Siirt'e gitmek için neden çok

LOKMAN DAĞ

lokmandag@gmail.com

Balından mı başlasam?
Evliyalarından mı?
Sabahları mis gibi büryanından mı alırdınız?
Yoksa şifalı Pervari balından mı?
Siz hâlâ Botan Çayı’nda yamaç paraşütü yapmadınız mı?
Saklı bir hazinesin Siirt, hem güzel hem de çok lezzetli…

Açıkçası önceleri önyargılıydım. Siirt’te ne yaparım, nasıl gezerim, nerelere giderim… Ama o kadar çok güzelliği var ki, “Şimdi nereden başlasam” diyorum.

Bu cümleleri yıllar önce ‘Lokman Bizim Şehirde’ programını çekerken kurmuştum. Ortaya o kadar güzel bir program çıktı ki, açıkçası arkadaşlarla doyamadık bu küçük ama şirin kente…

Sabahın erken saatinde Siirt’e varmıştık, kameraman arkadaşlarım, “Bu saaatte ne yapacağız” diye mırıldanıyordu. Oysa onlara harika bir sürpriz hazırlamıştım. Daha önce hiçbiri büryan yememişti. İlk durak kahvaltı için doğru Bahattin Buryan Salonu’na… Murat Usta bize elleriyle harika büryanlar hazırladı. Afiyetle yedik… Haydi şimdi Siirt’i keşfe çıkma zamanı…

VEYSEL KARANİ TÜRBESİ

Anadolu’nun birçok yerinde Veysel Karani Türbesi ve Camisi bulunur, ama ne yalan söyleyeyim beni en çok etkileyen türbelerden biri şüphesiz Siirt’teki oldu. Merkeze 40 kilometre mesafede olan türbe, Bakyan’ın Beldesi’nde, Diyarbakır-Bitlis yolu üzerinde bulunuyor. Her yıl 16- 17 Mayıs günleri Veysel Karani’yi anma günü olarak kutlanıyor. Yılın o aylarında şehirde neredeyse otellerde konaklayacak yer kalmıyor.

ULU CAMİ-ÇİNİLİ MİNARE

Selçuklu Sultanı Mugiziddün Mahmut tarafından 1129 yılında yaptırıldığı bilinen Ulu Camii halk arasında Çinili Minare olarakta biliniyor… Yapı klasik bir Selçuklu mimarisinin örneğidir… 1260 yılında Cizre hâkimi Selçuk Atabeylerinden El Mücahit İshak tekrardan camiyi onarımdan geçirmiş ve birçok ilave yaptırmıştır. Eskiden cami içinde bulunan gösterişli minber 1933 yılında Ankara’da bulunan Etnografya Müzesi’nde sergilenmektedir.

1975 YAPIMI SAAT KULESİ

1975 yılında yapımı tamamlanan Saat Kulesi, kesme taştan yapılmış kare planlıdır. Şehir merkezinde Hükümet Caddesi üzerinde yer alan kule şehrin simgelerindendir. Silmelerle birbirinden ayrılmış dört bölümden oluşan yüzeyin üzerinde saat yer almakta, kulenin tepesi de yukarıda daralan bir kubbeyle örtülmektedir.

SAĞLARCA KAPLICASI

Botan Çayı kıyısındaki bir mağarada bulunan kaplıca, daha sonra genişletilerek suyundan yararlanmaya başlanmıştır. Şehre 17 kilometre uzaklıktaki bu kaplıcanın sularının şifalı olduğu belirtilmekte. Kaplıca suyunun, romatizma, deri, solunum yolları, kadın, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme, ameliyat sonrası rahatsızlıklar gibi hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Ne diyelim derman arayanlara şifa olsun…

İsmail Fakirullah Türbesi

Tillo İlçesi’nde bulunan İsmail Fakirullah Türbesi aslında tam anlamıyla bir mühendislik harikası… Türbe, İsmail Fakirullah’ın ölümünden sonra öğrencisi Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından 18. yüzyılda yaptırıldı. “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim” diyen İbrahim Hakkı, kurduğu özel düzenekle her yıl 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde sabah güneşinin ışıkları sandukanın üzerine beş dakika yansıtılmaktadır. 1960’ta yapılan restorasyon sırasında ışık düzeneği işlevini yitirse de, 2011’de yapılan çalışmalarla düzenek tekrar işler hale getirildi. Her yıl bu ışık olayını izlemek için binlerce turist türbeyi ziyaret ediyor. Türbe 2015 yılında UNESCO Geçici Dünya Mirası listesine alındı.

Botan’da Yamaç Paraşütü

Aslında ilk duyduğumda çılgınlık demiştim. Biraz da korkmadım değil… Şans hep benden yana, ya ağırlığımdan dolayı hocalarım izin vermedi uçmama ya da yeterli rüzgar seviyesi yakalanamadığı için uçamadım. Bu kez de öyle oldu ve rüzgar el vermediği için yamaç paraşütü yapamadım. Ama yapan pırlanta gibi gençlerin Botan Vadisi’nde kuş gibi uçmalarını büyük bir keyifle izledim.

Botan Mağaraları

Botan mağaraları sanırım en bilinen mağaraların başında geliyor. Çok seveceğiniz bir yer. Bu mağaraların daha önce yaşam alanları olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Dicle Nehri’nin en önemli kollarından biri olan Botan Çayı’nın bulunduğu Botan Vadisi’nde birçok mağara, kilise kalıntısı, arkeolojik höyük günümüze kadar gelmiştir.

Başka yerler de başka yazılara kalsın... Belki büryan götüremeyeceksiniz ama sevdiklerinize şifalı Pervari balı getirmeyi unutmayın gari… Hoşça kalın…