Konya'da şiddet gören kadına yardım etmek isterken kadının erkek arkadaşını bıçaklayan Kadir Şeker, uzun bir aradan sonra ailesi ile ilk kez konuştu.
DHA'nın haberine göre, kardeşiyle yaptıkları görüşmeyi anlatan ağabey Hidayet Fatih Şeker, "Sosyal medya ve basın yayın organlarında destek gördüğünü Cumhurbaşkanı'nın da açıklama yaptığını ilettik. Bu durumun ona moral verdiğini gördüm. Ayrılırken daha morali düzeldi. Yanımıza geldiğinde çökmüş bir haldeydi." dedi.
Tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavlarına hazırlanan Kadir Şeker, iddiaya göre, 5 Şubat Çarşamba akşamı tramvaydan inip evine giderken Özgür Duran'ın, Ayşe D.'yi dövdüğünü gördü. Kadir, Duran'a engel olmak istedi, ancak çıkan arbedede Kadir'in cebinden çıkardığı bıçak Duran'ın kalbine saplandı. Özgür Duran hayatını kaybederken, Kadir Şeker ise "kasten adam öldürme" suçundan tutuklandı.
SUÇ VE CEZA'YI OKUYACAK
Kadir Şeker, geçen salı günü cezaevinde ailesiyle görüştü. Görüşmeye katılan ağabeyi Hidayet Fatih Şeker, görüşmenin yarım saat kadar sürdüğünü belirtti. Görüşmelerin ilk dakikalarında herkesin ağzında kelimelerin düğümlendiğini belirten Hidayet Fatih Şeker, şunları söyledi:
"Açık görüş olarak Kadir ile konuşma şansımız oldu. Sanırım ayda bir defa açık görüş hakkı var. Görüşmenin ilk dakikalarında hiç kimsenin ağzından bir kelime çıkmadı. Duygusal bir andı. Sonra konuşup sohbet ettik. Annem ve babam duygulandı. Yarım saat kadar sürdü. Kardeşim yorgun ve bitkin bir haldeydi. Olaydan sonra üniversiteye hazırlık kitaplarını istemişti. Görüşmede ise Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza' adlı kitabını götürdüm. Kardeşim hala olayın şokunda olduğu için üzgün görünüyordu. Bu konuyla ilgili biz de bir şey sormadık, kendisi de anlatmak istemedi."
Kardeşinin kendisi için "katil" kelimesinin kullanılmasından üzüntü duyduğunu dile getirdiğini ifade eden Şeker şunları kaydetti:
"Sosyal medyada ve basın yayın organlarında destek gördüğünü, Cumhurbaşkanı'nın da açıklama yaptığını ilettik. Bu durumun ona moral verdiğini gördüm. Ayrılırken daha morali düzeldi. Yanımıza geldiğinde çökmüş bir haldeydi."