Sezaryen sırasında karnında bant unutuldu

Nisan ayında yaptığı sezaryen doğum sırasında karnında bant unutulan ve bu hatadan dolayı şu anki hamileliğini sonlandırması gereken Sultan Karabıyık, ’’Çocuğumun alınmasını istemiyorum’’ dedi.

Sultan Karabıyık, Nisan ayında bir devlet hastanesine normal doğum yapmak üzere başvurdu. Ancak gittiği hastanede doğum kanalının açılmaması sebebiyle sezaryen doğum ameliyatına alındı. Ameliyat sırasında karnında şerit bant unutulan mağdur Karabıyık, daha sonra yeniden hamile kaldı ve kontrol için gittiği ultrasonda karnında bant unutulduğu ortaya çıktı. Karnında unutulan banttan dolayı sürekli ağrısı olan Karabıyık, her türlü yasal işlemin başlaması için gerekli başvuruların yapıldığını kaydederek, ’’Devlet hastanesinde sezaryen oldum. Karnımda bant unuttular. Onun acısıyla hiç yatamıyorum akşamları’’ ifadelerini kullandı.

’’Çocuğumun alınmasını istemiyorum’’

Karabıyık, “5 aylık hamileyim şu an. Çocuğumu alacaklar. Çocuğumun alınmasını istemiyorum. Bizde yeni öğrendik. Bayağıdır hastaneye gitmemize rağmen bir şey söylemediler. Bunun hep acısını çektim. Bir aydır kontrollere gidiyorum. Şikayet ettim hepsini. Başka bir hastaneye gittik. Bandın bebeğin eline ayağına yapışabileceğini söylediler. 10 gün sonra bebeği alacaklarını söylediler. Ben acı çektim. Başkalarının da acı çekmesini istemiyorum. Aşırı derecede tansiyonum düşüyor, yükseliyor, ölecek gibi oluyorum. Bant beni bayağı sıkıyor. Dayanamıyorum. Bebeği aldırmak istemiyorum. Alınmazsa anneye zararı olur diyorlar. Şu an aldırmam diyorum’’ şeklinde konuştu.

’’Müvekkilim çok zor bir süreç yaşıyor çünkü bebek oldukça sağlıklı’’

Karabıyık’ın avukatı Pervin Yıldız ise, ’’Müvekkilim 2017’de doğum yapmak için bir devlet hastanesine gidiyor. Aslında normal doğum için başvurmasına rağmen doğum kanalının açılmaması nedeniyle sezaryen kararı alınıyor. Sezaryen ameliyatı sırasında müvekkilimin karnında ameliyat malzemesi olan bant unutuluyor. Müvekkilim başlangıçta bunun farkına varmıyor ama bir süre sonra ağrıları ve ateşi oluyor. Hastaneye başvurduğunda kendisine bir antibiyotik tedavisi öneriliyor. Fakat uzun bir süre geçmesine rağmen tam anlamıyla iyileşme söz konusu olmuyor. Bu arada müvekkilimin planlamadığı bir hamilelik durumu var. Şu anda hamileliğinin beşinci ayında. Hamilelik nedeniyle kontrollere geldiğinde, başka bir hastanede yapılan ultrason sonucunda karnında yabancı bir cisim unutulduğu ortaya çıkıyor. Doktorlar yaptıkları değerlendirmede bunun çocuğun sağlığı ve gelişimi için çok zararlı olduğunu söylüyorlar. Eğer çocuğun alınmaması halinde de annenin sağlığına zarar verebileceğini söylüyorlar. Müvekkilim şu anda bir karar verme aşamasında. Çok zor bir süreç yaşıyor çünkü bebek oldukça sağlıklı. Müvekkilim bir taraftan fiziki alamda acılar yaşıyor bir taraftan da manevi anlamda böyle bir karar vermek oldukça zor’’ değerlendirmelerinde bulundu.
İlgili doktor hakkında suç duyurusunda bulunmayı planladıklarını kaydeden Yıldız, şöyle devam etti:
’’Kamu hastaneleriyle ilgili olarak İdari Mahkemeye bir davamız olacak. Tazminat davamız olacak. Bizim için öncelikli olan bu süreç değil. Öncelikli olarak bebeğin ve annenin sağlığıyla ilgili gelişmeleri takip etmek istiyoruz. Ondan sonra da yasal yollara başvuracağız. Aile aynı zamanda idari soruşturma başlatılması için de bir başvuru yapmış. Bir de idari soruşturma yürütülecektir.’’

’’Eğer bebeğin kaybı söz konusu olursa çıkacak tazminat miktarı daha yüksek olacaktır’’
Yıldız, bu tür ameliyatlarda sık sık tıbbi hataların yapıldığını fakat başka acıların yaşanmaması için tüm sağlık personellerinin buna dikkat etmelerini istediklerini vurgulayarak, ’’Açacağımız bir tazminat davası söz konusu olacak. Mahkeme tazminatın miktarını belirlerken zararın ağırlığına göre belirleme yapıyor. Eğer bebeğin kaybı söz konusu olursa çıkacak tazminat miktarı daha yüksek olacaktır. Bu tür ameliyatlarda maalesef sık sık tıbbi hatalar oluyor. Malzemelerin aslında sayılarak ameliyatın yapılması gerekirken, burada tedbirsizlik, dikkatsizlik durumu olduğu aşikar. Doktorlarımızın ya da diğer sağlık çalışanlarımızın bir kasıtla davranmadığı muhakkak. Fakat bu tür acılara yol açacağı için hayati önem taşıyan uygulamalarda azami yüksek dikkatin gösterilmesi gerekir. Başka acıların yaşanmaması için buna dikkat etmelerini istiyoruz’’ dedi.

(İHA)