Seçme ve seçilme hakkı nedir? sorusu arama motorunda aranan konular arasında yer alıyor. Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 5 Aralık, Kadın Hakları günü olarak birçok yerde kutlanıyor. Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 85'incü yıldönümü. 5 Aralık kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, bu konuda bir farkındalık yaratılması ve çözümler bulunması yolunda önemli bir gün. Seçme ve seçilme hakkı nedir, Kadınlara seçme ve seçilme hakkı ne zaman verildi? merak ediliyor. Yanıtı haberimizde..
SEÇME VE SEÇİLME HAKKI NEDİR?
Seçme ve seçilme hakkı, vatandaşlık görevlerinden birisidir. Seçimlere katılmak, seçmek, aday olmak demokrasinin en önemli özelliğidir. 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşı, seçme ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir. Ancak silah altındaki er ve erbaşlar, askeri öğrenciler, ceza evlerinde tutuklu bulunanlar ve hükümlüler oy kullanamazlar. Milletvekilliği, muhtar, belediye başkanlığı seçimlerine 18 Yaşını dolduran her tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı seçme hakkına başka bir değişle oy verme hakkında sahiptir.
Seçimlere katılmakta bireylerin hakkıdır. Siyasal hakların başında seçme ve seçilme hakkı gelir. Temsili demokrasilerde, halkın adına karar almak, seçimle iş başına gelen yöneticilere bırakılır. Bu yöneticileri kimin seçeceği sorunu, demokrasinin temel sorunlarından biridir. Başlarda, oy hakkı vatandaşların küçük bir kesimi tarafından kullanılmaktaydı. Çalışan kesimlerin ve kadınların oy hakkını elde etmeleri daha sonralara rastlar. Bu nedenle, genel ve eşit oy hakkı, seçim ve temsil ilkesi doğduktan sonra ortaya çıkmıştır.
Oy hakkının genişlemesiyle ve çağdaş siyasal partilerin siyaset sahnesinde yerini almasıyla birlikte, bugünkü anlamda seçme ve seçilme hakkı doğmuştur. Günümüzde, yasalarda gösterilen şartlara uygun olarak, her vatandaş seçme, seçilme, siyasal etkinlikte bulunma ve halk oylamasına katılma haklarına sahiptir. Seçme ya da oy hakkı, seçimlerde oy kullanma ile sınırlı değildir. Bazen, temsilcilerin aldığı bir karar, oy verdikleri bir tasarı geçerli olabilmek için halkın oyuna sunulur. Buna "halkoylaması" ya da "referandum" denilmektedir. Böylece, belli konularda halkın düşüncesi öğrenilmiş olur ve halkın siyasal kararlara "doğrudan katılması sağlanır. Temsili demokrasilerde, halk oylaması, sık uygulanan bir yöntem değildir.
DÜNYADA KADIN HAKLARI
Fransa’da 7 Mayıs 1748’de dünyaya gelen Olympe de Gouges, 1789'da Fransız Ulusal Meclisi'nde okunan ve günümüzdeki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin esin kaynaklarından biri olan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'ne karşı, bu metinde geçen “insan” (homme) sözcüğünün yalnızca erkeği kastetmesi nedeniyle 1791 yılında Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'ni yayımlar. Bu insanlık tarihindeki ilk kadın hakları bildirgesidir. İlk aşamada desteklediği Fransız Devrimi'nin bilhassa kadınlara yönelik duyarsızlığına karşı devrimin en önemli ismi olan Maximilien Robespierre'e yönelik eleştiriler kaleme alan de Gouges, yazılarındaki üslubunu her geçen an daha da sertleştirir. Nihayetinde devrim sonrasında yaşanan terör ve kaos döneminden kurtulmak için bölünmez bir cumhuriyet, federal bir hükümet ya da anayasal monarşi arasında bir seçim yapılması için halk oylamasına gidilmesini önerdiği bir yazısı nedeniyle 1793 yılının Temmuz ayında tutuklanır. Tutukluluk sürecinde kendisine avukat tutma hakkı verilmediği için kendi savunmasını kendisi yapan de Gouges, hakkında verilen idam kararını engellemek için hamile olduğunu iddia etse de, yapılan kontrol sonucunda bu iddiasının doğru olmadığının anlaşılması üzerine 3 Kasım 1793'te giyotinle idam edilir. Olympe de Gouges, günümüzde kadın hakları konusunda mücadele veren pek çok isim tarafından öncü biri olarak kabul edilir.
Seçme ve seçilme hakkına Fransa’da kadınlar 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960 ve İsviçre’de 1971 yılında kavuştular.
TÜRKİYE'DE KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI NE ZAMAN VERİLDİ?
Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme, 1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması sonucu gerçekleşti. Kadınlar 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkına sahip oldu.
Böylelikle Atatürk, kadınlara çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce bu demokratik hakkın verilmesini sağlamıştı.
Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5'nci Dönem seçimleri 8 Şubat 1935’te yapıldı. 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM’ye girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaştı.