Türkiye'nin konuştuğu seri katil Atalay Filiz kimdir?

Türkiye'nin gündemine bomba gibi oturan ve İstanbul Tuzla'da öldürülen tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'nın katil zanlısı Atalay Filiz'in iki yıl önce Hadımköy'de bir depo kiraladığı ortaya çıktı.

Tespit edilen depoda gerekli izinlerin alınmasının ardından arama çalışması başlatıldı. Olay Yeri İnceleme ve Cinayet Büro ekipleri depo ve etrafındaki alanda delil arıyor. Bu arada deponun ne zaman ve hangi isimle kiralandığı da tespit edilmeye çalışılıyor. Olay Yeri İnceleme ve Cinayet Büro ekipleri depo ve etrafındaki alanda yaptığı aramada deponun küçük bir bölümünde kiralanan yerde bisiklet, çok sayıda kitap ve CD buldu. Deliller emniyete götürüldü.

ATALAY FİLİZ İZMİR'DE YAKALANDI

3 kişiyi öldürmekten aranan seri Katil Atalay Filiz İzmir'de yakalandı

PARKTA YAKALANDI

Aradan geçen sürede çok sayıda ihbar geldi. Bütün ihbarları titizlikle değerlendiren polis, Atalay Filiz’i bugün İzmir’in Menderes İlçesi’ndeki bir parkta yakaladı. Gözaltına alınan Atalay Filiz, emniyete götürüldü. Filiz'in İzmir Emniyeti'ndeki ifade işlemlerinin ardından önce ilk iki cinayeti işlediği Ankara'ya, ardından da İstanbul'a götürüleceği belirtiliyor.

ATALAY FİLİZ'İN YAKALANDIKTAN SONRAKİ İLK FOTOĞRAFI:

ATALAY FİLİZ NASIL YAKALANDI

İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, seri katil Atalay Filiz'in yakalanması sonrası açıklama yaptı.

İzmir'i tanıyor olmasından kaynaklı bilgi çevresinde Gümüldür, Özdere çevresinde olduğu anlaşılıyor. Gümüldür, Özdere civarında birkaç gün pansiyonlarda kalmış, birkaç gün arazide, sahilde, ormanda kalmış. Geçmişte doğada barınma, yaşam şartlarına uyum sağlama konusunda birtakım becerileri nedeniyle iaşesini, yeme içmesini doğadan temin ettiği, dışarıyla fazla temas kurmadığı anlaşılıyor. Sabah 07.30 sularında Gümüldür-İzmir seferi yapan minibüste, bir vatandaşımızın Menderes 155'e ihbar yapması üzerine arkadaşlarımız seri bir şekilde kapama noktaları oluşturdular. Şahıs kendisinden şüphelendiğinden şüphelendiği için bindiği minibisü terkedip, başka minibüse biniyor. Yine o ihbarı yapan değerli vatandaşımız ikinci minibüse bindiğini arkadaşlarımıza iletiyor. Tüm araçlar üzerinde kapama ve uygulama yapmak suretiyle şahıs minibüsten alınıyor. 

Burada duyarlılık gösteren, 27 Mayıs'tan bu yana 2 aydır aşkın sürede Atalay Filiz isimli cinayet şüphelisi şahsa benzerliği nedeniyle 24 saat polis ve jandarmaya haberdar eden, duyarlı toplum tablosu ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. 

Bu şahsın yakalanmasında yine vatandaşlarımızın duyarlılığı son derece önem arzeden bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Vatandaşlar şüphelendikleri şahısları, araçları polis ve jandarmayla paylaştıkları takdirde pekçok olayın aydınlandığına bugüne kadar şahit olduk. 

Münevver Karabulut cinayetinde Cem Garipoğlu Türkiye'nin çeşitli yerlerinde aranmıştı. Bu süreçte de konuya duyarlılık gösteren vatandaşlarımız hergün yüzlerce, binlerce bilgilendirme yapmıştır. 

Bu olayda da gördük ki, vatandaşlarımız gerçekten çok duyarlı oluyorlar. Bu olayda da olay vatandaş-polis işbirliği ile sonuçlanmıştır. 

Bu ihbarı yapan vatandaşımız hem tebrik ediyoruz hem de Emniyet Müdürlüğü olarak ödüllendireceğiz. Buradan tüm vatandaşlarımıza bölgelerinde cereyan eden her türlü olayda duyarlılıklarını göstermelerini rica ediyoruz. 

Atalay Filiz 2013 yılında Ankara'da tüfekle işlenen iki cinayetin faili olarak aranıyordu. En son 27 Mayıs 2016'da İstanbul'da bir bayanın öldürülmesi, ki onun bıçakla öldürüldüğünü biliyoruz, faili olarak aranıyor. Şahsın daha önce de Fransa'da arkadaşlık yaptığı bir kız arkadaşının cinayetinden de sorumlu olduğuna ilişkin medyada haberler çıkmıştı, ne kadar gerçektir araştırıyoruz. 

Filiz'in üzerinde kendi adına düzenlenmiş olan bir pasaport var. En son 2012'de Endonezya'ya çıkış yaptı. Pasaport'un 2013'de geçerlilik süresi bitmiş. Üzerinde kendi adına kimliği var ve 4 adet fotoğraflı sahte kimlik var, 3 adet sahte ehliyet var. Üzerinde 14 adet kendi ve başkaları adına düzenlenmiş açık, aktif, faal olan kredi kartları var. Üzerinde iki adet avcı, komanda bıçağı niteliğinde bıçak var. Biber gazı ve 10 bin Tl 3 bin 400 Avro para var. Ayrıca bir Fransız vatandaşının vatandaşlık belgesi ve birtakım yaşam malzemeleri elde edildi. Şahsın medyaya yansıyan valiz ve bavullar üzerinden pekçok senaryo üretildi. İlk aldığımız bilgilere göre günlük yaşamını idamede kullanacağı eşya, giysi ve kitapları varmış. Zaman içerisinde bunları değişik yerlerde çöplere atmış. Şahsın 3 yıldır ailesiyle temasının olmadığını şu an için biliyoruz. Babasının hava subayı olması sebebiyle İzmir bölgesini çok iyi bilidğini, tanıdığını ilk beyanından anlıyoruz. Şahıs bugün ilimizde yakalandı vatandaşlarımız özellikle bunun üzerinden endişe duyan, acaba başka bir cinayet durumu ortaya çıkar mı diye endişe eden vatandaşlarımız rahat olsunlar. 

Atalay Filiz şu anda İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde. Ankara iki cinayetin birinin İstanbul olması nedeniyle bizimle, İzmir'le bir bağlantısı yok. Birleştirme yapılabilir. Muhtemelen Ankara Emniyet'ne intikal eder. Onu savcılar belirleyecektir. 

Arkadaşlarımız direnç göstermeyecek şekilde aracı kontrol altına aldığı için herhangi bir direnç gösterilmemiş. Bıçak kullanaya dönük herhangi bir girişimde bulunulmamış

Bilgi doğru alınır, kullanılırsa güzel bir şey. Atalay Filiz'in geçtiğimiz gün Buca'da ormanda cesedi bulunan bir çocuğun katili olacağına ilişkin haberler yazıldı. Yakalanmamış olsaydı bu süreç içerisinde gerek İzmir ve başka yerlerde meydana gelen faili meçhul cinayetlerle ilgili birli kirliliği olabilirdi. İzmir'deki cinayetin Atalay Filiz'le alakası yok. Uyuşturucu alan bir gencin sonrasında birtakım sapkın davranışları üzerine orman içine girmesi ve ormanda ölü bulunmasıyla neticelendi. Şahıs alında ve tutuklandı. 

Atalay Filiz seri katil diye televizyon ve gazetelerde boy boy manşet olarak geçti. Suç krimonolojisinde ve terminolojisinde seri katil çok farklı değerleri olan, işleniş itibarıyla ve cinayeti işleyen kişinin profili itibarıyla çok daha farklılık arzeden bir konu. Atalay Filiz en azından bilinen haliyle Ankara'da iki kişinin öldürülmesi olayından aranıyor. Daha sonradan da takriben 3 yıl sonra İstanbul'da bir bayanı bıçakla öldürmüş. Oysa seri katiller cinayetlerini yüzde 100'e yakın hep aynı suç aleti ve aynı yöntemlerle işlerler. Her cinayet tasarlanarak işlenir. Olayın mağduru, kurbanı aynı profillere uygun olur. Bayan ise yaş grubu ve fizik itibarıyla aynı profili taşıyan ya da yakın olan hedefler seçilir. Öldürülen kişilerle ilgili mutlaka birtakım iz ve deliller polisi, kolluğu peşinden koşturmak için bırakılır. Seri katil projeli, planlı cinayet işler. Seri katilde daha çok cinsel birtakım içgüdüler, psikolojik bozukluklardan kaynaklı saplantılar olur. Suç aletleri bıçaksa bıçaktır, boğma ise boğmadır. 

Ama olayımızda biliyoruz ki, öldürülenlerin farklı cinsiyetleri var ve seri katil 3 yıl arayla cinayet işlemez. Olayımız literatürde seri katil diye tanımlanan bir tanıma hiçbir şekilde uymuyor. Ama nedense kamuoyuna cazip geldiği ya da ürkütücü olduğu için seri katil diye manşet yapıldı. Belki bize tek faydası şu oldu; seri katil vurgusuyla vatandaşların duyarlılığı daha üst perdeye çıkarıldı, ihbarları daha da arttırdı ve bu şahsın kısa sürede yakalanmasına katkısı oldu. Bu yanlıştan böyle bir doğrunun çıktığını söyleyebiliriz. 

Şahis muhtemelen bugün Asayiş Daire Başkanlığı koordine edecek, doktor raporu alındı, daha sonra buradan çıkarılırken doktor raporu alınarak ilgili ilin ekiplerine teslim edilecek. Muhtemelen önce Ankara'ya gider, belki Ankara İstanbul'un dosyasını alır ve birleştirilir. Biz bugün burada Atalay Filiz'i ilimizden göndereceğiz. 

Biz şu anda şahsın sorgusunu yapmadık, arkadaşlarım ve ben de kendisiyle mülakat yaptık. Hiç kimseden yardım almadığını söyledi. Her gece konaklamada 40 liraya anlaşıp, 25 lira ödemiş. Kendisine "Bu kadar paran var niye böyle yaptın" dedim. O da şunu gösteriyor, uzun süre kaçacağını ve elindeki parayla ki aşağı yukarı 25 bin TL'ye tekabül eden para var bununla uzun süreli hayatını devam ettireceği düşünülüyor. 

Yurtdışına gitmeyi hiç düşünmemiş, yazıldığı gibi Yunan adalarına gitme gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi. Kendi ifadesiyle "Ben Yunanistan'a gitseydim Yunan polisi beni yakalardı" dedi. Görünüşü itibarıyla çok zeki bir delikanlı. Pişmanlık görüntüsü pek yok, gayet neşeli bir görüntüsü var. Cinayetle ilgili sorulara da "Ben avukatımla bunları açıklayacağım" diyerek bunlara hiç girmedi. 

Buca'da internet kafeyle teması var daha sonra Yeşilyurt'ta bekar evinde kalıyor daha sonra Gümüldür Özdere tarafına gidiyor. Emniyet Müdürlüğü'ne yakınlığıyla ilgili değerlendirmesini sormadım. İzmir'i iyi biliyor. Pansiyonlarda kalmış, kendisini maskeleyecek bir kılık değişikliği olmamış. Medyada çıkan fotoğraflarla ilgili uyumu var. Doğal haliyle kimlik değişimine gitmeyen bir yaklaşımı olmuş. 

İzmir il merkezine niye geldiğini sormadık. İhbar eden vatandaşımızın ne tür bir ödüle layık olacağını şimdilik bilmiyoruz. Daha sonra öğrenir sizi bu sıkıntıdan kurtarırız. 

İşte seri katil Atalay Filiz'in ilk ifadesi

İzmir'de bu sabah yakalanan Atalay Filiz'in ilk ifadesi ortaya çıktı. Filiz ilk ifadesinde kurbağa yiyerek hayatta kaldığını söyledi.

Seri katil Atalay Filiz'in İzmir'de en son görüldüğü 31 Mayıs tarihinden beri Özdere'de arazide yaşadığı öğrenildi. Filiz ilk ifadesinde göçmenlerle birlikte Yunanistan'a geçmeye çalıştığını ancak bunu başaramayınca yeniden Menderes'e dönmek için yola çıktığını söylediği öğrenildi.

İLK İFADESİNDE KURBAĞA YİYEREK YAŞADIĞINI SÖYLEDİ

3 kişinin katıl zanlısı, ilk ifadesinde, çevredeki bitkileri ve kurbağa yiyerek yaşadığını söyledi. Bu arada Filiz'in üzerinde sahte 4 nüfus cüzdanı ve 3 ehliyetin bulunduğu da belirtildi.

Seri katil Atalay Filiz tutuklandı 

Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz, çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.

İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz, sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı. 

Savcılıktaki ifadesinin ardından "kasten öldürme" ve "nitelikli yağma" suçlarından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen Filiz'in sorgusu sona erdi. 

Nöbetçi Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği, yaklaşık 1 saat süren sorgu işleminin ardından, Atalay Filiz'in, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı tasarlayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Hakimlik, "nitelikli yağma" suçuyla ilgili yeterli delil bulunmadığına hükmetti. 

Filiz, adliyedeki işlemlerinin ardından, Silivri Cezaevi'ne gönderildi. 

Atalay Filiz'in hakimlik sorgusunda, Kayıkçı'yı kimliğini ortaya çıkaracağı gerekçesiyle öldürdüğünü, ancak Kayıkçı'nın parasını almadığını savunduğu öğrenildi. 

Kayıkçı'nın çantasında para olmadığını, olması durumunda da almayacağını iddia eden Filiz'in, garsonluk yaptığını, ayda bin 800 lira gelir elde ettiğini ve paraya ihtiyacı olmadığını ifade ettiği belirtildi. 

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ


Adliye binasında geniş güvenlik önlemi alan polis, Atalay Filiz'in sorgusunun yapıldığı savcılık koridoruna vatandaşların girişine izin vermedi.

EMNİYETTEKİ SORGUSU 14 SAAT SÜRDÜ

Atalay Filiz'in İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu Pazar akşamı saat 20.20'de başladı, Pazartesi sabahı 10.25'te sona erdi. Ek gözaltı süresi alınmadı.

ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE SEVK EDİLDİ


Emniyetteki işlemleri tamamlanan Filiz, Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na çelik yelek giydirilerek zırhlı araçla sevk edildi.

CİNAYETLERİ İTİRAF ETTİ

Emniyette Cinayet Büro Amirliği tarafından sorgulanan Filiz'in, Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesi'nde oturan tarih öğretmeni 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'yı, kimliğinin deşifre olduğu korkusuyla öldürdüğünü itiraf etti.

''ÇOK PANİKLEDİM VE BENİ YAKACAK DİYE KORKTUM''

Filiz'in ifadesinde "Ankara'daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum. Bir gün Kayıkçı bana 'Atalay' diyerek seslendi. Ben de Ankara'daki işlediğim cinayetleri anladığını düşünerek çok panikledim ve beni yakacak diye korktum. Kayıkçı'yı bu nedenle öldürdüm" dediği öne sürüldü.

Öğretmen Kayıkçı'nın Filiz'in kaldığı evdeki kullanmadığı bir odayı, Filiz'in evde olmadığı zamanlarda kullandığı tespit edilirken, Filiz'in gerçek kimliğini bu şekilde öğrendiği tahmin ediliyor.

ANKARA'DAKİ CİNAYETLERİ KAYBOLAN SEVGİLİSİ NEDENİYLE İŞLEDİĞİ İDDİASI

Atalay Filiz'in, ifadesinin devamında, sevgilisi olduğu ileri sürülen ve kendisinden 2011 yılından itibaren haber alınamayan Olga Seregina'nın kaybolmasıyla ilgili bilgisinin bulunmadığını söylediği ifade edildi.

Emniyetteki ifadesinde, Ankara'da 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim" dediği belirtildi.