Ruam hastalığı nedir, belirtileri neler? arama motorunda yoğun olarak araştırılıyor. dalar Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada Büyükada'daki bazı atlarda Ruam hastalığı tespit edildiği bildirildi. Vatandaşlar Ruam hastalığı nedir, belirtileri neler? merak ediyor. İşte yanıtı..
RUAM HASTALIĞI NEDİR?
Bu hastalık, sakağı ya da mankafa hastalığı olarak da isimlendirilmektedir. Ruam; başta at, merkep, katır gibi tek tırnaklılar olmak üzere, insan, kedi ve hayvanat bahçelerinde yaşayan yabani hayvanlarda görülen zoonoz bir hastalıktır. Merkep ve katırlarda akut, atlarda ise akut ve kronik olarak seyreder.
Hastalığın etkeni Pseudomonas mallei’dir. Etkenin; fiziksel (ısı, ışık, kuruma) ve kimyasal ( dezenfektanlar ) maddeler ile kemoterapötiklere (antibiyotikler, sülfonamid ve çeşitli ilaçlar ) karşı direnci zayıftır. Su yalaklarında, ruam apsesi irininde, rutubetli ve karanlık yerlerde uzun süre canlı kalabilir.
RUAM HASTALIĞI İNSANLARA BULAŞIR MI?
Hayvanlarda yer alan rahatsızlıkların insanlara bulaşmasında genel olarak, insanların hayvanların etlerini tüketmesi en önemli sebep olmaktadır. Bazı kültürlerde at eti tüketiliyor olsa da ülkemizde genel olarak tüketilmeyen bir hayvandır. Bu aşamada, kaçak olarak getirilen at etlerini farkında olmadan yiyen kişilerde ruam hastalığı meydana gelebilir. Bunun yanı sıra hayvanların tımar takımlarının ya da benzeri eşyalarının temizlenmeden insanlar ile direkt temas etmesi durumunda bulaşabilmektedir. Araştırmalar, bulaşık sularının içilmesi ile de bu rahatsızlığın ortaya çıktığını göstermektedir. Bu sebeple at sahiplerinin çok dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması gerekir.
RUAM HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELER?
Ruam hastalığı hem atlarda hem de insanlarda farklı bölgelere hücum ederek bu bölgelerde belirtiler gösterebilmektedir. Eğer hastalık akciğerleri hedef alırsa, bu durumda hastalığa yakalananlarda solunum zorluğu başlar. Hastalar, çok çabuk yorulmaya başlarken burunda sıklıkla kanamalar görülebilmektedir. Birçok insanda zayıflama gibi belirtiler de ortaya çıkarır. Burnu hedef aldığında devamlı ancak tek taraflı bir akıntı söz konusu olmaktadır. Her geçen gün akıntı daha yoğun bir hale gelmeye başlar ve son dönemlerinde renk de değiştirebilir. Deriyi hedef aldığında ise apse oluşumunu tetiklemektedir. İlk olarak derinin alt katmanlarında modüllerin meydana gelmesi ile başlar ve sonrasında cildin en üst tabakasında apse oluşumu gerçekleşir.