Mardin'de 5 bin yıllık telkari sanatını sürdürüyor

UNESCO'nun 'Yaşayan insan hazinesi' listesine yer alan 67 yıllık telkari ustası Süryani Suphi Yerlihindi (77), 5 bin yıllık sanatı sürdürüyor. Süryani ustalar tarafından günümüze kadar ulaşan telkari sanatında, Mardin'de 5, Midyat'ta da sadece 20 usta kaldığını söyleyen Yerlihindi, ''UNESCO'nun 2020 mart ayında bana verdiği 'Yaşayan insan hazinesi' ödülünü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan aldım'' dedi.

DHA

UNESCO tarafından 2003 yılında kabul edilen, Türkiye'nin de 2006 yılında taraf olduğu Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında, 2020 yılında 'Yaşayan insan hazinesi' seçilen Mardinli 67 yıllık telkâri ustası Suphi Yerlihindi, kendisinin bir Süryani olmasına rağmen, çok iyi 4 Müslüman çocuk yetiştirdiğini ve bugün bunların telkâri sanatında söz sahibi olduğunu söyledi.

'ÖDÜLÜMÜ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VERDİ'

DHA'nın haberine göre, Türkiye'de yaklaşık 25 telkâri ustası bulunduğunu söyleyen Yerlihindi, "Bu meslekte, altının telkârisini yapıp, Anadolu'ya sattım. Son zamanlarda gümüş yapıyorum. 4 usta yetiştirdim. Onlar şimdi resmi dairelerde eğitim veriyor. Onlar da usta yetiştiriyor. UNESCO'nun 2020 mart ayında bana verdiği 'Yaşayan insan hazinesi' ödülünü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan aldım. Beni Ankara'ya davet edip, bu ödülümü verdi. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı, bana plaket verdi. Telkâri, çok eskilere dayanan bir sanattır. Milattan önce 3 bin yıl önce, Mezopotamya bölgesinde yapılıyordu. 5 bin yıllık el sanatı, hala o ayarda, o temizlikte. Saf gümüş olarak yapılıyor telkâri. Saf gümüş olmazsa telkâri de olmaz. Mardin ve Midyat Süryani Ortodoks Cemaati ustaları, sanatı günümüze kadar getirdi. Ama çok az sayıda kalmışız. Toplasan Midyat'ta aşağı yukarı 20 kişi. Mardin'de de yetiştirdiğim çocuklarla birlikte 5 kişi varız. Yani ben ve yetiştirdiğim 4 Müslüman çocuk. Başka da yok" dedi.

'ŞİMDİKİ GENÇLER GELECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYOR'

Şimdiki gençlerin, sanatı eskisi gibi önemsemediğinden yakınan Yerlihindi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çok uğraştım, çok yoruldum. Haddinden fazla yoruldum. Ayakta olduğuma bakmayın. Üstümde büyük bir yorgunluk var. Yaş 77, bu az değil. Bu yaşta kaç kişi var Türkiye'de çalışan? Ama hala ufak tefek işler yapıyorum. Eğitim veremem, geçti. 10 sene Mardin Halk Eğitim Merkezi'nde kaldım. 10 sene öğretmenlik yaptım. Ustalara saat başı ücret ödüyorlar. Onun yarısından fazlasını da orada eğitime gelen çocuklara dağıtıyordum. Böyle bir kurs öğretmeni gördünüz mü? Bazen param yetmiyordu, 100 lira 200 lira arkadaşlarımdan borç alıp, çocuklara veriyordum. Sanata teşvik olsun diye bunu yapıyordum. Ama şimdiki çocuklar, sanata hiç sıcak bakmıyor. Geleceklerini de düşünmüyorlar."