Van Gölü'ndeki martı ölümlerinin sebebi ortaya çıktı: Açlık ve stres

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü'nde meydana gelen martı ölümlerinin nedeninin açlık ve stres olduğunu açıkladı.

İHA

Van Gölü havzasında toplu martı ölümleri bölge halkını endişelendirdi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, köy sakinlerinin tedirgin olmaması gerektiğini belirterek, "İnci kefalleri dönüş yaptıktan sonra yumurtlama sezonu bitti. Martıların ulaşabileceği inci kefali artık imkansız oldu. Onun için yiyecek bulamamaya bağlı olarak açlık, açlığa bağlı olarak da stresten kaynaklı ölümlerdir" dedi.

"ÖLÜMLERİN SALGINLA İLGİSİ YOK"

Hasta ve ölü martıları inceleyen ve ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aslan, her yıl yaşanan ölümlerin bu sene daha az olduğunu belirtti. Martıların ölüm sebebinin salgınla ilgisinin olmadığının altını çizen Prof. Dr. Aslan, ölümlerin sezonda tam gelişmeme ve açlığa bağlı stres olduğunu söyledi. Ölümlerin insan ve diğer hayvan sağlına zarar vermediğini ancak net sonuçların laboratuvar sonuçları sonrası kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.

“Martılar en çok Adır Adası’nı tercih ediyor”

Van Gölü Havzası’nın yaban hayvanlar konusunda çok zengin olduğunu ifade eden Aslan, “En fazla martı popülasyonu Adır Adası’nda var. Martılar da suyun olduğu yerde, akarsuların olduğu yerde ve şehir kenarlarında yaşayan hayvanlardır. Martılar üreme döneminde sakin olan yerlere göç etmektedir. Üreme için uygun ortam hazırlamakta ve bunu seçerken de yiyeceğin ve güvenliğin olduğu yerleri seçmektedir. Adır, Çarpanak ve Akdamar adası gibi yerleri seçmektedir. En büyük martı üreme yeri son 4-5 yılda Adır Adası oldu. Bunun yanında göç döneminde tatlı sulara göç eden inci kefaliyle beslenen martıların normal zamanda yiyecek sıkıntısı da olmuyordu” dedi.

"MARTILAR YİYECEK NEDENİYLE STRESE KAPILDI"

Martıların yiyecek sıkıntısı nedeniyle strese kapıldığına dikkat çeken Aslan, “Burada görülen manzara ekolojik dengenin ne kadar önemli olduğunu anlamak için en uygun yerlerden bir tanesidir. Burada bir milyona yakın martı yuva yapmaktadır. Bir milyon martı ikişer yumurta yumurtladığı zaman sayı 3’e katlanmaktadır. Mevsim iyi geçerse ikinci yumurtayı da yapmaktadır. Ama bu sene baharın geç gelmesi, havaların geç ısınması, yağışların hazirana yayılmasıyla beraber ikinci kuluçka olmadı ve az sayıda üreme oldu. Yalnız bu martılar yiyecek sıkıntısı nedeniyle strese kapıldı. Stres ortamıyla beraber kıtlıklar, ölümler şekillenmektedir. Ölümler genellikle bu senin büyüyen yavrularında görülür” diye konuştu.

“Ekolojik denge çerçevesinde her sene yaşanmaktadır”

Vatandaşın bu süreçte tedirgin olmasının normal olduğunu, ölümlerin ise ekolojik denge çerçevesinde her sene yaşandığını dile getiren Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konuya ilişkin bir rapor sunacağız. Şu ana kadar saha çalışmalarımızda bu yıl geçmiş yıllara göre daha az ölüm şekillendiğini gözlemledik. Ancak toplu ölüm gören vatandaşın tedirgin olması normaldir. Ön izlemlerimize göre herhangi bir salgın hastalık gibi bir durumun olmadığını gözlemliyoruz. Bu olay ekolojik denge çerçevesinde her sene yaşanmaktadır. Halkın tedirgin olması ölümlerin zamanında kaldırılmamasına bağlıdır. Ölümlerin genç yavrular olduğu, laboratuvara gerekli numuneler göndereceğiz herhangi bir olumsuzluk çıkarsa bu ihtimali de değerlendirerek ilgililere, kamuoyuna bilgi vereceğiz.”