‘Dikey tarım'la % 99 su verimliliği mümkün

Gelecek Tasarımcısı ve Tarım Odaklı Yatırımcı Stuart Oda, daha sürdürülebilir olan iç mekan tarımında yüzde 99 daha az su, yüzde 90-99 arasında daha az toprak kullanıldığını, yüksek verimli üretim yapıldığını söyledi.

‘Dikey tarım'la % 99 su verimliliği mümkün

Tarımda verimliliğin ve sürdürülebilirliğin artırılmasına yönelik en önemli çözümlerden biri de dikey tarım. '2023'e Doğru, 2050 Ufku' ana temasıyla düzenlenen Forum İstanbul'da konuşan Gelecek Tasarımcısı ve Tarım Odaklı Yatırımcı Stuart Oda dünya çapında her yıl 1.2 trilyon dolarlık gıdanın israf olduğunu, bir gıda 3 bin kilometreden fazla yol kat ettiğini belirtti. Oda, "Dünya çapında 600 milyondan fazla insan gıda güvenliği nedeniyle hasta oluyor. 50'den fazla ülke ise gıda güvensizliği konularında ciddi sıkıntılar içerisinde. Bu rakamlardan trendlere geçtiğimiz şehirleşmenin ilk sırada olduğunu görüyoruz. Büyük kentlerde çok fazla birey yaşıyor. Şehirde yaşamayı tercih eden eğitimli bireyler, organik ve daha kaliteli gıda ürünlerini talep ediyorlar" sözleriyle gıdaya olan talebin çeşitliliğini, diğer yandan da erişime yaşanan sıkıntıları örneklendirdi.

KENT TARLALARI ÖNERDİ

Burada bir denge kurabilmek, ihtiyacı doğru karşılayabilmek adına kent tarlaları dediğimiz iç mekanda gıda tarlasının önemli bir çözüm olabileceğini belirten Oda, "Kullanılmayan konteynerler ve kullanılmayan her türlü ticari binanın iç mekanları tarlalara dönüştürülerek talep karşılanabilir" dedi. Oda; daha sürdürülebilir olan iç mekan tarımında yüzde 99 daha az su, yüzde 90-99 arasında daha az toprak kullanıldığına, 365 gün boyunca gıda üretimi yapılabildiğine, GDO ya da pestisit kullanılmadan, öngörülebilir yani verimliliği yüksek üretim yapılabildiğinin altını çizdi. Firmaları Alesca Life gelişirken dikey tarlaların organik olarak büyüme yapısını incelediğini; yazılım, otomatizasyon ve nesnelerin interneti(IOT) ile birlikte tarlaların verimliliğini artırmaya çalıştıklarını belirten Oda, "Tarımsal tedarik zinciri oldukça komplike bir yapı. Üretim, tüketimin çok uzağında gerçekleşiyor. Üreticilerin her türlü girdi, ekipman gibi unsurları ciddi anlamda farklılaşıyor" sözleriyle tarımsal üretimin zorluğuna dikkat çekti.

DAMLA SULAMAYA GEÇİLMELİ

Ülkemizde su kullanımı dağılımında tarımın yüzde 73 ile başı çektiğini hatırlatan WWF Türkiye YKB Nafiz Karadere, "Toplam su tüketimimiz 44 milyar m3. Sulama alanları için 32 milyar m3 su kullanılıyor. Damla sulama ile su tasarrufu ortalama yüzde 50 olarak ele alırsak tamamen bu sisteme geçilmesi, yıllık su tüketiminde 16 milyar m3'lük,yani Türkiye'nin 3 yıllık toplam su tüketiminde tasarruf edilmesi anlamına gelecek" dedi.

TEKNOLOJİ KULLANIMI ARTACAK

Nesnelerin interneti ile elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve yapay zekanın da kullanımı ile tarımda yapılabilecekler tespit edilmesi oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, "Tam otomasyon sağlayabilmemiz için IoT hayatımıza tam anlamıyla girmeli. 2021 sonu itibarıyla 2,2 milyar IoT cihazı vardı. 2030 itibarıyla bunun iki ila 2,5 katı bir IoT cihazı olacağı öngörülüyor. Tarımda 2021 sonu itibarıyla IoT cihaz sayısı 45 milyon civarında. 2030'da bunun 11 kat artarak, 500 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Aslında bu iki şey gösteriyor; tarımın hala istediği kadar teknolojiyi kullanmadığı, ama çok ciddi fırsatların olduğunu ve bunun hızlı artışa gideceğini. Teknoloji-tarım iş birliği kapsamında önümüzdeki dönemde yoğun gündemler bekliyor" sözleri ile güçlü altyapı ve teknolojinin yoğun kullanımının tarıma faydalarına vurgu yaptı.

Tüm Ekonomi haberleri için tıklayın