Sabahattin Ali’nin sözleri ve şiirleri, usta edebiyatçının doğum gününde yoğun ilgi görüyor. Sabahattin Ali kimdir? 1907 yılında Edirne’de dünyaya gelen usta edebiyatçı en çok 'Değirmen', 'Kağnı', 'Ses', 'Yeni Dünya', 'Sırça Köşk', adlı öykü kitapları, 'Kuyucaklı Yusuf', 'İçimizdeki Şeytan' 'Kürk Mantolu Madonna' romanları ve 'Dağlar ve Rüzgar' adlı şiir kitaplarıyla tanınmaktadır. Yazarın kaleme aldığı şiirlerinden bazıları, Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli, Ali Kocatepe gibi sanatçılar tarafından beste haline getirilmiştir. Sabahattin Ali’nin hayatı ile ilgili merak edilenlere haberimiz içerisinden öğrenebilirsiniz.
SABAHATTİN ALİ KİMDİR?
Sabahattin Ali, 1907 yılında Edirne'de dünyaya geldi. 1926 yılında İstanbul Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra öğretmenlik yaptı. İlk öğretmenlik görevini Konya'da yaptı. Öğretmenliği sırasında Güneş, Hayat, Meşale gibi dergilerde yazmaya başladı. Yazarın kaleme aldığı şiirlerinden bazıları, Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli, Ali Kocatepe gibi sanatçılar tarafından beste haline getirildi.
Eğridere'de doğan Sabahattin Ali, ilk hikâye ve şiir denemelerine Balıkesir'de başladıktan sonra İstanbul'daki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in desteğiyle ilk kez Akbaba ve Çağlayan dergilerinde şiirlerini yayımlattı.
SABAHATTİN ALİ’NİN SÖZLERİ
Dünyada bana hiçbir şey tabiattan melül bir insanın, zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir...
Ne kadar seversem seveyim, bir kişiye bağlı kalmak bana garip geliyordu...
Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.
Küçüklüğümden beri mutluluğu israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim...
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı.
İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum.
Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca?
Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?
“Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: ‘ Dünyada neler gördünüz?’ dese heralde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki...”
SABAHATTİN ALİ’NİN ŞİİRLERİ
LEYLİM LEY
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni
Aldım sazı çıktım gurbet görmeye
Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye
Ne lüzum var şuna buna sormaya
Senden ayrı ne hal oldum gör beni
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Kula değil yüreğine sor beni