1
Zihinsel engelli genç kadının dramı, 2017 yılında S.S.’nin polise şikâyetçi olmasıyla ortaya çıktı. Yüzde 40 zihinsel engelli S.S., karakolda verdiği ifadede, 8 ay önce babasıyla yaşadığı eve gelen İ.D.’nin kendisini ‘Sana iyi bakacağım, nikah kıyacağım’ diyerek evine götürdüğü ve birlikte yaşamaya başladıklarını anlattı. Bu sırada hamile kaldığını anlatan S.S., bir süre sonra İ.D.’nin kendisine şiddet uygulamaya başladığını ve en son olarak dövdükten sonra ablasının kapısının önüne bıraktığını söyledi. Ablasının evine girmediğini ifade eden S.S., “Gidecek yerim olmadığı için tekrar onun yanına gittim. Geldiğimi görünce beni demir sopayla dövdü. ‘Bir daha evime gelme, seni istemiyorum.’ dedi. Ablamın komşusu S.U., şikayet edip kadın sığınma evine yerleşebileceğimi söylemesi üzerine şikayetçi oldum” dedi.
KOMŞULARI BULDU
S.U. ifadesinde kapıda yere yığılmış vaziyette S.S.’yi bulduklarını, ayakları çıplak ve aç olduğunu anlattı. Ablası Y.K. da, İ.D.’nin kız kardeşini evlenme vaadiyle kandırdığını ardından sık sık darp ederek kendi kapısına bırakarak ayrıldığını söyledi. Tutuklanan İ.D. ise nöbetçi mahkemede verdiği ifadede S.S. ile rızası dahilinde birlikte olduklarını, darp etmediğini, vücudundaki yara izlerinin düşme sonucu olduğunu ileri sürdü.
SAVCI 52,5 YIL HAPİS CEZASI İSTEDİ
Yapılan soruşturmanın ardından 28 Mayıs 2018’de hazırlanan iddianamede, İ.D.’nin HIV (Human Immunodeficiency Virüsü) taşıdığı ve S.S.’ye de bulaştırdığı alınan raporlarla tespit edildi. S.S.’nin doğan kız bebeğinde ise HIV virüsüne rastlanılmadı. İ.D. hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘cebir tehdit ve hile kullanarak ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı cinsel amaçlı kişi hürriyetin yoksun kılma’, ‘iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa yakalanmasına neden olacak şekilde kasten yaralama’ suçlarından 52,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın Ağustos 2018’deki üçüncü duruşmasında ifade veren İ.D., suçlamaları kabul etmedi. S.S. ile hastanede tanıştıklarını ve birlikte kaçmaya karar verdiklerini anlatan İ.D., “Kendisini annem ve babamın yaşadığı eve götürdüm. Amacım yuva kurmaktı. Kendisini darp etmedim. Akıl hastası olduğunu bilmiyordum. Kendi isteğiyle iki ay boyunca cinsel ilişkiye girdik. 2 ay sonra ablasının evine gittiğimde raporu olduğunu öğrendim. Ondan sonra ilişkiye girmedik. HIV virüsü taşıdığımı ise bilmiyordum. 12 yıldır evli olduğum kişiyle ayrı yaşıyorum” dedi. İ.D., ifadesinin ardından üzerine atılı suçun değişme ihtimali, savunmasının alınmış olması, toplanan deliller nedeniyle 9 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.
KORUMA ALTINDA BULUNDUĞU İLDE İFADESİ ALINDI
Geçen Şubat’ta koruma altına alındığı ilde ifadesi alınan S.S. ise tehdit ettiği için İ.D. ile birlikte gittiğini anlatarak, “Eve gidince benle birlikte olmak istedi. Ben karşı çıkınca ellerimi bağladı. Ben bu birliktelikten hamile kaldım. Olaydan sonra aynı evde yaşamaya başladık. Beni sürekli döverdi. Kaldığımız evde, eşi ve 4 çocuğu da vardı. Bu şekilde 6 ay aynı evde yaşadık. Olayı ablama anlattıktan sonra şikâyet ettim.” dedi.
EK RAPOR TALEP EDİLİNCE DURUŞMA ERTELENDİ
Davanın 19 Nisan günü görülen beşinci duruşmasında ise tutuksuz sanık İ.D. hazır bulundu. Mahkemede, sanık avukatı İ.D.’nin 12 boyunca yapılan tetkiklerinde HIV virüsü taşımadığına yönelik yeni bir rapor aldıklarını belirterek mahkemeye sundu. Ayrıca S.S. için Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda zihinsel engeli ilk bakışta hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı, ancak mağdur ile yeterli zaman geçiren kişiler ve yakın çevresince rahatlıkla anlaşabileceği ifade edildi. Mahkeme heyeti, mağdurun zihinsel sağlığının uğradığı suça karşı kendini savunmaya engel teşkil edip etmeyeceği yönünde ek rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
DHA