''Neşeli Günler'' filminin hikâyesi yıllar sonra gerçek oldu

Eskişehir'de yaşayan Çağlar Balkandere, uzun yıllar birlikte turşu dükkânı işlettikten sonra çekişmeli boşanma sürecindeki eşi Şenay Balkandere'nin iş yerinin tam karşısına başka bir turşu dükkânı açtı. Çağlar ve Şenay Balkandere'nin aynı sokakta karşılıklı dükkânlarda hizmet vermeleri, Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden ''Neşeli Günler''i hatırlatıyor.

AKSAM.COM.TR

Eskişehir'de turşu dükkânı işleterek geçimlerini sağlayan Şenay-Çağlar Balkandere çiftinin evliliklerini sonlandırma kararı vermelerinin ardından aynı sokakta karşılıklı dükkânlarda hizmet vermeleri, Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden "Neşeli Günler"i hatırlatıyor.

Şenay ve Çağlar Balkandere çifti, 2014'teki evliliklerinin ardından Odunpazarı ilçesine bağlı Deliklitaş Mahallesi Değirmen Sokak'ta 2016'da turşu dükkânı açtı.

Uzun yıllar dükkânı beraber çalıştıran çift, zamanla yaşadıkları sorunlar nedeniyle boşanmaya karar verdi.

Çekişmeli boşanma sürecinde olan çiftten Çağlar Balkandere, bir süre sonra yakınlarının desteğiyle eşi Şenay Balkandere'nin işlettiği turşu dükkânının tam karşısına başka bir turşu dükkanı açtı.

Çift, yaklaşık bir yıldır aynı sokakta karşılıklı turşu dükkânı çalıştırıyor.

Çocukları bulunmayan Balkandere çiftinin yaşadıkları bu durum, senaryosunu Sadık Şendil'in yazdığı, başrollerini Türk sinemasının iki önemli ismi Adile Naşit ve Münir Özkul'un oynadığı 1978 yapımı "Neşeli Günler" filmini anımsatıyor.

"Keşke sirke ve limondan dolayı olsaydı"

Şenay Balkandere (50), uzun yıllar özel sektörde çalıştıktan sonra 9 yıl önce eşiyle turşu dükkânı açtığını söyledi. Onlarca çeşit turşunun yanı sıra kahvaltılık sos, salça ve zeytinyağı satışı da yapan Balkandere, başlangıçta evliliklerini anlaşarak sonlandırmak için çaba gösterdiğini kaydetti.

Balkandere, zamanla yaşanan fikir ayrılıklarından dolayı boşanmanın çekişmeli hale geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Meğer süreç içinde turşu dükkânı açılması için karşı taraftaki dükkânla ilgili anlaşmalar, sözleşmeler yapılmış. O esnada dükkânda eşim duruyordu. Ben gelmiyordum. Zor bir süreçti. Mevcut dükkânı çalıştırırken de diğer dükkânın hazırlığı yapılmış. Ben karşıma dükkân açtığını son gün öğrendim. Aynı logo ve renklerle, maskot, her şey aynı. Sadece isminde çoğul ek kullanılarak açılmış. Dükkânımı tedbir kararıyla teslim aldım. O günden beri tek başıma yürütmeye çalışıyorum."

Yaşadıkları bu durumu "Neşeli Günler" filmine benzetilmesini doğal karşıladığını söyleyen Balkandere, "Tekrardan yaşanmış bir hikâye ama maalesef keşke sirke ve limondan dolayı olsaydı. Ben bunların başıma geleceğini hiç düşünmemiştim. Bir kadın olarak yaşadığım süreç gerçekten çok zor." dedi.

Balkandere, karşılıklı dükkânları gören müşterilerin kendisine "Yeni bir şube mi açtınız?" diye sorduğunu dile getirerek, "Ben gerçeği söyledikten sonra her gün 'O zaman siz Adile Hanım mı oldunuz? Karşı taraf Münir Bey mi oldu?' gibi neredeyse 20-30 defa bu espriyle karşılaşıyoruz. Uzun bir zaman geçti artık doğal karşılıyoruz." dedi.

"Adile Hanım olarak artık bu bizim üzerimize yapıştı. Ben de turşu sirkeyle olur, diyorum." diyen Balkandere, "Sirkenin fermantasyon süresi daha kısa. Turşunun kullanım, tüketim süresi daha uzun olur. Sirke zaten şifadır." ifadelerini kullandı.

"Turşu suyu limonla da olur, sirkeyle de olur"

Çağlar Balkandere (50) ise eşiyle turşu dükkânı açmadan önce turşu ürünleri üzerine toptancılık yaptığını anlattı.

Eşiyle beraber açtıkları dükkânda turşu işini perakende sürdürdüklerini dile getiren Balkandere, boşanma kararı aldıktan sonra hukuki süreçlerden dolayı iş yerinden ayrıldığını söyledi. Balkandere, o dönem aynı sokakta boş olan dükkânı tuttuğunu belirterek, "Bir erkeğin işsiz kalması zor bir şeydir. Burayı da kız kardeşimin imkânları var. Burası o dönem boşaltılmış bir dükkândı. 'Ağabey bizde imkân var. Bu iş senin mesleğin, yapar mısın?' dedi. Ben de bu işi yaptım. Ondan sonra aynı Neşeli Günler'deki gibi senaryo karşılıklı oluyor. Filmde farklı sokaklarda ama burada tam karşı karşıyayız." diye konuştu.

Filmdeki çiftin turşu suyunun yapılış tarzından anlaşmazlık yaşadığını hatırlatan Balkandere, şunları kaydetti:

"Bizimkisi ailevi sebeplerden dolayı ayrılmaya karar verildi. Turşu suyu limonla da olur, sirkeyle de olur. Limon biraz risktir. Sirke her zaman garantidir. Lezzeti her zaman yakalarsın. Limonun içinde bir tanesi çürük çıkarsa bütün ürünü çöpe atmak zorunda kalırsın. Limon tabii değişik bir tat verir. Mutlaka isteyen müşterilerimiz de var ama hem limonlu hem de sirkeli turşu suyunu müşterilerimize ikram ediyoruz."