Diyarbakır 'da DAEŞ'in hücre evlerine yapılan ve 7 IŞİD'linin öldürüldüğü operasyonun detayları ortaya çıkmaya başladı. Diyarbakır Emniyeti İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 1 aylık çalışmayla 2 hücre evini tespit edip takibe aldı. 2 evde patlayıcı madde bulunduğu ve imal edildiği belirlenince operasyon için düğmeye basıldı. 2 hücre evine Özel Harekât ekipleri gitti. Birinci adreste "Teslim ol" çağrısı yapan ekipler, zorla kapıyı açıp içeriye girmek istedi. Kapı açılır açılmaz Veysel Argunağa 5 kilo TNT patlayıcı ile kendini havaya uçurdu. Patlamada girişte bulunan 2 Özel Harekât polisi şehit oldu. Argunağa'nın yanı sıra yanında bulunan Cahit Ölmez de öldü. Kendini patlatan Argunağa'nın, yanındaki Ölmez'le birlikte hücre evindeki örgüt dokümanlarını yaktığı ve polisleri öldürmek için intihar saldırısı yaptığı tahmin ediliyor. Kimlikleri belirlenemeyen 2 kişinin, herhangi bir kayıt olmadığı için kimlik tespitlerinin yapılamadığı bildirildi.
BABA: İYİ Kİ DE BÖYLE OLMUŞ
Öldürülenlerden Sıddık Bünül'ün (42) DAEŞ'in Diyarbakır'da hücre evlerinin sorumlusu olduğu öne sürüldü. Suudi Arabistan'da bir üniversiteden mezun olduğu belirtilen 3 çocuk babası Bünül'ün sık sık Suriye'ye gidip geldiği de tespit edildi. DAEŞ içinde etkinliği bulunan Bünül'ün Rakka ve Telabyad'da örgüt içinde infaz emirlerini veren kişi yani "Rakka kadısı" olduğu iddia edildi. Komutan düzeyinde olduğu öne sürülen Bünül'ün Bingöl'deki DAEŞ yapılanmasını oluşturduğu, bugüne kadar bu ilden çok sayıda kişiyi örgüte kazandırdığı, daha önce birkaç kez gözaltına alındığı belirtildi. Bingöl'de DAEŞ'e katılanların tümünün "Sıddık Hoca" lakabıyla tanınan Bünül tarafından örgüte gönderildiği ifade edildi. Emniyete giden baba F. Bünül, "Biz de istemedik böyle olmasını. İyi ki de böyle olmuş. Eğer oğlum ölmeseydi belki masum insanlar ölecekti" açıklamasını yaptı. Öldürülenden Serhat Seyithanoğlu'nun ise örgütün Telabyad ve Rakka bölgesinde komutan düzeyinde olduğu iddia edildi.
Öldürülen ve kimliği belirlenen 5 kişinin aileleri, Diyarbakır Emniyeti'ne gidip cesetleri fotoğraf üzerinden teşhis etti. Veysel Argunağa'nın babası cesedin oğluna ait olduğuna emin olmadığını belirtince, DNA testi için kendisinden kan örneği alındı. Ailelerin daha sonra emniyette ifadelerine başvuruldu.
BREMEN'DE KANDIRILMIŞ
Veysel Argunağa'nın 2013'te Almanya'nın Bremen kentinde bir dönercide çalışırken DAEŞ'le temasa geçtiği ve örgüte katılmak için Türkiye'ye döndüğü öne sürüldü. Mart 2014'te Bingöl'den IŞİD'e katıldığı belirtilen Argunağa'nın babası A. Argunağa, oğluyla ilgili şu bilgileri verdi: "Oğlum 2012'de Bingöl Üniversitesi'nin 2 yıllık elektronik bölümünü bırakıp çalışmak için İtalya'ya gitti. 1 yıl burada çalışıp ardından Almanya'ya gitti. 1 yıl da orada çalışıp Bingöl'e döndü. Mart 2014'te bana 'Baba ben Suriye'ye gideceğim' dedi. Ertesi gün işten döndüğümde yoktu. Oğlumu ihbar ettim. Yakalayıp bana teslim ettiler. Bir daha kaçtı. Bingöl Emniyeti'ne oğlumun Suriye'ye gitmek için evden kaçtığını bildirdim. Sonra beni telefonla arayıp 'Baba ben Özgür Suriye Ordusu'na katıldım' dedi. Sonra bu aramalar da kesildi. Oğlum Veysel'in Diyarbakır'daki IŞİD'e yönelik çatışmada öldürüldüğünü öğrendim. Zaza'yız. Benim ne işim olur DAEŞ'le, PKK'yla."
Ölen Cahit Ölmez'in ağabeyi Y. Ölmez ise kardeşinin 2-3 ay önce "Çalışmaya gidiyorum" diye evden çıktığını, bir daha haber alamadıklarını belirtti.
Habertürk