Son dakika: 2. yargı paketi TBMM Adalet Komisyonundan geçti! İkinci yargı paketi maddeleri nelerdir?

2. yargı paketi haberleri yakından takip ediliyor. TBMM Adalet Komisyonunda 2. Yargı Paketi'ni içeren Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı. Vatandaşlar ''2. yargı paketinde neler var?'' sorusunun yanıtını araştırmaya başladı. İşte merak edilen detaylar...

2. yargı paketi yoğun ilgi görüyor. 2. yargı paketinin içeriğinde hangi maddelerin yer aldığı araştırılıyor. TBMM Adalet Komisyonunda 2. Yargı Paketi'ni içeren Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmelerine bugün başlandı. Güler, hukuk yargılamasının sadeleştirilmesi, etkinliğinin artırılması ve sorunların giderilmesi amacıyla hazırlanan 63 maddelik ikinci yargı paketine ilişkin bilgi verdi.

2. YARGI PAKETİNDE NELER VAR?

AK Parti milletvekilleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik öngören 2. Yargı Paketi'ne ilişkin kanun teklifini Meclis Başkanlığına sundu. Kanun değişikliği TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifinin 63 maddeden oluştuğunu bildiren Muş, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2011'de çıktığını hatırlattı. Muş, "O günden bugüne uygulamada, yaklaşık 9 yıllık süre zarfında uygulayıcılar ve ilgili paydaşlar tarafından gözlemlediğimiz aksaklıkları giderecek bir düzenleme hazırlamış bulunuyoruz." dedi.

Muş, bu düzenlemeyle özellikle hukuk yargılamasında yer alan bazı müesseselerin revize edileceğini belirterek, "Bu çerçevede ön inceleme, belirsiz alacak davası, yargılama süreleri, feragat, sulh ve kabul, bazı tebligat zorunlulukları, bozmadan sonra ıslah, ihtiyati tedbir, kanun yoluna müracaat, tamamlama kararları, tahkim, delil tespiti, sulh ve arabuluculuğa teşvik, mahkemelerin uzmanlaşması, ses veya görüntü yoluyla duruşmaların yapılması gibi pek çok usul kurumuyla ilgili düzenlemeler, bu paketimizin içinde bulunmaktadır." diye konuştu.

AK PARTİ 2. YARGI PAKETİ'Nİ MECLİS BAŞKANLIĞINA SUNDU

Pakette, bazı tüketici davalarında, dava şartı olarak arabuluculuk müessesesinin getirileceğini bildiren Muş, şöyle devam etti:

"Burada zorunlu arabuluculuk müessesesini ihdas etmiş olacağız. Zorunlu arabuluculuk müessesesi 2018'de, iş uyuşmazlıklarında ilk uygulamaya girdi. 2019'da ise ticari uyuşmazlıklarda bunu kapsama aldık. Zorunlu arabuluculuk kapsamında çözülen iş uyuşmazlığı 460 bin 90 yani yaklaşık yüzde 65'i arabuluculuk vasıtasıyla mahkemeye gitmeden çözülmüş oluyor. Ticari davalarda ise 73 bin 46 dava. O da yaklaşık olarak yüzde 57'ye tekabül etmektedir. Bu tüketici davalarında belli bir miktarın üstünü, mahkemeden önce zorunlu arabuluculuk müessesesinde çözmeyle alakalı bir teklifi, Meclis Başkanlığına bu vesileyle vermiş olacağız."

Tüketici mahkemelerinde yıllık yaklaşık 50 bin dava görüldüğünü vurgulayan Muş, "Bunun önemli bir kısmının bu vesileyle hem daha hızlı hem de mahkemelerdeki bu yükün arabuluculuk müessesesiyle çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz." dedi.

"İYİ BİR PAKETTİR"

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu kapsamında davaların işleyişi, mahkemelerdeki işleyişleri gözden geçirdiklerini dile getiren Muş, şunları söyledi:

"Burada aksayan noktalar vardı. 2011'den bugüne kadar uygulamada gördük. Bu aksaklıkları tespit ettik. Bu aksaklıkları gidermeye yönelik hazırladığımız iyi bir pakettir. Hem mahkemeler hem avukatlar hem de ilgili taraflar noktasında işleyişi kolaylaştıracak, hızlandıracak önemli değişiklikler içermektedir. Tamamen vatandaşımızın hayatını kolaylaştıran ve mahkemeler, hukukun işleyişi ve usuller konusunda ortaya çıkan aksaklıkları gidererek süreçlerin daha hızlı işlemesini sağlayacak bir düzenleme."

"İNFAZ DÜZENLEMESİ 3. YARGI PAKETİ'NDE OLACAK"

Yargı Strateji Belgesi kapsamında daha önce 1. Yargı Paketi'nin sunulduğunu hatırlatan Muş, "Şu anki 2. Yargı Paketi oluyor. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki değişiklik 2. Yargı Paketimiz." ifadesini kullandı.

İnfaz düzenlemesinin 3. Yargı Paketi'nde olacağını bildiren Muş, "İnfaz düzenlemesiyle alakalı son aşamaya gelmiş bulunmaktayız. Mecliste önümüzdeki hafta diğer siyasi parti gruplarıyla görüşmeler yapacağız. Onlarla görüştükten sonra teklifimizi nihai hale getirip Meclis Başkanlığına sunacağız." diye konuştu.

İKİNCİ YARGI PAKETİ TBMM'DE 

Teklif, Anayasa Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kesin nitelikli kararının taraflara tebliğ edilmeden iki haftalık hak düşürücü sürenin başlatılmasını, hak arama hürriyetine aykırı bularak iptal etmesinin ardından buna ilişkin bir düzenleme içeriyor. Buna göre, görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesin olması halinde de kararın taraflara tebliğ edilmesi, dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin iki haftalık süre, tebliğ tarihinden itibaren başlayacak.

Öngörülen süre içinde dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi için gerekli başvurunun yapılmaması durumunda, dava, kanun gereği açılmamış sayılacak ve mahkeme bu konuda resen karar verecek.

"Yargılamayla ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin bulunması" halinde, duruşmaların bir kısmı veya tamamı gizli yapılacak.

Hakimin reddi nedenlerine, daha önce aynı uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış olma halleri eklenecek. Hakimin reddi talebine ilişkin karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak da verilebilecek. Ret nedeni sabit olmasa bile merci bunu muhtemel görürse, ret talebini kabul edebilecek. Ret sebepleri hakkında yemin teklif olunamayacak.

Teklif, davaların gereksiz yere uzamasının önlenmesi ve çelişkinin giderilmesini de amaçlıyor. Hakimin reddine ilişkin merci kararlarına karşı dava konusunun miktar ve değerine göre derhal istinaf kanun yoluna başvurulabilecek.

Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilecek. Bu takdirde hakim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklayacak ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar edecek. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf, yeniden süre isteyebilecek, bu şekilde verilecek ikinci süre kesin olacak ve yeniden süre tanınmayacak.

Teklif, uygulamada belirsiz alacak davasıyla ilgili görülen sorunlara ilişkin de düzenlemeler içeriyor.

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu, alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi halinde hakim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilecek. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacak.

Teklif, "kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." hükmüne mevzuattan çıkarıyor.

Teklifle, delil avansının, dava açarken mahkeme veznesine yatırılmasının zorunlu bulunmadığı hükme bağlanıyor.

DEVREDEN VE DEVRALAN YARGILAMA GİDERLERİNDEN SORUMLU OLACAK

Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilecek. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilecek.

Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devretmesi halinde davacı isterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralan kişiye karşı davaya devam edecek.

Dava, davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacak. İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürecek. Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilirse, devralan kişi, görülen davada davacı yerine geçecek, dava kaldığı yerden devam edecek. Dava, davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacak.

Hakim, tarafları teşvik edecek

Düzenlemeyle, ek cevap verme süresinin hangi andan itibaren başlayacağı da açıklığa kavuşturuluyor. Buna göre ek süre, iki haftalık cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlayacak.

Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek, taraflara bildirecek.

Çıkarılacak davetiyede; duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar, tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları ihtar edilecek. Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları istenecek. Bu hususların verilen sürede yerine getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği belirtilecek.

Hakim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinleyecek; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit edecek.

Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulh ve arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatarak teşvik edecek; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edecek.

Yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilecek.

Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilecek veya değiştirebilecek. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ise bunlar yapılamayacak.