Biz de bu yazıda İstanbul'a yakın mesafedeki en güzel sahil beldelerinden İğneada'yı tanıtarak nefeslenmek isteyenlere cennet gibi bir seçenek sunmak istiyoruz. Kırklareli'nin Demirköy İlçesi'ne bağlı İğneada'ya İstanbul'dan yaklaşık iki buçuk saatte ulaşmak mümkün. İğneada'ya doğru yol alırken şehrin gürültüsünden kısa süre içinde uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Demirköy'e yaklaşırken muhteşem ormanların içine giriyor artık ve aracınızın camını açıp güzel orman havasını daha şimdiden içinize çekmeye başlıyorsunuz. Daha gidip otelinize yerleşmeden enerjiniz yükselmiş oluyor bile.
22 KİLOMETRELİK SAHİL
Yaz aylarında denize girmek ve güneşlenmek için 22 kilometrelik harika bir sahile sahip olan İğneada'da isterseniz uygun fiyatlı küçük otellerde ya da pansiyonlarda geceleyebilir ya da kamp yapabilirsiniz. Doğa tutkunları özellikle bahar aylarını da kamp yapmak için tercih edebilir. İğneada, muhteşem sahilinin yanında Türkiye'nin en büyük longoz ormanlarına sahip olmasıyla tabiat bakımından da büyüleyici bir yer. Belde, yaz aylarında denize girip güneşlenmek, ormanda kamp yapıp, doğanın keyfini çıkarmak için gelen yerli ve yabancı binlerce turiste ev sahipliği yapıyor.
BALIK RESTORANLARI HARİKA
İğneada, genel anlamda deniz mahsullerinin ağırlıkta olduğu bir mutfağa ev sahipliği yapıyor. Özellikle yaz akşamlarında sahil kenarındaki balık restoranlarında yenen akşam yemeklerinin tadı ayrı oluyor. Burada Kırıkkale mutfağının geleneksel tatlarını da deneyebiliyorsunuz. İğneada'da gezilecek yerler listemizde sıradaki durağımız sıra dışı bir atmosfere sahip olan Dupnisa Mağarası... Dupnisa, Karadeniz ikliminin etkisi altındaki, Türkiye-Bulgaristan sınırını oluşturan, Rezve Deresi'nin Istranca Dağları vadisine yer alıyor. Görüntü itibariyle vahşi bir doğa içinde konumlanan mağaranın ikinci jeolojik zamanda oluştuğu düşünülüyor.
FENERİ GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Dupnisa Mağarası, yaklaşık dört milyon yıldan beri oluşum ve gelişimini sürdürüyor. Mağara içerisinde sürekli akan bir yer altı nehri ve bu nehrin oluşturduğu, derinliği bazı noktalarda 2 metreyi aşan göller yer alıyor. Karadeniz'in en batısındaki deniz feneri olan İğneada Feneri, kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında. Fener ilçe merkezine 4 kilometre mesafede Limanköy mevkiinde yer alıyor. Dikdörtgen planlı bir idari bina ve silindirik fener kulesinden oluşan yapı, 1866 yılında Sultan Abdülmecit döneminde, Fransızlara yaptırıldığı için halk arasında Fransız Feneri olarak da anılıyor. Osmanlı'nın ilk savaş endüstrisi merkezi olarak değerlendirilen Demirköy Demirhanesi de görülmesi gereken yerler arasında. Diğer adıyla Fatih Dökümhanesi, tarihin akışını değiştiren bir kırılma noktası olan İstanbul'un fethinde kilit bir rol oynaması dolayısıyla Türk tarihi açısından fazlasıyla önem arz ediyor. İstanbul'un fethi sırasında kullanılan top ve silah gibi envanterlerin yapımında, önemli bir rol oynayan Dökümhane'de yıllardır süren çalışmalar sonucu tarihimize ışık tutacak pek çok buluntu ortaya çıkarıldı.
DENİZ GÖLE, GÖL ORMANA KARIŞIYOR
2007 yılında milli park ilan edilen İğneada Longoz Ormanları, Bulgaristan sınırına yakın bir noktada yer alıyor. Longoz genellikle yağış miktarının yüksek olduğu ilkbahar-kış mevsiminde tabanı sularla kaplanan ormanlık alanlara verilen bir ad. İğneada'da deniz, göl ve orman kelimenin gerçek anlamıyla iç içe geçmiş durumda. Deniz suyu göl suyuna göl suyu ormana karışıyor.
LEYLEKLERİN GEÇİŞ YOLU
Milli parkın kuzeyindeki saha Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlarla birlikte bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından; güney bölümü ise Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlardan oluşuyor. Su kuşlarının, yırtıcı kuşların ve özellikle de leyleklerin sonbahar göçünde geçiş yolu üzerinde yer alan İğneada'da yıl içerisinde Türkiye kuş varlığını oluşturan 454 kuş türünden yarıya yakını görülmekte. Bu açıdan oldukça zengin ve çeşitli bir yapıya sahip.