Mete Yarar kimdir, ne iş yapıyor?

Mete Yarar’ın Afrin ile ilgili yaptığı açıklamalar merak ediliyor. Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, katıldığı bir televizyon programında konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Mete Yarar’ın Afrin ile ilgili yaptığı açıklamalar merak ediliyor. Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, katıldığı bir televizyon programında, “Afrin operasyonu sadece yurt dışı dinamiklere bakılarak yorumlanması gereken bir çatışma değil. Sonuçta Türkiye'de eylem yapan, burada her an terörist faaliyetler yürüten bir örgütten bahsediyoruz. Türkiye'de doğru yerlere yığınaklar yapılmamış, onların sığınaklarına girilmemiş olsaydı bu operasyon bu şekilde yapılamazdı. Bir yere giderken arkanızı emniyete almanız gerekiyor. Afrin'de operasyon yapmakla sadece tek bir yere operasyon yapmıyorsunuz, Suriye ile aramızda 600 kilometrelik dev bir sınırımız var. Sınır boyunca duvarların çekilmesi ve karakolların yapılmasıyla çok önemli bir ön hazırlık yapılmış oldu.” açıklamasında bulundu.

METE YARAR KİMDİR?

1967 yılında dünyaya gelen Mete Yarar aslen Samsunludur.

Kara harp okulundan piyade teğmen olarak mezun olan Mete Yara 20 yıl boyunca silahlı kuvvetlerin birçok birimde görev yapmıştır.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan binbaşı rütbesi alan Mete Yarar 2004 yılında emekli olmuştur.

Basın yayın organlarında güvenlik uzmanı sıfatıyla köşe yazarlığı ve programlar yapan Mete Yarar ayrıca özel sektörde lojistik, işletme ve basın-iletişim alanlarında danışmanlık yapmaktadır.

Son dönemde yaptığı analizlerde gündeme gelen Mete Yarar 29 Ağustos pazartesi günü silahlı saldırıya uğramıştır.

Mete Yarar, TSK’da görev yaptığı zaman diliminde 10 yılı aşkın bir süre doğu ve güneydoğu’da hizmet etmiş, sınır ötesi operasyonlarda yer almıştır. En son bulunduğu görev de 2003'teki, Türk askerlerinin kafasına çuval geçirilen bölgedeki Kuzey Irak'tır. Mete Yarar bordo bereli bir askerdir. 2004'te ayrılır ayrılmaz dış ticaret yapmaya başladı.

METE YARAR NEREDE ÇALIŞIYOR?

İlk şirketi Irak'la ilgiliydi. Daha sonra kurduğu kendi şirketinde ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkelerinde risk analizleri hizmeti verdi. Bölgenin güvenliği, siyasi çalkantılar, savaş riski, iç karışıklarla ilgili analizler yaptı. 2004'ten beri özellikle Irak'ta şirket kuran ve o bölgede yatırım yapan neredeyse herkese hem uluslararası hem de ulusal şirketlere danışmanlık yaptı. Mete Yarar, özel sektörde lojistik, işletme ve basın-iletişim alanlarında danışmanlık yapmaktadır.

METE YARAR’DAN AFRİN YORUMU

Türkiye'nin, terör birliklerinin varlığına son verebilmek için başlattığı Afrin harekatında üçüncü güne girildi. Burada iki ordunun savaşından çok sivillerin yoğunlukta olduğu bölgelerde çatışmalar halinde süren savaş, askeri uzmanlar tarafından gayri nizami savaş olarak tanımlanıyor. Bu türde bir savaş için özel eğitim almak gerekirken aynı zamanda beraber savaşılacak Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gibi diğer unsurlarla da anlaşabilmek şart.

Bu çatışmaların gidişatı ve doğasını Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, Zafer Arapkirli ile Seyr-i Sabah programında yorumladı:

'ÖNCE PKK TÜRKİYE'DE HALLEDİLMESE, SURİYE'YE BU KADAR RAHAT GİREMEZDİK'

"Afrin operasyonu sadece yurt dışı dinamiklere bakılarak yorumlanması gereken bir çatışma değil. Sonuçta Türkiye'de eylem yapan, burada her an terörist faaliyetler yürüten bir örgütten bahsediyoruz. Türkiye'de doğru yerlere yığınaklar yapılmamış, onların sığınaklarına girilmemiş olsaydı bu operasyon bu şekilde yapılamazdı. Bir yere giderken arkanızı emniyete almanız gerekiyor. Afrin'de operasyon yapmakla sadece tek bir yere operasyon yapmıyorsunuz, Suriye ile aramızda 600 kilometrelik dev bir sınırımız var. Sınır boyunca duvarların çekilmesi ve karakolların yapılmasıyla çok önemli bir ön hazırlık yapılmış oldu.

‘YAPILAN OPERASYON GERÇEKTEN ÇOK ZORLUYDU'

İlk gün 108 hedef vuruldu, diyoruz. Bu size küçük gelebilir. Ama bunu başarıyla yapabilmek, çok dar bir alanda 72 uçağı eş zamlanlı uçurmak için çok detaylı bir istihbarat çalışması yapılması gerekiyor. Sivillerin yaşadığı bir yer bu onların vurulmaması için çok özel adımlar atıldı.

Uçaklarımıza müdahale edilmeyeceği belliydi. Yaklaşık 2 aydır İHA'lar Afrin'in üstünde faaliyette. İHA da hava taşıtıdır. Müdahale edilecekse ona da müdahale edilirdi. Onların bazıları da uçak kadar büyük görünmemeleri mümkün değil. Bu kadar uzun süre İHA'lara tolerans gösterilmesi de çok önemli. Uçakların manevra izleri Suriye içinde de manevra yaptıklarının göstergesi.

Ben Rusya'nın çekilmesi için onlarla ikna konuşmaları yapıldığını düşünüyorum. Kritik alanlarda bazı operasyonların yapılacağı belgelerin tam üstünde duruyorlardı. Hemen Azez'in altındaki havalimanında bulunan Rus güçleri oradan çekildi mesela.

Bunun askeri güvenlik anlamında boyutu var. Bir de sivil boyutu var. PKK'nın Amanoslara çıkış yapacağı bölgenin güvenliğinin alınması, Akdeniz'e çıkış yapacağı bölgenin güvenceye alınması. Son olarak da göçmenler için tersine göçün sağlanması. 500 binlik bir tersine göç bu harekatın sonunda gerçekleşebilir.

'SAVAŞIN KURALLARI DEĞİŞMEZ'

Asker dediğiniz kişiler nizami savaşa hazırlık yaparlar. Gayri nizami savaşlar için özel kuvvetler yetiştirilir. Burada yapılan aslında bir hibrit savaş. Nizami ordularla gayrı nizami orduların beraber yaptıkları bir savaş. Askerlerle savaşırken bir emir verdiğinizde karşınızdaki şahsın nasıl tepki vereceğini bilirsiniz. Ama iki gün önce çoban ya da marangoz olan bir kişinin emire ne tepki vereceğini bilemezsiniz.

Siz çok dikkatli olduğunuz bir yerde, tavşan gibi sessizce ilerlediğiniz bir alanda yanınızda fil yürüdüğünü düşünsenize. Onların refleksleriyle sizinkiler bir değil. Milis kuvvetleri bu uyumu sağlamak için uğraşmaz, bunu halletmek askerlere düşer. Düşmanla mücadelenin kuralları bellidir. Nizami ya da değil, savaş için o kurallar değişmez. Yanınızda beraber savaştığınız kişiler buradaki zorlukları belirler aslında. Bir askeri alana girdiğinizde karşınızdaki düşman tanımlıdır. Ama gayrı nizami savaşta hiçbir şey belli değil. Kadınlar, çocuklar ve teröristleri gece savaşlarında birbirinden ayırmak gerçekten de çok zordur."