ROMA CENTURIO'SU
Profesyonel askerin ilk örneği olan Centurio'lar, hayatlarını savaş sanatına adıyor;
Centurio'lar başarılarını ise yeni rütbelerle ödüllendiriliyordu.
Roma İmparatorluğunun üç kıtaya yayılmasında çok önemli rol oynayan Centurio'lar, centuria denilen ve 80 askerden oluşan özel birlikleri komuta ediyor ve en zorlu görevlere gönderiliyordu.
VİKİNG SAVAŞÇILARI
Tüm Avrupa'ya korku salmış olan bu acımasız savaşçılar benzersiz savaş teknikleri ve kullandıkları balta gibi alışılmışın dışında silahlarla her çatışmaya 2-0 önde başlıyordu.
Fiziksel üstünlüklerine korkusuzlukları da eklenince Viking savaşçıları tüm kıtada efsaneleşmişti.
SAMURAYLAR
Hayatlarını 'Bushido', yani "savaşçının yolu" geleneğine göre yaşayan bu kılıç ustası savaşçılar, mesleklerine onurla bağlı olmalarıyla tanınır.
Samuraylar başarısız olduklarında onurlarını kurtarmak için seppuku yaparak intihar ediyorlardı. Kılıçlarını kutsal sayan bu savaşçılar, hâlâ saygıyla anılan bir şöhrete sahip.
MAORI SAVAŞÇILARI
Yeni Zelanda'ya 13. yüzyılda göç ettikleri sanılan Maoriler, düşmanlarının kalbine korku salan savaşçılardı.
Savaş danslarıyla rakiplerine neler yapabileceklerini anlatan Maoriler, kültürlerini hâlâ yaşatıyorlar.
PERS ÖLÜMSÜZLERİ
Pers ordusunun ağır piyadesine verilen 'ölümsüzler' lakabının sebebi, 10.000 kişiden oluşan taburların hiçbir zaman eksilmemesiydi.
Bir savaşçı öldüğünde yerine hemen bir yenisi ekleniyordu. Ölümsüzler bu özellikleriyle antik Akdeniz uygarlığının en korkulan savaşçılarıydı.
SPARTA SAVAŞÇILARI
7 yaşında askeri eğitime başlayan bu savaşçı topluluk antik dünyanın en korkulan savaşçılarını yetiştiriyordu.
Eğitimleri boyunca türlü zorluklarla karşılaşan Sparta savaşçıları sonunda kusursuz birer ölüm makinesine dönüşüyordu.
RAJPUT SAVAŞÇILARI
"Kralın Oğlu" anlamına gelen Rajput savaşçıları bugün hâlâ Hint ordusunda görev alan bir birlik
Bir zamanlar Hindistan'ın batı sınırında yer alan Rajasthan'dan gelen bu savaşçılar, Hindistan'ı gelecek bir dış tehdit karşısında ilk savunacak olan topluluktu ve bu nedenle sürekli savaş eğitimi alıyorlardı.
MOĞOL SÜVARİLERİ
Kısa bacaklı, çevik ve dayanıklı Orta Asya atlarının üzerinde doğan bu acımasız savaşçılar, özellikle toplu haldeyken önüne geçilemez bir güce dönüşüyordu.
At üzerinde ok kullanabilen bu savaşçıların adı yıkım ve ölümle anılıyordu ve 2 yüzyıl boyunca bilinen dünyanın tamamına korku salmışlardı.
NİNJALAR
Japonya'da 6. ve 7. yüzyılda varolan çok özel eğitimli savaşçılara verilen isimdir. Özel olarak uzun süreler boyunca eğitim alırlar.
Özellikle casusluk, keşif yapma ve gizlilik ilkesi ile çalışırlar. Çok hızlı, akıllı ve cesur korkulan savaşçılar olarak bilinirler. Hayatları boyunca gizli hayatlar yaşarlar.
APAÇİLER
Kızılderililer arasında bir kavim olan apaçiler, savaşçı olmaları ile çok ünlüdür. Apaçiler, güçlü, çevik ve kuvvetli askerlerdir.
Avrupalı'lara karşı en büyük direnişi de onlar göstermişlerdir. Şu an az sayıda da olsa Amerika ve Meksika'da yaşamaktadırlar.
AZTEK SAVAŞÇILARI
Bugünkü orta Meksika bölgesinde 14. ve 16. yüzyılda yaşamış olan bir ırktır.
Savaştaki acımasız ve korkusuz savaşçıları ile dünyanın en güçlü savaşçıları arasına girmektedirler.
TAPINAK ŞOVALYELERİ
Haçlı seferleri sırasinda kurulmuş olan bir şövalye-rahip tarikatıdır.
Haçlı seferleri sırasinda Araplar'a karşı son decere acımasız tavırları ve Kudüs'ü yağmalayarak sağladıkları hazinelerden ötürü zenginlikleri ile tanınırlar.
MEMLÜK SAVAŞÇILARI
İslam dünyasında hakanlara ve hükümdara bağlı profesyonel askerlerdir. Memlükler köle olarak satın alınır ve askeri olarak eğitilirlerdi fakat köle olarak kalırlardı.
Diğer kölelerden bir sınıf yukarıda görülürler ve efendileri için savaşlara katılırlardı. Bir döneme korku salmış çok güçlü askerler olarak kabul edililerdi.
YENİÇERİ ASKERLERİ
Osmanlı Devletinde, Hıristiyan çocuklarından devşirme yöntemi ile yetiştirilen askerdir. Batı'nın en çok korktuğu bu askeri birlik, Osmanlı Devleti'nin büyümesinde büyük rol oynamıştır.
Eğitimsiz ve başıboş kimselerin ocağa girmeleriyle bu askerî teşkilat, doğrudan siyasete katılan, devlet adamlarını tayin veya azlettiren, padişahları tahttan indiren veya tahta çıkaran bir kuvvet halini almıştı. Bu yüzden Yeniçeri Ocağı II. Mahmud tarafından 1826'da kaldırıldı.