Taciz cinayeti sanıklarına ceza yağdı

Adana'da eşini taciz ettiğini öne sürdüğü mobilyacı Enes Yılmaz'la kavga sırasında, mobilyacının kuzeni İlhami Yılmaz'ı (53) öldürdükleri iddiasıyla yargılanan Hakan Aydın (32) ile 7 akrabası 23 ile 50 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

1

Hakan Aydın, iddiaya göre aynı mahallede mobilya dükkanı olan Enes Yılmaz'ın (30), eşi D.A.'yı taciz ettiğini duydu. Bunun üzerine Enes Yılmaz'ı telefonla arayarak durumu soran Hakan Aydın, böyle birşey olmadığını söyleyen Yılmaz'dan telefon kayıtlarını çıkarıp kendisine vermesini istedi.

Bunun üzerine Enes Yılmaz, kuzenleri Esaf Yılmaz (40) ve İlhami Yılmaz (53) ile birlikte 3 Ocak 2014 günü kebapçıda Hakan Aydın'la buluştu. Hakan Aydın, Enes Yılmaz'ın konudan haberdar olduğunu ileri sürdüğü M.I. isimli kadınla yüzleşmesini istedi. Enes Yılmaz'ın kabul etmesi üzerine iki taraf araçlarına binerek merkez Yüreğir İlçesi PTT Evleri Mahallesi'ne geldi. İddiaya göre araçlarından inen Enes Yılmaz ve yanındakilere, Hakan Aydın ile akrabaları sopa ve bıçaklarla saldırdı. Bıçaklanan İlhami Yılmaz öldü, Enes ile Esaf Yılmaz da yaralandı.

6 KİŞİ TUTUKLANDI

Olaydan sonra gözaltına alınan Hakan Aydın, Tayfun Coşkun (36), İlter Coşkun (30), Yılmaz Tilmensağır (30), Gazi Tilmensağır (32) ve Gürcan Aydın (28) tutuklanırken, diğer şüpheliler Osman Yiğen (24), R.C.Y. (17). ve Ö.F.K. (17), tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Ö.F.K., R.C.Y. ile Osman Yiğen hakkında kasten öldürme teşebbüsüne yardım etmek suçundan 30 yıla kadar, diğer sanıklar hakkında ise tasarlayarak öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 30'ar yıl hapis cezası istemiyle Adana 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

'İLTER'İN BABASI OLAYI ÜSTLENMEMİ İSTEDİ'

Sanıklardan Yılmaz Tilmensağır, İlhami Yılmaz'ı İlter Coşkun'un bıçakladığını gördüğünü öne sürerek şöyle ifade verodi: "Olaydan sonra İlter'in babası Güngör Coşkun'un evine gittim olayı anlattım. İlter'in bir şahsı vurduğunu söyledim. Bana olayın yaşandığını, herkesin başının yanmasının gerekmediğini, suçu üstlenmem halinde taşındığı eski evini bana vereceğini, bana savcılıktan emekli olmuş avukat tutacağını, fazla içeride kalmayacağımı, oğlunun maaşını da aileme göndereceğini söyledi. Güngör'ün teklifinden sonra kabul etmeyi düşündüğüm için kimseyi suçlayacak şekilde ifade vermedim. Ancak savcılıkta ve mahkemede kimsenin gelmediğini, Güngör'ün söylediklerini yerine getirmediğini fark edince olayların gerçeğini anlatmaya karar verdim."