Kağıthanede’de araçlara siren ve çakar sistemi monte eden bir şirketin yöneticisi Gökhan Arıcan’ın lüks otomobilinde kafasından kurşunlanarak öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine başlandı. Tutuklu sanık kaza olduğunu iddia etti. Aile ''Tasarlayarak öldürdü'' diyor. Ağabey ise ''Kardeşimin eşiyle ilişkisi olduğunu düşünüyorum'' iddiasında bulundu. Cinayet sonrası platonik aşk iddiaları da gündeme gelmişti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Ercan Peker getirildi. Şikayetçiler Sebahat Arıcan, Özgür Arıcan, Serhat Arıcan da duruşmada hazır bulundu.
"SİLAHI GÖRÜNCE PANİK YAPTI"
Sanık Ercan Peker savunmasında, 3 yıldır maktule ait işyerinde çalıştığını, işte ustalaşmaya başlayınca maktülün bazı arkadaşlarının "Ercan çakal, ona dikkat et" gibi sözler sarfetmeleri üzerine maktülün kendisiyle dükkan malzemelerinden çalıyormuş intibası uyandıracak şekilde konuşmaya başladığını, kendisinin de bundan rahatsız olduğunu anlattı. Olay günü milletvekiline tahsis edilen bir araca siren taktıklarını, daha sonra iki ayrı araçla ardarda yola çıktıklarını söyleyen Peker, maktülün aracının sirenlerinin çalışmaması üzerine araçları durdurduklarını öne sürdü. Peker, maktülün araçtayken yine kendisine olan güvensizliğinden bahsettiğini belirterek "Bundan rahatsız olduğumu, işten çıkmama da izin vermediğini söyledim. Bunun üzerine kendisi 'Yapanın da, yapmayanın da..' diyerek sinkaflı küfürler etti. Ben de üzerimdeki silahı çıkartıp ona uzattım. 'Madem ki şüpheleniyorsun al beni vur' dedim. Silahı görünce sanıyorum panik yaptı ve bileğimi tuttu. Bu arada silah ateş aldı. Ancak maktulün yaralanıp yaralanmadığını göremedim. Bu sırada arkada bir polis aracının sirenlerini gördüm ve silahı kaptıracağım endişesiyle araçtan indim. Kendi aracıma binerek uzaklaştım" dedi.
"SİLAH TAŞIDIĞIM İÇİN PİŞMANIM"
Dini bir sohbete katılmak üzere yoldayken iş adamının eşi Özlem Arıcan'ın arayarak eşinin eve gelmediğini, nerede olduğunu sorduğunu, kendisinin de araç teslimine gideceğini söylediğini belirten sanık Peker, daha sonra aracın kazaya karıştığını öğrenince karakola gittiğini ifade etti. Peker, "Karakolda maktülün öldüğünü öğrendim. Kaçan araç olduğunu söylediler, aracın bende olduğunu söyledim. Gözaltına alındım. Maktülün silahla yaralanma sonucu öldüğünü o sırada öğrendim. Benim kendisini öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Kendisini öldürdüğümü bilsem korkudan karakola gitmezdim. Silah taşıdığım için çok pişmanım. Kendi gençliğimi de yaktım. Kazayla da olsa birisinin ölümüne sebep oldum. Böyle olmasını istemezdim" diye konuştu. Maktülün eşiyle ilişkisi olup olmadığına ilişkin soru üzerine Ercan Peker,"Özlem Arıcan ile herhangi ilgim ve alakam yoktur. Aramızda herhangi bir duygusal ilişki de söz konusu değildir. İddia edildiği gibi Özlem'i arayıp 'Gökhan'ı öldürdüm. Telefondaki bütün görüşmelerimizi sil. Beni bir müddet arama' gibi sözler sarfetmedim" dedi.
'KARDEŞİMİN EŞİYLE İLİŞKİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'
Gökhan Arıcan'ın ağabeyi Özgür Arıcan ise "Sanık bilerek ve tasarlayarak, özellikle karanlık, kuytu bir yerde kafasına sıkarak öldürmüştür. Kardeşim, sanığa kardeşi gibi davranıyordu. Kardeşimin eşiyle aralarında ilişki olduğunu ve olayın bu nedenle meydana geldiğini düşünüyorum. Sanıktan şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılsın" dedi.
Ağabey Serhat Arıcan ve iş adamının annesi Sebaha Arıcan da olayın tasarlanarak gerçekleştirildiğini düşündüklerini belirterek sanığın cezalandırılmasını istediler. Şikayetçi ailenin avukatı Mehmet Söğüt ise maktülün eşi Özlem Arıcan ile sanık Ercan Peker arasındaki telefon görüşmelerinin tespit edilmesini talep etti.
SANIKLAR ARASINDAKİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ TESPİT EDİLECEK
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve hakkında "Kasten adam öldürmeye azmettirme" suçundan dava açılarak dava dosyasıyla birleştirilen Özlem Arıcan'a davetiye çıkarılmasına karar verdi. Sanıklar Ercan Peker ile Özlem Arıcan'ın telefonlarının son 6 aya ilişkin görüşme ve mesajlaşma kayıtlarının çıkartılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
NELER YAŞANMIŞTI?
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 25 Aralık 2015'teKağıthane'de 06 BG 3143 plakalı siyah renkli araç içerisinde Gökhan Arıcan'ın ateşli silahla öldürülmüş halde bulunduğu belirtildi. Şüpheli Ercan Peker'in üç yıldır maktüle ait işyerinde çalıştığı, bir aydır şüpheli Peker ile maktül arasında anlaşmazlık yaşandığı, şüphelinin işyeri hasılatından ve işyeri malzemelerinden çaldığını düşünen maktülün Peker'e tavır aldığı, karşılıklı atışmaların yaşandığı, şüphelinin bu husustan son derece rahatsız olduğu anlatıldı. Olay günü işyerindeki görüntülere göre Özlem Arıcan'ın akşam saatlerinde kızıyla işyerinden ayrıldığı, şüpheli Ercan Peker ile maktül Gökhan Arıcan'ın ise 06 plakalı araca ışık sistemi ve çakar takarak saat 20.30 sıralarında farklı araçlarla ayrıldıkları, aynı güzergaha doğru gittikleri sırada, şüpheli Peker'in selektör yapması sonucu maktülün aracını durdurduğu, şüphelinin maktülün bulunduğu araca binerek işyerindeki sorunları konuşmaya başladığı belirtildi. Maktülün küfür etmesi sonucu şüpheli Peker'in belindeki tabancayı doğrultup maktülü başından bir el ateş ederek öldürdüğü, şüphelinin geldiği araçla olay yerinden kaçtığı ifade edildi. Olay yerinden kaçan aracın şüpheliye ait olduğunun anlaşılması üzerine şüpheli Ercan Peker'in cinayeti itiraf ettiği belirtildi. Peker hakkında "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis istemi ve "Ruhsatsız silah taşıma" suçlarından 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi.
EŞİ HAKKINDA DA DAVA VAR
Sanık Özlem Arıcan hakkındaki soruşturmaya ise delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verildi. Ancak maktülün ailesinin yaptığı itiraz sonucu sulh ceza mahkemesi takipsizlik kararını kaldırarak Özlem Arıcan hakkında "Kasten öldürmeye azmettirme" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açtı. Özlem Arıcan hakkındaki dava dosyası da, sanık Ercan Peker'in dava dosyasıyla birleştirildi. Şüpheli Özlem Arıcan savcılık ifadesinde, duygusal ilişki iddiasını yalanlayarak Ercan Peker'den şikayetçi olduğunu söylemişti.