Pembe gölden üzücü haber: Meyil Obruk Gölü kurudu

Konya'da karstik yapısı ve yaz mevsimine doğru pembe renge bürünmesi ile ünlenen Meyil Obruk Gölü, tamamen kurudu. Prof. Dr. Eren, ''1970 yılında 31 metre su derinliği ölçülmüş. 31 metre derinliğindeki su yok olmuş'' dedi.

Konya'nın Karatay ilçesinde bozkırın ortasında bulunan ve güzelliğiyle kendine hayran bırakan Meyil Obruk Gölü, tamamen kurudu.

650 metre çapında, 75 metre derinliğinde olan Meyil Obruk Gölü pembe suyuyla meşhur olmuştu.

1970 yılı itibarıyla 31 metre su derinliği ölçülen gölde, artan sıcaklık ve azalan su seviyesi nedeniyle 'dunaliella salina' mikroorganizmaları çoğalırken, göl de pembe renge bürünüyordu.

'DOĞAL BİR ESER, BİR ANIT ÖZELLİĞİNDE'

31 metrelik su derinliğinin 50 yılda giderek bittiğini anlatan Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, "Çok üzücü bir durum. Aynı zamanda bölgemizde, ilimizdeki durumu da yansıtan bir durumdayız. Meyil Obruk Gölü ki Türkiye'nin su barındıran en büyük gölüydü. Geçmiş yıllarda farklı renk tonlarıyla da gerçekten turizm açısından da doğal bir eser, bir anıt özelliğindeydi. 2020 yılındaki duruma göre, Meyil Gölü'nde tamamen kuruma görüyoruz. 1970 yılında 31 metre su derinliği ölçülmüş. Yaklaşık işte, 50 yıl sonra şu anda, maalesef herhangi bir su gözlenmiyor. 31 metre derinliğindeki su yok olmuş" dedi.

'GELECEĞE SADECE BİR ÇÖL BIRAKACAKMIŞIZ GİBİ GÖRÜNÜYOR'

Prof. Dr. Yaşar Eren, "Orta ve Batı Anadolu'da havzalarda, ovalarda, 2000'li yıllardan sonra özellikle aşırı tarımsal sulama, küresel ısınma ve bunun oluşturduğu değişik nedenlerden dolayı, Orta ve Batı Anadolu'da sulak alanlarımızın büyük bir çoğunluğu maalesef gözlerimizin önünde yok oldu. Geçmiş yıllarda Meke Gölü vardı, Çıralı Obruğu vardı, Meyil Obruğu vardı. Şu anda bölgede sadece Kızören Obruğu'nda su bulunuyor. Son 20-30 yılda bahsettiğim nedenlerden dolayı sulak alanlarımızın büyük bir çoğunluğu maalesef kurudu. Şu anda geleceğe sadece bir çöl bırakacakmışız gibi görünüyor. Şimdi tabii bunlar yerin içerisine doğru açılan pencereler, yer altı suyu seviyesini gösteren farklı kesimlerdeki göstergeler. Sonuçta birkaç tane kaldı. Onlar da kurulduktan sonra herhalde Orta ve Batı Anadolu'da sulak alan kalmayacak gibi görünüyor" diye konuştu.