Mevlana Celâleddîn-i Rumi sözleri ve eserleri nelerdir? Mevlana kimdir?

Mevlana, günümüzde Afganistan sınırları içerisinde doğmuş ve Türkiye Konya'da vefat etmiştir. Tüm dünya tarafından tanınan Mevlana sözleri ve eserleri ile günümüze ışık tutmuştur. Alim ve şair olan Muhammed Celâleddîn-i Rumi, insanların her ne görüşte olursa olsunlar varlıkta birliği savunması dikkat çeken noktalardan biridir. Hz. Mevlana sözleri ve eserleri nelerdir?

Mevlana sözleri günümüze kadar birçok eseriyle Batı'dan Doğu'ya insanlara ışık tutmuştur. Şimdiki Afganistan sınırları içerisinden doğan Mevlana, Konya'da vefat etmiştir. Temel düşüncesi tevhit olan Muhammed Celâleddîn-i Rumi, Gel, gel, ne olursan ol yine gel, sözleri ile varlıkta birliğini savunmuştur. Hz. Mevlana sözleri ve eserleri nelerdir?

MEVLANA KİMDİR?

6 Rebîülevvel 604’te (30 Eylül 1207) Horasan’ın Belh şehrinde dünyaya geldi (Ferîdûn-i Sipehsâlâr, s. 22; Eflâkî, I, 73). Öte yandan Dîvân-ı Kebîr’deki bir şiirinden hareketle (III, 49) Şems-i Tebrîzî ile buluştuğunda (642/1244) altmış iki yaşında olduğu, dolayısıyla doğum tarihinin 580 (1184) olması gerektiği ileri sürülmüşse de (Gölpınarlı, ŞM, III[1959], s. 156-161), Hellmut Ritter bu iddiayı geçerli bulmamıştır (EI2[İng.], II, 393). Mevlânâ, Mes̱nevî’nin girişinde adını Muhammed b. Muhammed b. Hüseyin el-Belhî diye kaydetmiştir. Lakabı Celâleddin’dir. “Efendimiz” anlamındaki “Mevlânâ” unvanı onu yüceltmek maksadıyla söylenmiştir. “Sultan” mânasına gelen Farsça “hudâvendigâr” unvanı da kendisine babası tarafından verilmiştir. Ayrıca doğduğu şehre nisbetle “Belhî” olarak anıldığı gibi hayatını geçirdiği Anadolu’ya nisbetle “Rûmî, Mevlânâ-i Rûm, Mevlânâ-i Rûmî” ve müderrisliği sebebiyle “Molla Hünkâr, Mollâ-yı Rûm” gibi unvanlarla da zikredilmektedir.

Mevlânâ kâmil mânada âlim, sûfî ve şairlik özelliklerine sahip bir şahsiyettir. Çocukluğunda babasının yanında başladığı öğrenimini gittiği Halep ve Şam’da sürdürmüştür. İlk tasavvufî eğitimini de yine babasından almıştır. Sultânülulemâ lakabıyla tanınan babası Bahâeddin Veled’in Kübreviyye’nin kurucusu Necmeddîn-i Kübrâ’nın halifesi olduğu söylendiği gibi Ahmed el-Gazzâlî’den gelen tarikat silsilesinden hilâfet aldığı da belirtilmektedir. Mevlânâ, babasının ölümünden sonra herkesin gönlünden geçenleri bildiği veya Şems-i Tebrîzî’nin geleceğini bildirdiği için “Seyyid-i Sırdan” diye anılan halifesi Seyyid Burhâneddin Muhakkık-ı Tirmizî tarafından irşad edilmiştir. Sipehsâlâr’ın “Fahrü’l-meczûbîn” diye kaydettiği lakabından coşkun bir sûfî olduğu anlaşılan Seyyid Burhâneddin’in ardından Şems-i Tebrîzî ile karşılaşması Mevlânâ’nın hayatında bir dönüm noktası oluşturur. Mevlânâ Şems’in Konya’ya gelmesinden sonra vaazlarını, medresedeki dersleri, müridleri irşadı bir yana bırakmış, ilâhî aşk ve vecdi terennüm eden asıl Mevlânâ bu dönemde doğmuş, önceleri aşkı takvâsında gizli iken takvâsı aşkında gizlenmiştir. Dünya şiirinin zirvelerinden Dîvân-ı Kebîr’deki şiirlerin büyük bir kısmını bu devirde söylemiş, Dîvân-ı Kebîr’in tamamlanmasının ardından gelen sükûn döneminde bunu İslâm kültürünün en yaygın ve en önemli eserlerinden biri olan Mes̱nevî takip etmiştir.

HZ. MEVLANA SÖZLERİ NELERDİR?

Üzülme, kaybettiğin her şey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner.

Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin.

Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Ruh, çimenlerin arasına uzandığında, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz.

Bırak sular durulsun , o zaman ay ve yıldızların yansımasını kendi varlığının aynasında göreceksin.

Eriyen kar gibi ol, kendini kendinle yıka!

Yaraların, ışığın içeri girdiği yerdir.

Sadece kalpten gökyüzüne dokunabilirsin.

Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirlerinin içindedir.

Aklını satılığa çıkar, şaşkınlığı satın al.

Kapı ardına kadar açıkken neden hapishanede kalırsın?

Ya Rabbi!

Bildirde ben beni bileyim.

Beni bilen ben ile kendime geleyim.

Benim bensizliğim ile ben seni bileyim.

Seni bilmeyen beni neyleyeyim.

Kuru duayı bırak!

Ağaç isteyen tohum eker!

Sizi harekete geçirmeyen imanın, sizi sırattan geçirmesine imkan yoktur.

Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah” demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?

Münafığın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür dilindedir kalbinde değil.

Kötü yaratılışlı kişi, Allah’a yalvaramasın diye; Allah ona, dert keder vermez! Unutma; Firavun’un başı, bir kez bile ağrımadı!

Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir. Her şeyin şeklini bırak, manasına bak.

Sen de sağ eline bir sopa aldın ama senin elin nerede, Musa’nın eli nerede.

Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur.

Alem O’nunla kaimdir ve O’nsuz olan hiçbir şey yoktur. O’nun rızası, rahmeti, bereketi ve tecellisi olmayan hiçbir şeyin değeri yoktur.

İçen akıllıysa, aklının parlaklığı daha da artar, fakat kötü huyluysa daha beter olur. Ama halkın çoğu kötü olduğundan, beğenilmez huylara sahip bulunduğundan, içki herkese haram edilmiştir.

Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.

Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip Allah’tan uzaklaşır, Kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip Allah’a yakınlaşır.

A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.

Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki

Gönül aynası saf ve pak bir hale gelince (onda) sudan topraktan hariç suretler görürsün.

Nedamet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle tövbe et. Zira çiçekler güneşli ve ıslak yerlerde açar.

Herkesin günahını kapatamayacağına göre, kendi göz kapağını kapat.

Kendi içini günahlardan temizle de, gizli ay, perdelerden sıyrılsın, sana görünsün.

Gizli kader yayından gece ve gündüz oklar uçuyor; tatlı canı korumak için siperin yoksa ne yapacaksın?

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.

Herkes herkese bir lokma şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir.

Öküz, ansızın Bağdat’a gelir, şehri bir baştan öte gezip, dolaşır. Bütün o zevki, hoşluğu, tadı, tuzu görmez de göre göre karpuz kabuğunu görür.

Kitaplardan önce kendimizi okumaya çalışalım.