Coğrafi işaret olarak tescil edilen, ardından AB nezdinde de tescillenen Taşköprü sarımsağı, bölge açısından önemli bir geçim kaynağı. Taşköprü sarımsağı, lezzeti ve aromasıyla ön plana çıkıyor.
İlçenin Kent Tarihi Müzesinin bir bölümünde, Taşköprü sarımsağının hikayesi de anlatılıyor. Bölgedeki sarımsak üretimi, gerçeğine uygun olarak maketler ve bal mumu heykellerle canlandırılıyor.
Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal, AA muhabirine, bölgede yüzyıllardır sarımsak ekimi yapıldığını söyledi.
Sarımsağa ilişkin, Taşköprülüler arasında anlatılan bir rivayet bulunduğunu aktaran Çatal, "Rivayete göre Sezar, kendisine rakip olarak gördüğü kuvvetli bir komutan olan general Pompeus'un askerlerini hastalandırıp şifasının Taşköprü'de olduğunu söyler. Pompeus burayı fethetmeye gelirken 'Esans kokulu memleketi fethetmeye gidiyorum' der. Bu da Taşköprü'de o zamandan beri sarımsak ekildiğini göstermektedir."
"Bölgede 'beyaz altın' olarak nitelendiriliyor"
Taşköprü Kent Tarihi Müzesi sorumlusu Barış Sağıroğlu da müze binasının 1850 yılında inşa edildiğini söyledi.
Taşköprü Belediyesi bünyesine geçen binanın 2017'de müzeye dönüştürüldüğünü belirten Sağıroğlu, müzede kentin tarihini, kültürünü ve ekonomisini yansıtan objelerin yer aldığını dile getirdi.
Müzenin bir bölümünün sarımsağa ayrıldığına işaret eden Sağıroğlu, şöyle devam etti:
"Sarımsak, Taşköprü için önemli bir bitki, en önemli tarım ürünü. Ekonomik getirisinden dolayı da bölgede, 'beyaz altın' olarak nitelendiriliyor. Burada maketler aracılığıyla sarımsağın serüveni anlatılıyor. Başta sürülen tarlalara kadınlar sarımsağı ekiyor. Sonraki süreçte sarımsağın çapa ve sulanması yer alıyor. Taşköprü sarımsağının hasadı temmuzun ilk ya da ikinci haftası yapılır. Hasat da anlatılıyor. En sonda da kurutulan sarımsak pazara götürülerek satılıyor. Maketler aracılığıyla sarımsağın hikayesi, serüvenini burada görebilirler."
Müzeye gösterilen ilgiden memnun olduklarını vurgulayan Sağıroğlu, "İl ve il dışından çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor." dedi.
Müzeyi gezen Oğuzhan Erdoğan ise iki yıl önce İstanbul'dan Taşköprü'ye yerleştiğini anlatarak "Sarımsağın ne tür şartlarda yetiştirildiğini bilmiyordum. Çok zorlu bir ekim serüveni var. Burada en başından sonuna kadar sarımsağın serüveni tek tek anlatılmış." ifadelerini kullandı.