Mevlâna'nın “Her sedefte inci bulunmaz'' sözünden yola çıktılar…

Kız çocuklarına ve mühendislik bölümünde okuyan öğrencilere maddi ve manevi anlamda büyük destek sağlayan Faydasıçok Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selcen Faydasıçok: “Mevlâna'nın ‘Her sedefte inci olmaz' sözünden yola çıktık. Sedeflerin içindeki gerçek incileri bulabilmek ve onların cevherden mücevhere dönüşüm yolculuğunda onlara eşlik etmek istedik. 2016 yılında 50 mühendis kızımızla başladığımız yolculuğumuz, şimdi 3 farklı projede 350 gencimizle, 187 mezunumuzla, 100'lerce mentörümüz ve bizimle aynı hayali paylaşan gönüllerimizle büyüyerek devam ediyor.”

Ali Demirtaş

Faydasıçok Vakfı, 2016 yılında eğitimin ülkemiz için vazgeçilmez olduğu bilinciyle, gençlerimizi hem iş hem de sosyal hayata hazırlayabilmek için kuruldu. Eğitimde fırsat eşitliği için kimseyi geride bırakmamak adına harekete geçen vakıf, bu bağlamda da birçok projeyi hayata geçirdi. Özellikle kız çocuklarının ve mühendislik bölümlerinde okuyan genç kızların eğitimlerine destek olmak ve aynı zamanda onları iş hayatına hazırlamak amacıyla yola çıkan vakıf, bu zamana kadar birçok gence ve çocuğa dokundu. aksam.com.tr'ye konuşan vakfın yönetim kurulu başkanı Selcen Faydasıçok vakfın diğer çalışmalarını ise şu sözlerle anlattı: "İlk projemiz 'Sedefteki İnciler', özellikle kız çocuklarının eğitimi ve gelişimine odaklanarak iş hayatına hazırlanmalarına destek oluyoruz. Kadın istihdam oranları, kadın mühendis oranları bu kararı almamızda çok etkili oldu. Mevlâna'nın 'Her sedefte inci olmaz' sözünden yola çıktık. Sedeflerin içindeki gerçek incileri bulabilmek ve onların cevherden mücevhere dönüşüm yolculuğunda onlara eşlik etmek istedik. 2016 yılında 50 mühendis kızımızla başladığımız bu yolculuğumuz, şimdi 3 farklı projede 350 gencimizle, 187 mezunumuzla, 100'lerce mentörümüz ve bizimle aynı hayali paylaşan gönüllerimizle büyüyerek devam ediyor. Neler yapıyoruz? 3 farklı programımız bulunuyor. 'Sedefteki İnciler' programımızda mühendislik okuyan kız çocukları için çalışıyoruz. Diğer bir projemiz 'İz Bırakanlar', her bölümden kız ve erkek öğrencilerimizi hayata hazırlayabilmek için onların eğitim hayatlarında geride kalmamaları için çaba harcıyoruz. Üçüncü projemiz de 'Elele' adını verdiğimiz projemiz. Biliyorsunuz ülkemizde üst üste doğal afetler olmaya başladı. Dört senedir depremlerden, sellerden, yangınlardan etkilenen öğrencilerimizi programımıza dâhil ediyoruz. Burs desteği sağlıyor ve ayrıca staj yerleri bulmalarına destek oluyoruz. Mentör programımızla birebir eşleşmeler yapıyoruz. Hayat yolculukları, eğitim yolculuklarına her sene değişen mentörleriyle devam ediyorlar. 21. yüzyıl yetkinlikleriyle mezun olabilmeleri için Faydasıçok Akademimiz de eğitimler düzenliyoruz. Çünkü artık okullarda aldıkları akademik eğitimlerin yanı sıra başka yetkinliklere de ihtiyaç duyuyorlar. 21. yüzyıl yetkinlikleri, becerileriyle donanmış olarak mezun olmaları gerekiyor. Biz de bunun için eğitimler, kültürel geziler, toplantılar organize ediyoruz. Son olarak da iş bulmalarına destek olmaya çalışıyoruz. Mezunlarımızın iş oranlarına bakacak olursak bu durumdan da son derece memnunuz."

ÖNCELİĞİM KIZ ÇOCUKLARINA FIRSAT YARATMAK

Sizi kısaca daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ankara Üniversitesi, Kamu Yönetimi mezunuyum. Eğitim ve sanayiye olan ilgim, ailemizin sanayici geçmişinden geliyor. Hasçelik'te edindiğim deneyimler, iş hayatına ve topluma olan katkıma ilham verdi. 2016 yılında Faydasıçok Vakfı'nı kurarak, eğitime olan tutkumla topluma daha geniş bir ölçekte katkı sunmaya karar verdim. Vakfımız aracılığıyla gençlerin, özellikle de kız çocuklarının eğitimine ve iş hayatına katılımlarına destek olmayı hedefliyorum. Bu yolda, fırsat eşitliği yaratmak ve topluma fayda sağlamak benim en büyük motivasyonum. Eğitim hayatımda burslarla öğrenim gördüm ve bu sayede topluma geri verme sorumluluğunun ne kadar değerli olduğunu erken yaşta keşfettim. Bu süreçte aldığım desteklerin hayatımda ne denli önemli bir rol oynadığını hep hatırladım. Bu yüzden, Faydasıçok Vakfı'nda gençlerin, özellikle de kız çocuklarının eğitimine katkı sağlayarak onlara fırsat yaratmayı en büyük önceliklerimden biri haline getirdim. Hem eğitimde hem de topluma fayda sağlayacak projelerde sürdürülebilir çözümler üretmek, kişisel vizyonumla vakfın misyonunu birleştiren en büyük motivasyonum.

ÜLKEMİZİN SORUNLARINI KENDİ SORUNUMUZ OLARAK BENİMSEDİK

Peki vakfın kız çocuklarını odağına alma fikri nasıl doğdu?

8 yıl önce yola çıktığımızda gençlerimizin ve ülkemizin karşılaştığı sorunları kendi sorunumuz olarak benimsedik. Bugün de aynı anlayışla projelerimizi sürdürüyoruz. Özellikle mühendislik okuyan kız öğrencilerimize odaklanmamızın sebebi, kadınların iş hayatına katılımında yaşadığı zorluklar, istihdam oranlarının düşük olması ve meslek sahibi olabilmelerinde karşılaştıkları engellerdir. Kızlarımızın iş hayatına daha güçlü ve donanımlı bir şekilde başlayabilmeleri için projeler ve programlar ürettik. Bizim amacımız, onların yalnızca teknik becerilerini geliştirmek değil, aynı zamanda özgüvenlerini artırarak, geleceğin güçlü kadın liderleri olmalarına katkı sağlamak. Bu süreçte sadece eğitimle sınırlı kalmadık; deprem, yangın gibi doğal afetlerde de gençlerimizin yanında olduk, onların yaşadığı sorunları dert edindik. Faydasıçok Vakfı olarak, kimin bir derdi varsa, bizim de onun yanında olmaya özen göstermemiz en büyük önceliğimiz. Vakfımızın projeleri devam ettiği sürece, gençlerimizin hayatlarına dokunmaya ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.

MÜHENDİSLİĞİN ERKEK İŞİ OLDUĞU YÖNÜNDE GÜÇLÜ BİR ÖN YARGI VAR

Neden özellikle kız çocukları ve mühendislik alanı?

Vakfımızın üç ana projesinden sadece biri olan 'Sedefteki İnciler' programımızla, mühendislik eğitimi alan kız öğrencileri destekliyoruz. Neden özellikle mühendislik? Biz sanayici bir aileyiz ve bu projeyi, kendi firmamızdan ve fabrikamızdan yola çıkarak şekillendirdik. Sanayi sektöründe kadın çalışan oranları, özellikle de kadın mühendis oranları oldukça düşük. 8 yıl önce projeye başladığımızda, Türkiye'de kadın mühendis oranını bulabilmek için bile bir veri olmadığını fark ettik. Kendi araştırmalarımızla kadın mühendis oranının yüzde 18 civarında olduğunu tespit ettik. Bu durum, sanayiye ve mühendislik alanına daha fazla kadının katılmasını teşvik etmemiz gerektiğini gösterdi. Şirket çalışanlarımızla yaptığımız ankette de kız çocuklarının eğitimi ve güçlenmesi konusunda yoğun bir talep olduğunu gördük. Bu yüzden, mühendislik alanında kız öğrencilerimizi desteklemeye karar verdik. 'Liseli İnciler' programımızla Türkiye'nin 11 farklı şehrindeki 28 liseye giderek mühendisliği tanıttık ve kız öğrencilere mühendisliğin sadece bir erkek mesleği olmadığını anlattık. Aslında kız öğrencilerimiz matematikte ve fen bilimlerinde son derece başarılılar, fakat toplumda mühendislik mesleğinin erkek işi olduğu yönünde güçlü bir ön yargı var. Mühendislik üzerine yoğunlaşmamızın temel sebebi de bu alanda kadınların daha fazla temsil edilmesine katkıda bulunmak. Ancak Vakfımızda karma programlarımızla da hem kız hem de erkek öğrencilerimize de destek olduğumuzu hatırlatmak isterim.

HER DOKUNUŞ, BÜYÜK TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMLERİN KAPISINI ARALIYOR

Kız çocuklarından nasıl geri dönüşler alıyorsunuz yıllar içerisinde veya kısa vadede?

Yıllar içerisinde kız çocuklarından aldığımız geri dönüşler, bize bu yolda ne kadar doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha gösterdi. 'Sedefteki İnciler' projesiyle başlayan yolculuğumuzda, projeye katılan genç kızlarımızın hem kısa vadede hem de uzun vadede ne kadar büyük bir değişim gösterdiğini gözlemliyoruz. İlk başta kendilerine ve yeteneklerine dair tereddütleri olan birçok genç, aldıkları eğitimler, mentorluk desteği ve iş dünyasındaki deneyimlerle kendilerini daha güçlü ve cesaretli hissediyorlar. Onların kendilerine olan güvenlerinin arttığını, mühendislik mesleğinde ilerleme kaydettiklerini görmek bizim için en büyük motivasyon kaynağı. Kısa vadede aldığımız geri dönüşler arasında, kız öğrencilerimizin mühendislik alanındaki başarılarını artırmaları, projelerde yer almaları ve staj programlarına katılarak iş dünyasında sağlam bir yer edinmeleri dikkat çekiyor. Uzun vadede ise mezun olan öğrencilerimizin büyük bir kısmının sektörde önemli pozisyonlarda yer aldığını, mühendislik alanında uzmanlaştıklarını görmek gurur verici. Ayrıca, projeye katılan öğrencilerimizin birçoğu, kendileri de mentorluk yaparak yeni nesil kız öğrencilerine destek oluyorlar. Bu döngü, sadece bireysel başarıların ötesinde, bir dayanışma ve güçlenme ağına dönüşüyor. Bize göre, bu projeyle attığımız her adım bir kelebek etkisi yaratıyor. Bir kız çocuğunun eğitime erişimini sağladığınızda, onun hayatında büyük bir değişim başlatıyorsunuz. Ancak bu değişim yalnızca o bireyle sınırlı kalmıyor; ailelerine, çevrelerine ve hatta gelecek nesillere de yayılıyor. Her küçük dokunuş, gelecekte daha büyük toplumsal dönüşümlerin kapısını aralıyor. Bu yüzden, aldığımız her olumlu geri dönüş bize sadece bugünü değil, yarını da inşa ettiğimizi gösteriyor.

TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAKİ GENÇLERİMİZE ERİŞMEK İSTİYORUZ

Gelecek süreç içerisinde hayalleriniz ve hedefleriniz nedir vakıf olarak?

Faydasıçok Vakfı olarak gelecekteki en büyük hayalimiz, daha fazla gencimize ulaşarak onların hayatlarına dokunmak ve onların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına katkı sağlamak. Eğitimde fırsat eşitliği yaratmak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek ve gençlerimizi 21. yüzyılın gerektirdiği yetkinliklerle donatmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bugüne kadar başarıyla yürüttüğümüz projeleri daha da büyütmek ve özellikle Türkiye'nin dört bir yanındaki gençlerimize erişim sağlamak istiyoruz. Gelecek süreçte hedefimiz, dijitalleşen dünyaya uyum sağlayacak projeler geliştirmek ve yapay zekâ, teknoloji ve inovasyon alanlarında gençlerimizin donanımlarını artırmak. Faydasıçok Akademi bünyesinde verdiğimiz eğitimleri daha kapsamlı hale getirerek, öğrencilerimizi sadece bugünün değil, yarının dünyasına da hazırlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlı projelerle topluma katkı sağlama misyonumuzu genişletmeyi planlıyoruz. Hayalimiz, sadece mühendislik alanında değil, farklı disiplinlerde de gençlerimizi destekleyerek, her alanda güçlü, donanımlı ve topluma katkı sağlayan bireyler yetiştirmek ve bu projeleri global ölçekte sürdürmek. Uzun vadede, vakfımızın projeleriyle yetişen gençlerin, gelecekte kendi bulundukları alanlarda lider olarak yeni nesillere ilham kaynağı olmalarını hayal ediyoruz. Bu şekilde, vakfımızın etkisi sadece bugünkü öğrencilerimizle sınırlı kalmayacak, gelecek kuşaklara da yayılan bir değişim ve dönüşüm sürecinin parçası olacak.