Rinoplasti işleminde bunlara dikkat!

Evrensel olarak kabul edilen güzellik ölçümleri ve oranlar ışığı altında yüz güzelliğini belirleyen en önemli unsur yüzdeki tüm uzuvların birbirleriyle olan uyumudur.

Bu uyumu sağlayan da yüzün tam ortasında yer alan ve gerek büyüklüğü gerekse şekliyle diğer uzuvların orantısını belirleyen burundur. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Eyüboğlu, rinoplasti operasyonlarında kişinin isteklerinin yanı sıra yüz yapısının da dikkate alınması gerektiği konusunda uyarıyor.

Rinoplasti (Estetik Burun Ameliyatı) Nasıl Yapılır?

Ağız, yanaklar, elmacık kemikleri ve gözler, burun sayesinde ifade kazanırlar. Kişinin yüz yapısıyla uyumlu ve diğer organlarla orantılı bir burun, yüzün estetik bütünlüğünü sağlar. Öte yandan burundaki kusurlar kimi zaman estetik kaygılara kimi zaman da nefes almayı güçleştiren bozukluklara sebep olarak kişilerin yaşantılarını güçleştirir. Burnunun çirkin olduğunu düşünen kişilerin kendilerine olan güvenleri azalabilir, sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilirler. Rinoplasti bu gibi durumlarda sıkça başvurulan bir çözüm yoludur. Estetik burun ameliyatları en sık uygulanan estetik operasyonlar arasında yer almaktadır.

Tıp alanında elde edilen yeni bilgiler ve gelişen teknolojilere paralel olarak, birçok dikkat edilmesi gereken detaylar olmasına rağmen genellikle iyi sonuçlar alınır. Rinoplasti ameliyatına karar verilen hastaların yüz şekli ve burun yapısı birlikte değerlendirilir ve hastaya ameliyat öncesi hedeflediği burun şekli sorulur. Hastaların yönlendirmesi doğrultusunda hastaya en uygun olacak burun şekli hakkında fotoğraflar gösterilir.

Ameliyat, hastanın durumuna göre açık, kapalı ya da doğurtma teknikleri ile yapılabilir. Tüm teknikler genel anestezi altında gerçekleştirilir ve hasta hiçbir şey hissetmez. Yöntemler arası ağrı, şişlik, morarma ve yara izi gibi konularda farklar olsa da prensip olarak benzer hedefler belirlenmiştir. Ameliyat sırasında problemli olduğu düşünülen anatomik yapılara uygun olarak cerrahi çıkartma, ekleme, şekillendirme gibi işlemler uygulanmaktadır. Genellikle burun içi yapılar burun şekillendirme için yeterli olsa da kıkırdak desteğinin yetersiz olduğu durumlarda (önceden geçirilmiş burun ameliyatları, trafik kazaları, doğuştan bozukluklar gibi) 

Kulak arkası ya da kaburgadan kıkırdak almak gerekebilmektedir. Bu konu hakkında hastanın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Buruna hedeflenen şekil verildikten sonra burun içi yapılar onarılır. Buruna yüz ile uyumlu bir şekil vermenin yanı sıra nefes alma fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesi de sağlanmalıdır. Ameliyat bitiminde burun içerisini desteklemeye yönelik burun tamponu ve burun kırılmasını ve travmalardan koruması için özel bir alçı konulur.

Ameliyattan Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyatlar, uygulanan tekniğe ve deformasyonun boyutlarına bağlı olarak 1-4 saat arasında sürebilir. Orta kıkırdağa müdahale edildiyse burnun içine, hastanın nefes almasını engellemeyecek şekilde bir tampon yerleştirilir. Günümüz teknolojisi ile geliştirilmiş olan silikon tamponlar eskiden kullanılan tamponlara göre çok daha az yapışmakta ve ameliyat sonrası hastanın nefes almasına imkan sağlamaktadır. Bu süre zarfında hastaların burunlarına darbe alabilecekleri aktivitelerden sakınmaları tavsiye edilir. Aynı sebeple burun, ameliyattan sonra yaklaşık 1 haftalık süre boyunca burun alçısıyla korunur. Ameliyattan sonra oluşabilecek şişlik ve morlukları önlemek için hastaların başlarını çok öne eğmemeleri ve yüzlerine düzenli olarak buz kompresi yapmaları önerilir. Her ne kadar ameliyat sonrası 1 aylık süreçte ciddi şişlik azalması olsa da burun nihai şeklini operasyondan sonraki 6 ay ile 1 yıl arasında alacaktır.