltere Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden Ciaran Beggan'ın açıklamasına göre, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'daki sivil amaçlar açısından bu değişikliğin etkisi az olacak. Ancak ordu, ticari hava yolları, arama ve kurtara gemileri ve uçakları, NASA ve diğer kuruluşlar, faaliyetlerini düzgün sürdürebilmek için yerkürenin kuzeyinde de navigasyonu tam olarak tespit etmek zorundalar. Dolayısıyla onlar için bu güncelleme önem taşıyor.
BÜYÜK KUŞ ÖLÜMLERİ OLABİLİR : Zaman geçtikçe, özellikle de yerkürenin manyetik niteliğini korumaktayken manyetik kutupların yer değiştirmesi durumunda, kutupların manyetik alanlarını yön tayini için kullanan hayvan, kuş ve deniz hayatı etkilenecek. Bu kayma, kuşların gökyüzünden kitlesel olarak düşmelerine ve balıkların da büyük sürüler halinde ölümüne yol açabilir.
2011 YILINDA TOPLU ÖLÜMLER OLDU : Her ne kadar bilim insanlarının büyük bölümü, bu kaymanın kitlesel yok oluşlar şeklinde felaketlerle sonuçlanmayacağını düşünüyorsa da, söz konusu sahneler korkutucu olabilir. Bu sahneler, 2011'de Arkansas'ta binlerce ölmüş balık ve kuş resimlerini hatırlatabilir.
TOPLU BALIK ÖLÜMLERİ OLMUŞTU : 2011 yılındaki manyetik kaymada sahillere ölmüş balık sürüleri vurmuştu. Bilim insanları, ölümlerin, dünyanın manyetik alanındaki değişikliklere karşı hayvanların hassasiyetiyle ilgili olduğunu açıklamışlardı.
ÖLÜMCÜL SONUCU : Kuzey Kanada ile Sibirya arasındaki bu manyetik alan savaşının daha ciddi olası bir sonucu ise, dünyanı ölümcül solar ve kozmik radyasyondan koruryan manyetik zırhı zayıflatma potansiyeli. Bazı bilim insanları, iki merkez arasındaki bu hızlı yer değiştirmelerin, böyle bir sonuca yol açabileceğini düşünüyorlar. Bu durum, kanser oranlarının artmasına yol açabilir veya bir takım altyapı projelerine zarar verebilir.
DÜNYANIN KUTUPLARI : Dünya’nın üzerinde yaşamamızı sağlayan şey, onun sahip olduğu eşsiz manyetik alandır. Bu manyetik alan zararlı güneş ışınlarının bize ulaşmasını engelleyen koruyucu bir kalkan görevi görüyor. Ancak okulda öğrendikten sonra sıklıkla unutulan bir bilgi var: Dünya’nın iki Kuzey, iki de Güney Kutbu vardır!
Bu iki kutuptan birisi, genel tabiriyle bildiğimiz Kuzey Kutbu’dur, ikinci Kuzey Kutbu ise manyetik alan eksenimizin sahip olduğu kutbumuzdur ve tam tersi şeklinde bir eşi de güneyde bulunur. Manyetik kutuplarımızın diğer kutuplarımızdan farkı ise hareket ediyor olmaları.
Karmaşık geldiyse yukardaki bu resim size yardımcı olacaktır: Yeşil eksen coğrafik kutuplarımızı, kırmızı eksen ise hareket halinde olup yarım tur atarak yer değişecek olan manyetik kutuplarımızı ifade ediyor. Gri ve eğri çizgiler ise manyetik alanımız.
Pusulaya baktığınızda kuzey olarak gördüğünüz doğrultu, Kuzey Kutbu’nun manyetik kesişme notasına aittir. Dediğimiz gibi bu nokta değişiyor ve sürekli hareket halinde olacak. Belki bir insan ömrü bu değişimi hissetmek için kısa bir süre, ancak manyetik Kuzey Kutbumuz, gün geldiğinde güney tarafıyla yer değiştirmiş olacak. Bunun sonuçları ise son derece hayati önem taşıyor. Coğrafi Kuzey Kutbu ise elbette sabit kalıyor. Çünkü bahsettiğimiz değişim, insan gözüyle görülemeyen, pusula gibi fiziksel nesnelerle gözlemlediğimiz manyetik alan kaymasından yaşanıyor.
DAHA HIZLANDI : Geçtiğimiz 150 yıl içinde manyetik Kuzey Kutbu, 1102 kilometrelik bir kayma yaşadı. Şu anda yılda 45 kilometrelik bir hızla kendisinin kuzey batısına kayıyor. Elbette aynı hareket, Dünya mıknatısının diğer yakasında Güney Yarım Küre’de de devam ediyor ve oradaki kayma, manyetik Güney Kutbu’nun kendi güneydoğusuna doğru hareket etmesine neden oluyor. Son yıllarda ise kutup kayması olarak adlandırılan bu olay, normalden daha hızlı gerçekleşiyor.
FELAKET SENARYOLARI : Manyetik alan zarar görürse, ondan faydalanarak yaşamlarını sürdüren binlerce hayvan türünün de yok olacağını söylemek mümkün. Uzaydaki haberleşme sistemlerimiz, manyetik çeperin yokluğunda gelen sıcak ve yoğun güneş ışığına maruz kalarak muhtemelen kızaracaklardır. İçinde görev yapan astronotlar, çok büyük ihtimalle ölümcül bir kansere yakalanarak, şanslı olmaları halinde yeryüzüne dönüş yapabilirler. Modern yaşam tarzımız bir süre daha zorluklarla devam edebilir, yeryüzündeki hayatımızı belirli sınırlamalar ve önlemler altında sürdürebiliriz.
Kutup kaymasının en büyük kanıtı : Güney Atlantik Anomalisi olarak adlandırılan bir bölge var. Görünüşe göre bu alan içindeki manyetik alan zaten tersine dönmüş durumda ve 1840’lı yıllardan bu yana dikkatimizi çekiyor. İnsanoğlu olarak söz konusu 'tersine manyetik alan bölgesi'nin sürekli büyüdüğünü gözlemliyoruz. Hubble Uzay Teleskobu dahil pek çok uzay aracımız, yörüngesel hareketlerini sürdürürlerken bu bölge üzerinden geçiş yaparken hassas elektronik sistemlerini kapatıyorlar. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görevli astronotlar, bu bölge üzerindeyken yüksek enerjili kozmik ışınlar tespit ediyorlar. Kötü haber: Güney Atlantik Anomalisi’nin alanı gittikçe büyüyor ve artık Dünya’nın %20.3’lük bir bölümünü kaplıyor. Yakında her hangi bir küçülme belirtisi de görülmüyor.
Yani bir kutup kayması sürecine başladık ya da bu sürecin çoktan ortasındayız. Bilinen en son kutup kayması yaklaşık 780.000 yıl önce geçekleşti. Ondan önce gerçekleşen kaymaların arasında ise ortalama 300.000 yıllık zaman dilimleri vardı. Yani yeni bir kutup kayması için geçmesi gereken süre ikiye katlanmış ve üzerine on binlerce yıl geçmiş durumda. Bilim dünyası böyle bir durumda henüz ne ile karşılaşacağımız konusunda net şeyler söyleyemiyor. Bugün bizi koruyan manyetik alanın %90’ı kadarını yok edebilecek bir değişimin ardından, en ufak bir Güneş fırtınasının sonuçlarını hayal etmek korkutucu.